Özgen; ´´Küresel kredi krizi demir-çelikteki yumuşamayla birleşince bütün dünya ülkelerini ve Türkiye´yi allak bullak eden durumla karşı karşıya kaldık´´ dedi


Yılda 1 milyon 600 bin ton kömür kullandıklarını belirten Özgen; "Zonguldak´tan aldığımız kömür miktarı 700-800 bin tondan 25 bin tona kadar düşmüş. Geçen yıl yeniden 200 bin tona çıkardık. Bu sene 300 bin tonu geçeceğiz. Kurtuluş buralarda. Kendi kaynaklarımızı iyi kullanıp, maliyetleri düşüreceğiz.


ERDEMİR Grup Şirketlerinden İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları, Çelik Servis Merkezi ve Çelik Boru Fabrikası´nda gönüllü işten ayrılma teşvik programı başladığını belirten Özgen; "Emekliliği dolan ya da dolmayan bütün personelimiz ayrılmak istemesi durumunda programdan faydalanabileceklerdir´´ dedi.


Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (Erdemir) Genel Müdürü Oğuz Özgen, 1 aylık üretimlerinin 400 bin ton olduğunu, ancak 2008´in Ekim ayında 177 bin, Kasım ayında ise 110 bin ton sipariş aldıklarını, sipariş ve talepte yüzde 75 oranında bir azalma yaşadıklarını söyledi. Mart ayında ellerinde 396 bin ton sipariş bulunduğuna dikkat çeken Özgen, "İlave sipariş toplayamazsak 1 ay sonra fabrikada hatlar duracak" dedi. Türkiye´de çelik tüketiminin dibe vurduğunu söyleyen Özgen, yaşadıkları bu kriz nedeniyle fabrikada çalışan 200- 250 kişiyi de, gönüllü ayrılma teşvik programı kapsamında işten çıkaracaklarını açıkladı.


Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen, Genel Müdür Yardımcıları Samim Şaylan, Günhan Beşe, Esat Günday, İsmail Hakkı Gürol ve Kurumsal İletişim Danışmanı Asaf Ardek ile birlikte Erdemir Sosyal Tesisleri´nde basın toplantısı düzenledi. 2008 yılının başında, bu yılın gerçekten ağır ve zor geçeceğini bildiklerini ve bütün planlarını da buna göre yaptıklarını belirten Özgen, dünya demir çelik piyasasında Ağustos ayında genellikle durgunluk yaşandığını, fabrikaların bakıma alındığını, yıllık izinlerin bu ay kullanıldığını vurgulayarak şöyle konuştu:


"Bu ayda bir gevşeme her zaman bizim tecrübelerimiz dahilindedir. Türkiye´de ise geçen yıl Ağustos ayından hemen sonra Ramazan ayı vardı. 10 gün Ramazan Bayramı, daha sonra yine 10 gün Kurban Bayramı, dolayısıyla Eylül sonrası uzunca bir süreyi iş günü kaybı olarak geçirdik. Dolayısıyla biz de planlarımızı, demir çelikte bir yumuşama olabileceği düşüncesiyle yapmıştık.


Tabi, Ağustos ayının sonlarına doğru bir çok insanın hissetmekle birlikte, bu kadar keskin olacağını göremediği bir küresel kredi krizi patlak verdi. Demir çelikteki yumuşamayla birleşince bu küresel kredi krizi, bütün dünya ve Avrupa ülkeleri ile Türkiye´yi allak bullak eden yeni bir durumla karşı karşıya kaldık. Bu ekonomik yapı birden bire sanayi ve reel sektörü etkiledi" dedi.


´FİYAT 1100 DOLARDAN


400 DOLARA DÜŞTÜ´


Erdemir´in 1965´tan beri üretime devam eden son derece modern ve deneyimli bir şirket olduğuna dikkat çeken Özgen, bu süre içindeki tüm krizleri yaşadığını hatırlattı. Mayıs 1995 yılında 475 dolar olan sıcak rulo fiyatlarının, Şubat 1996´da 256 dolar, Nisan 1997´de 345 dolar olduğunu, Aralık 1998´de ise 185 dolara düştüğünü kaydeden Özgen, 2003 yılından sonra genel olarak bir yükselme trendine giren rulo fiyatlarının, Temmuz 2008´de bin 100 dolarla zirve yaptığını, Ekim 2008´de ise 475 dolara gerilediğini söyledi.


Geçen Ağustos ayının sonlarında patlak veren krizin, daha önce yaşanan 4- 5 krizden farkını da anlatan Özgen şunları söyledi:


"Mayıs 1995 ve Şubat 1996 arasında rulo fiyatlarındaki gerileme 9 aylık bir süreye yayılmış. Bu da tedbir alma kolaylığı getirir tabi. Bu yıl ise Temmuz 2008 ve Ekim 2008 arasında sadece 2 ay gibi bir süre var.


Daha önceki krizlerde 1 yıla kadar yayılan süre, bu krizde 2 aya yayılmış. Diğer krizlerde yüzde 50 oranında bir düşüş varken, bu krizde aynen uçakların serbest düşüş yapması gibi bin 100 dolardan 475 dolarlara gevşemiş. Bu da yüzde 75´lere tekabül eder. Ve şu anda da malesef 400 dolar bandını kırmış durumda. Şimdi bu vahim bir tablo. Bunu sadece demir çelik krizi olarak görmemek lazım. Bundan önceki krizleri ihracatla aştık. Çünkü bunlar Türkiye´nin iç dinamiklerinden oluşan krizlerdi. Fakat bu krizin sadece Türkiye dinamiklerinden oluştuğunu söylemek adeta imkansız. Çünkü bütün dünya ile birlikte biz bunu yaşadık."


´1 AY SONRA HATLAR


DURACAK´


Erdemir´in geçen Ağustos ayından itibaren bu krizin bilincinde olduğunu ve elektrik tasarrufundan, kağıt tasarrufuna, maliyetlerin azaltılmasına kadar çok yoğun tedbirler aldığını açıklayan Özgen, şöyle devam etti:


"Sektörde malı satmak zorundasınız. Satamazsanız gelir elde edemezsiniz. Gelir elde edemezseniz, nakit yaratamazsınız ve yaşama şansınız olmaz.


Erdemir´in 1 aylık üretimi 400 bin tondur. 2008 yılını da 400 bin ton satışlarla geçtik. Temmuz ayında 400 bin ton satış yaptık 1 ayda. Fakat Ekim ayında 177 bin ton sipariş gelmiş. Kasım ayında 110 bin ton sipariş gelmiş. Bu ne demek? Yani yüzde 75 oranında sipariş ve talepte azalma yaşanmış. Aralık ayında 238 bin ton. Yine normal alıştığımız oranların çok altında. Ocak´ta biraz canlanma var, 345 bin ton. Bizim aldığımız tedbirlerle de Şubat´ta zirve yapmışız 473 bin ton. Bu da neredeyse bizim 1 aylık ürettiğimiz ve sevkiyatımıza eşittir. Mart ayında da 396 bin ton. Yani elimizde 1 aylık sipariş var. İlave sipariş toplayamazsak 1 ay sonra fabrikada hatlar duracak demektir."


4 YILLIK KAZANIMLAR


3 AYDA ERİDİ


2008´in 2´inci çeyreğinde 1 milyon 197 bin ton sevkiyat satışı yaptıklarını, 3´üncü çeyrekte bu rakamın 979 bin tona, 4´üncü çeyrekte ise 621 bin tona düştüğünü anlatan Özgen, bunun da her ay ancak 200 bin tonluk satış yaptıkları anlamına geldiğini söyledi. Sipariş olmazsa üretim yapamayacaklarını, üretim olmazsa da satamayacaklarını belirten Özgen, Ocak ve Şubat ayında da 2008´in son çeyreğinden farklı bir durumda olmadıklarını, ayda ortalama 200 bin ton seviyesinde devam ettiklerini vurguladı.


Özelleştirme sonrasında, yani 2006 yılından bu yana her alanda iş yapış biçimlerini değiştirdiklerini, ilkeli politikalar geliştirip uyguladıklarını, satış konusunda da bazı iyileştirmelere gittiklerini aktaran Özgen, "Güneydeki fabrikamızda bir haddahane daha devreye girdi. Dolayısıyla grubumuzun 4 tane haddahanesi var. Ama son 4 yılda edinilen tüm sanayi kazanımları, son 3 ayda erimiş ve kaybolmuştur" dedi.


BIÇAK KEMİĞE DAYANDI


Hiç bir yöneticinin, patronun işçi çıkarmak istmeyeceğini, ancak Türkiye´deki bütün otomobil fabrikalarının çeşitli uygulamalar içine girdiklerini, kendilerinin de çok çeşitli tedbirler aldıklarını belirten Özgen şöyle konuştu:


"Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Şu anda krizin tam göbeğindeyiz. Bu yüzden Erdemir olarak gönüllü ayrılma teşvik programını uygulamaya koyuyoruz. En son 2005´te bu uygulama yapıldı.


Şimdi o dönemden kalan arkadaşlar var. Emekliliğini hak eden arkadaşlar var. Çeşitli nedenlerden dolayı ayrılmak isteyen arkadaşlarımızın da olabileceğini düşünüyoruz.


Bu uygulamayla 200- 250 arkadaşımızla yollarımızı ayıracağız. Bu onları bir teşviktir. Bunu sadece Erdemir de uygulanmıyor. Bu uygulama, 2006´dan beri sürdürdüğümüz personel ve insan kaynakları politikamızın bir parçasıdır."

Editör: Pusula Gazetesi