Saadet Partisi Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Yusuf Çetin, ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Yusuf Çetin, parti binasında yaptığı açıklamada, “Hepinizin bildiği gibi Saadet Partisi olarak bizler 27 Şubat ve 7 Mart tarihleri arasında bütün Türkiye’de Erbakan Haftası olarak kutluyoruz.
Hocamızın vefatının 2. yılı münasebetiyle ‘Yeni Bir Dünya ve Erbakan’ konulu uluslararası sempozyum 2 gün devam etti.
Dünyadaki İslam ülkelerinden çok değerli devlet adamları ve İslam hareketinin öncüleri bu toplantıya katıldılar. Maalesef ülkemizden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’da davet edilmelerine rağmen katılmadılar.
Eğer katılsalardı kendilerinin de çok iyi bildiği ama maalesef yapamadıkları böyle giderse de yapamayacakları ülkemizde kangren gibi büyüyen yaranın sarılması konusunda Erbakan Hocamız ne yapmış bir kez daha görmelerine vesile olacaktır. Terörle mücadelede gelinen noktaya bakınız.
Terörist başının neredeyse ülke gündemini belirliyor.
Yapılan görüşmelerde iki dudağının arasından çıkan bir cümlecik gazetelere sürmanşet oluyor.
Sadece ülkemizde değil tüm İslam aleminde terörü önleyici barışı sağlayacak işbirliğini güçlendirip İslam kardeşliğini hayata geçirecek, İslam birliğini kurmak için dev adımlar atardık.
D-8 çekirdek oluşumu sağlardık.
Türkiye’nin doğu ve güneydoğusu olmak üzere tüm illerinde kendi bölgelerinin kalkınmasını gerçekleştirecek insanlarına istihdam sağlayacak 200 sanayi tesisinin temelini atardık.
70 tanesini üretime başlattık, organize sanayi bölgeleri inşa ederek işsiz güçsüz gençlerin çıraklık ve meslek eğitimlerini yapardık.
Küçük sanayi sitelerinin tamamlanması bizden sonra ihmal edildi.
Üretime geçmiş olanları da haraç mezat satıldı.
Şuanda yerlerinde yeller esiyor.
Bilhassa doğu illerimizde tarım ve hayvancılığın gelişmesi için çok çeşitli tedbirler alırdık. Tarıma dayalı sanayi tesisleri, et kombineleri, deri işletme tesisleri, yem sanayisi gibi hayati tesisler kurardık.
Terörün bahanesini ortadan kaldırırdık.
Ama bunlar bizden sonra işletilmedi maalesef.
Samanı bile dışarıdan alır hale geldik.
Bu tesislerin yok edilmesi sebebiyle bölge insanı ya terör ya da teröre kaynaklı eden kaçakçılığa mahkum edilmiştir.
Büyük şehirlere gelen bu insanların bazıları maalesef işsizlik sebebiyle terör olaylarına alet edilmektir.
Yabancı asker unsurlarının ve silahlı güçlerin bilgisi de bulunması teröre destek vermeleri sonucu doğurmaktadır.
Bunların bölgeden uzaklaştırılmasını sağladık.
Çekiç güç ve silahlı ajanların bölgeden çıkardık.
Bunu yapmazsanız terörü önleme şansımız olmaz.
Teröristle pazarlık yapıp taviz verip çatışmayı durdursanız dahi bir süre sonra şekil ve örgüt değiştirip sizi yeni tavizler vermeye mecbur bırakırlar.
Anadil konusunda TBMM’de yaptığımız konuşmayı hatırlatmak isteriz, sen hangi dilde ne konuşacaksın arkadaş.
Millet birliğini bütünlüğünü konuşacaksın, Türkçe değil istersen Ugandaca konuş başımın üstünde yerin var yok ayrılığı terörü mü konuşacaksın.
İstersen Türkçe konuş zararlısın.
Kendi silahını ne araç gereçlerini kendisi üreterek güçlendirecek silahlı kuvvetlerimiz teröre destek veren siyonist ve haçlı çevrelerini caydıracaktır.
Başta Aselsan, Tümosan, Taksan olmak üzere birçok temel tesisleri üretime geçirip çığır açtık maalesef bunlar bizden sonra devam ettirilmedi satıldı. ,
Ücretlere getirdiğimiz eşelmobil sistemi ile işçiye, emekliye, memura adil ücret sisteminin ve yaptığımız büyük artışların terörün önlemesinde büyük etkileri olmuştur.
Takdir edersiniz ki bunları koalisyon hükümetleri döneminde gerçekleştirdik.
Yıllarca iktidarda olanlara bakın ve bu yapılanları öyle değerlendirin.
Netice olarak teröristlerle pazarlık terörü sona erdirir gibi gözükse de yeniden ve daha şiddetli olarak başka isimlerde kısa sürede yine başımıza bela olacaktır.
Kesin çözüm milli görüşün baştan beri söylediğimiz politikalarına dönmekten başka çaresi yoktur” dedi.
Editör: Pusula Gazetesi