Hakim kararıyla Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü´ne bağlı ekiplerin, TTK´dan kiraladığı 5 sahada kömür üretimi yapan Demir Madencilik A.Ş.´ye ait işyerlerine ve kaçak ocaklara eş zamanlı yaptığı operasyonun yankıları devam ediyor.
Operasyonla ilgili olarak kaçak maden ocağı işletmek suretiyle işyerinden ve kurumdan hırsızlık, tehlikeli maddelerin izinsiz kullanılması veya el değiştirilmesi, kaçak patlayıcı madde bulundurmak suçlamalarından 43 kişinin ifadesi alınmıştı.
Demir Madencilik A.Ş. sahipleri hakkında da, suçu bildirmeme, suça iştirak gerekçesiyle işlem yapıldığı belirtilmiş, 64 adet bilgisayar ile çok sayıda dokümana el konulduğu açıklanmıştı.
Operasyonla ilgili tartışmalar çok yönlü olarak devam ederken, Demir Madencilik Yönetim Kurulu Üyesi Erdoğan Demirin, İl Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazakın, söz konusu operasyonu kişisel meselelerinden dolayı yaptığı iddiaları ise hala tartışılıyor.
Diğer yandan operasyonla birlikte söz konusu kaçak ocakların uzun yıllardır devam ettiği ve yasal altyapısı hazırlanmadan hep edeceği, bu nedenle insanların sürekli olarak hırsız muamelesi görerek, sabıka aldıklarını belirten açıklamalar dikkat çekmişti.
Karadeniz Bölgesi Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı ve Zonguldak Muhtarlar Derneği Başkanı Şerafettin Nas, Gelik ve Kilimlide bulunan muhtarlarla yaptığı ortak açıklamada, operasyonlara tepki göstermişti. Ocaklarda çalışan maden işçilerine hırsız damgası vurulduğunu ve artık buna bir son verilmesi gerektiğini belirten Nas, siyasetçilerin ve sivil toplum örgütlerinin ses çıkarmamasına da anlam veremediğini söylemişti. Nas, söz konusu sorunun sosyal bir yara olduğunu belirterek, Zonguldak milletvekillerine soruna sahip çıkıp yasal düzenleme getirilmesini istemişti.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, konuyla ilgili araştırma yapıp sonra konuşacağını belirtirken, TBMM eski Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, Türkiye Taşkömürü Kurumuyla anlaşma yapsınlar ve işlerini legal hale getirsinler dedi.
KAÇAK OCAKLAR ÖNLENMELİ
Milletvekili Toptan, Rödevansın hukuki altyapısı bizim dönemimizde çıkan bir yasayla mümkün hale geldi ve ona dayanarak orada pek çok kişi Türkiye Taşkömürü Kurumuyla sözleşme imzalamak suretiyle kömür çıkarıyor ve üretime katkıda bulunuyor. Ama maalesef bu yasal çalışmaların dışında kaçak ocaklar, yani Türkiye Taşkömürü Kurumuyla rödevans anlaşması yapmadan kömür çıkaran insanlar da var. Bunun önlenmesi lazım. Yapılan operasyon da bununla sınırlıysa, söyleyecek hiçbir şey yok. Kaçak ocaklarda çalışmayı savunamayız. Allah korusun, orada meydana gelen kazaların sorumlusu kim olacak? Artı Türkiye Taşkömürü Kurumunun oralardan geliri var. Devletin vergi geliri var. Rödevans sözleşmesi imzalamak suretiyle yasal olarak çalışan insanlara da haksızlık olur. Yasal olması için Türkiye Taşkömürü Kurumuyla sözleşme imzalayacaklar. Prosedür nasıl işliyor, onu bilmiyorum. Ama bu işi orada yıllardan beri yapan, Türkiye Taşkömürü Kurumu ile anlaşma yapan arkadaşlar var. Onlar nasıl yaptılarsa, kaçak ocak çalıştıran arkadaşlar da öyle yapsınlar. Kaçak ocaklara yapılan operasyona tepki varsa, o haklı bir tepki değildir. Çünkü yasal değil. Ama orada yasal olarak çalışan, rödevansla çalışan insanlara da haksızlık olur. Benim kaçak ocak çalıştıran vatandaşlara çağrım şudur: Gitsinler, Türkiye Taşkömürü Kurumuyla anlaşma yapsınlar ve işlerini legal hale getirsinler.
