15 yaşından bu yana kaçak ocaklarda çalıştığını belirten Keçibaş, "Hayatımda kimseye muhtaç olmadım. Ama şimdi çalışamıyorum" diyerek gözyaşı döktü.

Evli ve 3 çocuk babası Cemal Keçibaş, arkadaşı Mehmet Keleş ile kaçak kömür ocağında işe girdikten 15 gün sonra geçen 13 Ekim´de meydana gelen metan gazı patlamasında ağır yaralandı. Vücutlarının çeşitli yerlerinde 2´nci ve 3´üncü derece yanıklar oluşan Keçibaş 45, Keleş de 40 gün süren tedavilerinin ardından hastaneden taburcu oldu. Gözaltına alınan ocak sahibi S.B. ve A.B. kardeşler, ifadelerinin ardından serbets bırakılırken, ocak da imha edildi.

OCAK SAHİPLERİNE SUÇ DUYURUSU

Cemal Keçibaş, sigortası olmadığı için yeşil kart ile yaptırdığı tedavisine şu anda evinde devam ediyor. Doktorların 31 Aralık´a kadar &[#]8220;iş göremez&[#]8221; raporu verdiği Cemal Keçibaş, kaza nedeniyle çalışamaz duruma geldikten sonra sigortasız çalıştığı kömür ocağının sahipleri 2 kardeş hakkında Cumhuriyet Savcılığı´na suç duyurusunda bulundu.

Maden işçiliğine, 15 yaşında kaçak kömür ocaklarında başladığını belirten Keçibaş, 2000´den itibaren Manisa´da özel bir şirkete ait maden ocağında 8 yıl sigortalı çalıştığını, bel fıtığı ameliyatı olunca tekrar Zonguldak´a dönerek kaçak ocaklarda sigortasız çalışmaya devam ettiğini söyledi.

Günlük 60 lira yevmiye ile iş başı yaptığı ocakta 15 gün sonra patlama meydana geldiğini ve ölümden döndüğünü anlatan Cemal Keçibaş, "Patlama olunca kimse bize yardım etmedi. Arkadaşımla kendi imkanlarımızla ocaktan çıktık. İşyeri sahipleri işe girdikten 15- 20 gün sonra sigorta yapma sözü vermişti. Ama kaza olunca kaldı. Savcılığa şikayette bulundum. Sonuna kadar gideceğim, hakkımı arayacağım" dedi.

&[#]8220;HAYATIMDA KİMSEYE MUHTAÇ OLMADIM&[#]8221;

Şu anda ellerini kullanamadığını, 31 Aralık tarihine kadar iyileşmediği takdirde ameliyat olması gerektiğini ifade eden Cemal Keçibaş, şöyle dedi:

"Hayatımda kimseye muhtaç olmadım. 3-5 kuruş kazanarak, çoluk-çocuğun ihtiyaçlarını karşılıyordum. Ama şimdi çalışamıyorum. Parmaklarımı hareket ettiremiyorum. Yemek bile yiyemiyorum. 150 lira ev kirasını ödeyemiyorum. Elektrik var, su var. Şu anda Kilimli Belediyesi´nin yardımıyla ayakta duruyoruz. Çocukların istediği bir şeyi alamayınca, zoruma gidiyor. Çocuklar, ´Baba bizim paramız ne zaman olacak?´ diye soruyorlar."

Gözyaşları içinde konuşan Cemal Keçibaş, kazadan sonra artık ocağa girip çalışmaya korktuğunu, ocaklara küstüğünü söyledi.

Cemal Keçibaş ağlarken, eşi 37 yaşındaki Sibel, çocukları ilkokula giden 11 yaşındaki Şeyda ve 9 yaşındaki Kübra ile 5 yaşındaki Samet de gözyaşlarını tutamadı.
Editör: Pusula Gazetesi