CHP Zonguldak Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Ali İhsan Köktürk, Saltukova’ya kurulması düşünülen termik santral için dün Ankara’da düzenlenen “Termik Santral Kapsam ve Özel Format Belirleme Toplantısı”na katıldı.

Milletvekili Köktürk, toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Toplantıda söz alan kurum temsilcilerinin bir kısmının açıklamalarıyla, söz konusu alanın ‘mutlak tarım arazisi’ olduğu, böyle bir araziye santralin yapılabilmesi için başka alternatiflerin olanaksız olması gerektiği ifade edilmiş, yine konuşmalardaki çıkarımlardan anlaşıldığı üzere; söz konusu santralin havaalanının faaliyetlerine engel olabileceği, termik santralin Filyos Nehri’nden alacağı ve Filyos Nehri’ne deşarj edeceği suyun ciddi anlamda olumsuz etkiler yaratabileceği, bölgesel imar planlarıyla termik santral projesinin uyuşmadığı, plan tadilatlarının gerekeceği, bunun da mümkün olmadığı, buharlaşma etki oranının yan etkiler yaratabileceği’ kanaati edinilmiştir” dedi.

Köktürk, yazılı açıklamasında, şunları söyledi:

“SÜRECİN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

“Ankara’da 11 Şubat 2013 Pazartesi günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nde saat 10.00’da başlayan ‘Termik Santral Kapsam ve Özel Format Belirleme Toplantısı’na katıldık. ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı’nca gerçekleştirilen ilgili değişik kurum temsilcileriyle Saltukova Belediye Başkanı Adil Düzlü’nün de katıldığı toplantıda, ‘Termik santralin Saltukova’ya kurulması halinde yaratacağı bölgesel olumsuz etkileri ve buna yönelik bölge halkının düşüncelerini’ mümkün olduğunca yansıtmaya çalıştık. Ekolojik bir koridor olan Filyos Vadisi’nin aynı zamanda tarım ve hayvancılığın merkezi olduğunu, ilçede 200 bin dönüme yakın tarım arazisi, 2 bin adet sera, bin 200 dönümlük meyve bahçeleri, 250’yi aşkın süt sığırcılığı ahırları ve 8 adet Tarım Kalkınma Kooperatifinin bulunduğunu belirterek, termik santralin yaratacağı olumsuz etkinin telafisinin mümkün olmayacağını ifade ettik. Aynı zamanda ‘siyaset gözetmeksizin’ bölgedeki tüm sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının ve halkın, bu sürecin topyekûn karşısında olduğunu, bu iradeye rağmen termik santralin bölgeye yapılmasının olanaksızlığının farkına varılması gerektiğini, sürecin çok ilerlemeden durdurulması gerektiğini vurguladık. Sürecin ilerlemesi halinde, ‘24 saat, 365 gün’ sürecin engellenmesi için topyekun direnç göstereceğimizi ve ekolojik koridoru halkın yaşam alanlarını ve uğraşı alanlarını yıkıma uğratacak faaliyete hiçbir şekilde müsaade etmeme yönündeki kararlılığımızı dile getirdik. Nitekim toplantıda söz alan kurum temsilcilerinin bir kısmının açıklamalarıyla, söz konusu alanın ‘mutlak tarım arazisi’ olduğu, böyle bir araziye santralin yapılabilmesi için başka alternatiflerin olanaksız olması gerektiği ifade edilmiş, yine konuşmalardaki çıkarımlardan anlaşıldığı üzere; söz konusu santralin havaalanının faaliyetlerine engel olabileceği, termik santralin Filyos Nehri’nden alacağı ve Filyos Nehri’ne deşarj edeceği suyun ciddi anlamda olumsuz etkiler yaratabileceği, bölgesel imar planlarıyla termik santral projesinin uyuşmadığı, plan tadilatlarının gerekeceği, bunun da mümkün olmadığı, buharlaşma etki oranının yan etkiler yaratabileceği kanaati edinilmiştir. Ancak tüm bu gerçeklere karşın, bundan sonraki sürecin de, mutlaka bölgedeki halkımızla, sivil toplum örgütlerimiz ve meslek kuruluşlarımızla birlikte ciddi takibi gerekmektedir. Sürecin takibi ve termik santralin bölgemizde konuşlanmasının mutlaka önlenmesi konusunda, gereken her noktada, üstümüze düşen sorumluluğumuzun bilincinde olduğumuzu kamuoyumuzla paylaşırız.”
Editör: Pusula Gazetesi