16 Mayıs 2012 günü Zonguldak´ın Devrek
ilçesindeki Fatih İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Kader Demiroğlu, okulun
yakınındaki Millet Bahçesi yakınında Metin A. tarafından pompalı tüfekle
vurularak öldürülmüştü.
Olayın ardından yakalanan Metin A.,
tutuklanarak cezaevine gönderildi. 14 yaşındaki Kader Demiroğlu ise defnedildi.
"Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu" üyeleri, duruşma öncesi
Zonguldak Adliyesi önünde basın açıklamasında bulundu. Açıklamaya, öldürülen
Kader Demiroğlu´nun ablası Merve, babası Sedat ve annesi Güldane Demiroğlu da
katıldı. Açıklamayı yapan Platform Sözcüsü Elif Aydın, "Kader Demiroğlu 14
yaşında okulunun bahçesinde öldürüldü. Kader´in katili 56 yaşındaki Metin
Abacı, Kader´i pompalı tüfek ile öldürdü. Bu gün Kader´in duruşmasının ilk
günü. Kadın Cinayetleri´ni Durduracağız Platformu olarak adaletin yerini
bulması için Metin Abacı´nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına
çarptırılmasını istiyoruz. Kader Demiroğlu, okuluna giden, okulunun bahçesinde
okuyan her çocuk gibiydi. Metin A., Kader´i okulunun bahçesinde pompalı tüfek
ile öldürdü. Kadın katillerinden cesaret alan Metin A., güpegündüz herkesin
gözü önünde öldürdü. Bununla ilgili olarak hesap soracağız. Zonguldak´ta Kader
gibi birçok kız kardeşimiz sistematik olarak cinsel istismara maruz
bırakılıyor" dedi.
İLK DURUŞMA
Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki
davanın ilk duruşmasında tutuklu yargılanan Metin A., baba Sedat Demiroğlu ve
avukatlar katıldı. Sanığın üzerine atılan suçlardan cinsel istismar suçunun
genel ahlakın kesin olarak gerekli kıldığı hallerden olması sebebiyle kapalı
görülen davada, Metin A. savunmasını yazılı olarak yaptı.
İfadelerinde hayatını kaybeden Kader´i
kendi kızı gibi sevdiğini belirten Metin A., vicdan azabı çektiğini kaydetti.
"KEŞKE ZAMANI GERİ ALABİLSEM"
Hayatını kaybeden Kader Demiroğlu´na
sağladığı imkanı kendi öz kızına sağlamadığını yazılı ifadesinde belirten Metin
A., "Ben ölen Kader´i bir çocuğum, bir evladım olarak sevdim. ve Kur´an-ı
Kerim´in üzerine yemin ediyorum. Ne kadar vicdan azabı çektiğimi Rabbim´den
başkası bilemez. Şerefim ve namusun üzerine Kur´an-a el basarak yemin ederim.
Kader kızıma sağladığım imkanı kendi öz kızıma sağlamadım. ve her gece
sabahlara kadar ağlaya ağlaya Kur´an okuyup Kader kızımın ruhuna bağışlıyorum.
Mekanı nur ve cennet olsun. Ben bu kızımı bataktan kurtarmaya çalıştım ama
olmadı. Çok üzgünüm çok pişmanım keşke zamanı geri alabilsem ama yapamam"
dedi.
"ARASIRA BABASIYLA BERABER
ÇALIŞIYORDUK"
Kader Demiroğlu´nun babası Sedat Demiroğlu
ile ara sıra inşaatlarda birlikte çalıştıklarını ifadesinde belirten Metin A.,
"Kader, ´Madem babamı tanıyorsun, ihtiyacım var bana 20 TL harçlık verir
misin?´ dedi. Ben de kıramadım verdim. Birkaç gün sonra beni çarşıda ördü. Bana
´Metin amca bana telefon numaranı verir misin´ dedi. Bende lazım olur
düşüncesiyle verdim. Hatta ´kızım benim telefon numaram zaten babanda var´
deyince ´olsun´ dedi. Aradan birkaç gün sonra beni aradı. Yanıma geleceğini ve
bana bir şey söylemek istediğini belirtti. Yanıma geldi, karnının aç olduğunu
ve yemek ısmarlamamı istedi. Bende lokantaya getirerek yemek ısmarladım. Bana,
o sırada ´Metin amca okulların açılmasına iki gün kaldı. Okul ihtiyaçlarımı
alamadım. Biliyorsun, babamın imkanı yok ne olur yalvarıyorum´ dedi. Vicdanım
elvermedi, kırtasiyeden 300 TL´lik defter kalem çanta, 170 TL´lik de okul
kıyafeti ile spor ayakkabı aldım. Param olmadığı için bunları hep kredi kartıyla
aldım. Elimi öperek sevine sevine gitti, onun o sevinçleri beni öyle
duygulandırdı ki anlatamam" diye iddia etti.
"VİCDANIN GÖZÜ KÖR OLSUN"
Metin A., yazılı savunmasında iddialarını
şöyle sürdürdü:
"Aradan zaman geçtikçe Kader, benden
yine kıyafet almamı istedi. ´Ben emekli birisiyim. Sana böyle her zaman kıyafet
alamam´ dedim. ´Benimde çocuklarım var. Bende ev geçindiriyorum´ dedim.
Üzülmeye ve ağlamaya başladı. Vicdanın gözü kör olsun. Yine duramadım param
yoktu kredi kartı limiti dolu olduğu için gidip bankadan 2 bin lira kredi
çektim ve ihtiyaçlarını aldım. Beni öyle kendine sevdirmişti ki insan öz
evladını bu kadar sevemez. Beni böyle sürekli kullanıp durdu. Bana ne oldu
inanın bilemiyorum."
"BABASINI ARADIM, KİM OLDUĞUMU
SÖYLEMEDİM"
Kader´in babasını başka bir telefon hattı
üzerinden arayarak kızı için uyardığını iddiaları arasında ifade eden Metin A.,
"Babasına telefonda söyledim. ´Bu kızı niye sabahlara kadar sokağa
bırakıyorsunuz´ Bana kim olduğumu sordu, ben kim olduğumu söylemedim. Daha
sonra Kader babası ile kavga etmeye başlıyor. Kader beni aradı, telefonumu
sessize aldım. ´Babamı birileri aramış telefonu kapatma bizi dinle´ diyordu.
Babası Kader´e soru soruyordu, annesi de kızı bırakmasını söylüyordu. Kader
tekrar beni arayarak, ´Babamı sen mi aradın?´ diye sordu. Ben inkar ettim. Bana
babasını arayanı bulacağını söyledi. Gitmiş Romenlere söylemiş. 15 gün boyunca
telefonla beni tehdit etmeye başladılar" dedi.
"BANA BASKI YAPMAYA BAŞLADI"
Kader´in kendisine baskı yaptığını iddia
eden Metin A., "Kader kızıma defalarca alış veriş yaptım. Her istediğini
almaya başladım. Çünkü ben babasını aradıktan sona bana baskı yapmaya başladı.
Yedi ayda sadece 8 çift ayakkabı aldım. Bir gün beni arayıp, hali yıkadıklarını
işi bittikten sonra arayacağını söyledi. İşi bittikten sonra evlerinin oraya
gelmemi istedi. Bende ´olmaz´ dedim, beni ´geleceksin´ diye zorladı. Evin
önünden geçerken beni annesine gösterdi. Annesi Kader´i peşimden gönderdi.
Kader yanıma gelip, kıyafet alınacağını söyledi. Ben ´param yok´ desem de 273
TL´lik kıyafet, 60 TL´lik ayakkabı aldırdı. Ev kirası için 150 TL ve 50 TL
harçlık istedi. Bunu da verdim, yine yaranamadım. Borçlandıkça borçlandım, 4
bin TL param vardı. Onu da çektim, Belçika´daki halamın kızından 1000 Euro
gönderdi. Bu paraları hep bu kızıma harcadım. Harcadığım paranın hesabı yoktu.
Okuldan çıktıktan sonra her hafta sabahlara kadar eve gitmiyordu. Kendi
çocuklarımla ilgilenemez oldum. Nereye giderse gitsin babasını aramazdı,
sürekli beni arardı.
"BUNALIMA GİRDİM"
Savunmasında, bunalıma girdiğini,
kendisini zehirlemek için kokusuz tarım ilacı aldığını kaydeden Metin A., 8
sayfalık savunmasına şöyle devam etti:
"´Bir gün eve giderken kokusuz tarım
ilacı aldım kendimi zehirlemek için. Dayanacak gücüm kalmadı. ve eve vardığımda
benim hanım cebime bakmış ve ilacı bulmuş. ´Bu ne diye´ sordu, bende ´Bir şey
değil´ dedim. ´Beni kandırma, sende 15 gündür bir şeyler oluyor´ diye sordu.
Ben de kızdım, ´Yarın iki kişi bulup mezarımı kazdıra koyacağım´ dedim. Öyle
deyince eşim evi terk etti. Eşimi 3 saat sonra halamda buldum."
"OĞLUM HESAPLARI ARAŞTIRMIŞ"
Yaşananlar üzerine oğlunun hesapları
araştırdığını ifadelerinde belirten Metin A., "Oğlum Zonguldak´tan geldi.
Benimle konuşacağını söyledi. Bana, bankadan çektiğim paraları araştırmış
onları sordu. Bana, ´baba senin bir sıkıntın var ama niye söylemiyorsun´ dedi.
Bende bir şey olmadığını söyleyip, işine gitmesini istedim. O da savcılığa
giderek telefonlarımın dinlenmesini istemiş" dedi.
"SİLAH´I KADER´İ ÖLDÜRMEK İÇİN
ALMADIM"
Yaşanan olaydan 1 hafta önce tek kırma
tüfek aldığını savunmasında yazan Metin A., tüfeği Kader Demiroğlu´nu vurmak
için almadığını öne sürdü. Köye gidip iki gün orada kaldığını, tekrar ilçeye
geldiğini iddia eden Metin A., savunmasında şöyle devam etti:
"Tüfeği Kader kızımı vurmak için
almadım. Günlerden bir gün postaneden beni yine aradı. ´Postanenin oraya gel´
dedi ve bende gittim. ´Bana telefonumu ver´ dedi ´bende vermem´ dedim. Bana
´anlaşıldı sen kendini yakmak istiyorsun´ dedi. Bende telefonu verdim. Eğer o
kızıma bir şey yapmak isteseydim o gün tüfek elimde ve yanımdaydı ve o gün
yapardım.
Yemin ediyorum canımdan çok sevdiğim bir
kıza nasıl kıyabilirdim. Kuran üstüne el basarak yemin ederim. Kader kızımın
hayrı için Türkiye´de organ bekleyen hastamız var. Kanımın son damlasına kadar
Kader kızımın hayrı için hem de hemen bütün organlarımı vermek istiyorum. Çok
aşırı bunalımdaydım. Yine gidip ikinci sefer o tarım ilacından aldım.
Bacanağımın oraya gittim. Orada alkol almaya başladım. Gece sabaha kadar içtim.
Tarım ilacını da meyve suyunun içini koymuştum. O gece
bana mesaj attı. Ben ona mesaj attım. Ne
yazdığımı bilmiyorum. Ablası bana mesaj attı. Mesajda, ´Kader yanına gelecekti,
babam dövdüğü için yanına gelemiyor´ dedi. Bende telefonla arayarak ´bir daha
beni aramayın´ dedim. Bana saat 07.00´de ´postanenin oraya gel´ dedi gitmedim.
Uyuyakalmışım. Aldığım ilacı da o kafayla bulamadım. Artık dayanacak gücüm
kalmamıştı."
"TENEFÜSTEYKEN ARADI"
Uyandığında Kader´in aradığını ve yanına
çağırdığını iddia eden Metin A., 8 sayfalık savunmasını şöyle tamamladı:
"Bana, ´teneffüsteyim çok acele zil
çalmadan buraya gel´ dedi. Ona aldığım kıyafet ve tüfek elimdeydi. Oradan
geçerken 300 metre benim ev tarafıma geldi. ´İstediğimi getirdin mi?´ dedi.
Bende ´hayır, sadece kıyafeti getirdim´ dedim. Bana ağza alınmayacak sözler
söyledi. O esnada ne olduysa oldu başka bir şey hatırlamıyorum. Olaydan sonra
bacanağımın oraya vardım. Baktım eşim orada. Bana ´İki gündür neredesin´ dedi.
Bende durumu anlattım. Eşim bağırmaya başladı. ´Sen ne
Yaptın´ diye. Ben az kendime geleyim
teslim olacağım dedim ve sonra polisler geldi."
"BATAKTAN KURTARMAYA ÇALIŞTIM"
Kader´i düştüğü bataktan kurtarmaya
çalıştığını iddia eden Metin A., "Bu Kader kızımı, bu düştüğü bataktan
kurtarayım diye çok uğraştım. Ama olmadı. Annesiyle babasının yüzünden batağa
ben düştüm. Yalnız şunları da açıklamak istiyorum. Bu kızı annesi babasının
bilgisi dahilinde kullanıyorlar. Bu kızı evladım yerine koyduğum için üç dört
kez babasını aradım. Babasına durumu anlattım. Babasına ´Kızına sahip çık´
dedim. Babası bunu Kader´e yetiştirmiş ki, kız ertesi günü gelip bana ´Babamla
konuşmayacaksın´ diye bağırdı. Babası ve annesi tüm gerçekleri biliyorlar ama
konuşmuyorlar" diyerek ifadelerini sonlandırdı
´Metin A, 8 sayfalık savunmasında
iddianamede, iddia edildiği gibi Kader´le cinsel ilişkiye girmediğini, duygusal
olarak yakın olduklarını iddia etti. Mahkeme, Metin A.´nın tutukluluğunun devam
etmesine karar verdi. Duruşma ise 8 Şubat 2013 tarihine ertelendi.