Merhum Başbakan Bülent Ecevit&[#]8217;in tedavisini yürüten Başkent Üniversitesi Hastanesi doktorları, Ergenekon davasında ifade veren Dr. Mücahit Pehlivan&[#]8217;ın elinde hiçbir belge ya da rapor olmadan, &[#]8220;kortizonu kesince, Ecevit bir hafta içinde yürümeye başladı&[#]8221; şeklindeki iddiasının bilimsel hiçbir dayanağı olmadığını ve tamamıyla gerçek dışı iddia olduğunu ifade ettiler. Ecevit&[#]8217;in Başkent Üniversitesi Hastanesi&[#]8217;nce yürütülen tedavi sürecinin tamamıyla şeffaf biçimde gerçekleştiğini belirten doktorlar, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal&[#]8217;ı zan altında bırakmaya çalışanlarla ilgili her türlü yasal haklarını kullanacaklarını belirtti.
İstanbul 13&[#]8217;üncü Ağır Ceza Mahkemesi&[#]8217;nde görülen Ergenekon davasında merhum Başbakan Bülent Ecevit&[#]8217;in rahatsızlığı döneminde tedavi sürecine ilişkin ifade veren Dr. Mücahit Pehlivan, dönemin Koruma Müdürü Recai Birgün ve Dr. Mustafa Bolkan tarafından ortaya atılan iddialara, Başkent Hastanesi doktorlarından tepki geldi. Prof. Dr. Turgut Zileli, Prof. Dr. Nur Altınörs, Prof. Dr. Rengin Erdal, Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu, Prof. Dr.Ahmet Hatipoğlu, Prof. Dr. Cengiz Tuncay, Prof.Dr. Füsun Öner Eyüboğlu tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, Ecevit&[#]8217;in Koruma Müdürü Recai Birgün&[#]8217;ün ardından, Dr. Mustafa Bolkan ve Dr. Mücahit Pehlivan&[#]8217;ın mahkemede verdiği ifadeler &[#]8220;mesnetsiz iftiralar&[#]8221; olarak değerlendirildi. Ecevit&[#]8217;in hastanedeki tedavi sürecine ilişkin tarih tarih bilgi verilen açıklamada, &[#]8220;11 gün süre ile yatarak tedavi görmüş ve tam mobilizasyonu sağlandıktan sonra, 27 Mayıs 2002 tarihinde salah ile taburcu edilmiştir&[#]8221; denildi.

Açıklama şöyle:

&[#]8220;İNANDIRICILIKTAN YOKSUN ÇİRKİN BİR İFTİRADAN İBARETTİR&[#]8221;

&[#]8220;İstanbul 13&[#]8217;üncü Ağır Ceza Mahkemesi&[#]8217;nde görülen davada, merhum Başbakan Bülent Ecevit´in Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´ndeki tedavi süreci ile ilgili Recai Birgün´ün ardından, Dr. Mustafa Bolkan ve Dr. Mücahit Pehlivan tarafından ortaya atılan tamamıyla mesnetsiz iftiralar karşısında, kamuoyuna zorunlu basın açıklaması yapılmıştır. Merhum Başbakan Bülent Ecevit, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´nde &[#]8216;04.05.2002-05.05.2002&[#]8217; ve "17.05.2002-27.05.2002" tarihleri arasında toplam 11 gün süre ile yatarak tedavi görmüş ve tam mobilizasyonu sağlandıktan sonra, 27.05.2002 tarihinde &[#]8216;salah ile taburcu edilmiştir&[#]8217;. Taburcu edildikten sonra 01.07.2002 tarihine kadar evde ve hastanede tetkik, kontrol ve muayeneleri devam eden Sayın Bülent Ecevit ile ilgili Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Sağlık Heyeti´nce düzenlenen 27.05.2002, 28.05.2002 ve 26.05.2002 tarihli &[#]8216;heyet raporları&[#]8217; ile 01.07.2002 tarihli &[#]8216;durum bildirir rapor&[#]8217;, o tarihte üniversitemizin rektörü sıfatıyla Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından Koruma Müdürü Recai Birgün vasıtasıyla Başbakan Sayın Bülent Ecevit´e, eşi Sayın Rahşan Ecevit´e ve dönemin Başbakanlık Müsteşarı Sayın Ahmet Şağar´a &[#]8216;tutanak&[#]8217; ile teslim edilmiştir. &[#]8216;Sayın Ecevit´in konutunda 24 saat daimi sağlık ekibinin bulundurulması&[#]8217; önerisi, 27.05.2002 tarihinden itibaren bizzat Başkent Üniversitesi´nce yapılmış olup, konuyla ilgili Başbakanlık Müsteşarı Sayın Ahmet Şağar tarafından gönderilen 31.05.2002 tarihli cevabi yazıda; &[#]8216;kesintisiz görev yapacak hekim, hemşire, fizyoterapist ve diyetisyenlerden oluşan bir sağlık ekibinin kurulup kurulmayacağı ve kurulacaksa, hangi sağlık kurumu personelinden oluşacağı konusunun Sayın Başbakan´a iletildiği ve bu konuda, kendisinden talimat beklenildiği&[#]8217; belirtilmiştir. Ancak, bu konuda, kurumumuza Başbakanlıktan herhangi bir talimat gönderilmemiştir. Somut belgelere dayalı bu gerçeğe rağmen, Dr. Mustafa Bolkan isimli bir şahsın, aradan 10 yıl geçtikten sonra hiçbir yazılı belgeye dayanmaksızın &[#]8216;Sayın Başbakan&[#]8217;a olası acil müdahalede takılacak sıvının ne olması gerektiği&[#]8217; hususunda, o tarihteki başhekim Prof. Dr. Rengin Erdal ile yaptığını ileri sürdüğü görüşme sırasında &[#]8216;hasta sizin, bizi ilgilendirmez&[#]8217; yanıtıyla karşılaştığı iddiası inandırıcılıktan yoksun çirkin bir iftiradan ibarettir. Başbakan Bülent Ecevit ile ilgili Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´nce düzenlenen hiçbir raporda &[#]8216;mutlak yatak istirahatı&[#]8217; önerilmemiş; tam tersine hastaneden taburcu edildiği 27.05.2002 tarihinde düzenlenen ilk raporda ve bu rapora atıfta bulunan diğer raporlarda &[#]8216;günde 2 saat ofis çalışmalarını yürütebileceği&[#]8217; açıkça ifade edilmiştir . Nitekim, Başkent Üniversitesi Sağlık Heyeti´nin kontrolü altında evde 34 gün süre ile devam eden bu tedavi sürecinin sonunda düzenlenen 26.05.2002 tarihli heyet raporunda da, &[#]8216;Sayın Ecevit´in, 9&[#]8217;uncu kaburgasındaki kırığının tamamen iyileştiği; torokal 8&[#]8217;inci vertebradaki omurga çökmesinin ise iyileşme sürecinde olduğu ve herhangi bir bası yapmadığı&[#]8217; belirtilmiş ve akabinde hasta ile ilgili son olarak 01.07.2002 tarihli &[#]8216;durum bildirir rapor&[#]8217; da düzenlenmiştir. Buna ilaveten, Sayın Ecevit ile ilgili düzenlenen raporlarda açıkça görüldüğü üzere kendisine &[#]8216;her gün lavman yapılmasına yönelik herhangi bir öneride de bulunulmamış&[#]8217;; sadece lüzumu halinde ağızdan Duphalac isimli ilaç kullanımı önerilmiştir. Ayrıca, en az günlük 2000 kalorilik diyet listesine, vitamin ve mineral takviyesi de ilave edilmek suretiyle vücuttaki su dengesi de sağlanmıştır. Bu çerçevede, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Sağlık Heyeti´nce düzenlenen raporlar ile sabit olduğu üzere, merhum Başbakan Bülent Ecevit´e 8 ay süre ile yatak istirahatı önerildiği ve her gün lavman yapıldığına yönelik iddia, somut hiç bir delile dayanmayan tamamıyla gerçekdışı bir iftiradan ibarettir.

&[#]8220;BİLİMSEL HİÇBİR DAYANAĞI OLMAYAN TAMAMIYLA GERÇEKDIŞI İDDİALAR"
&[#]8220;Aynı şekilde, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´nden taburcu olmadan önce tedavisinde kullanılacak ilaç ve diyet listesi de, 26.05.2002 tarihinde merhum Başbakan Bülent Ecevit´e, eşi Sayın Rahşan Ecevit´e ve koruma müdürüne sözlü açıklamalar yapıldıktan sonra, aynı tarihli rapor ekinde tutanakla teslim edilmiştir. Söz konusu ilaç listesine bakıldığında, Sayın Bülent Ecevit´e, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´ne gelmeden iki yıl önce, başka hastanede görevli hekimler tarafından teşhisi konulup, o tarihten itibaren tedavisine başlanan Miyasteni Gravis rahatsızlığı nedeniyle zorunlu olarak son derece düşük dozda (Gün aşırı kullanılmak koşuluyla Prednol 4mg 2 tablet)kortizon verildiği; buna karşılık kortizonun yan etkilerini önlemek için hastaya her türlü ilaç (Fosamax/ Cal-D-Vita/Omeprol,) takviyesinin de yapıldığı açıkça görülmektedir. Ortopedi uzmanı olup, nöroloji ve nöroşirurji konusunda herhangi bir ihtisası bulunmayan Dr. Mücahit Pehlivan´ın elinde hiçbir belge ya da rapor olmaksızın &[#]8216;kortizonu kesince, Ecevit bir hafta içinde yürümeye başladı&[#]8217; şeklindeki iddiası bilimsel hiçbir dayanağı olmayan tamamıyla gerçekdışı bir iddiadır. Nitekim, Sayın Bülent Ecevit´in, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´nden taburcu edildiği 27.05.2002 tarihinde ilk olarak Hastane önünde ve ardından, aynı gün Başbakanlık Konutu´na giderek yaptığı basın açıklamaları sırasında yürüyebildiğine tüm kamuoyu şahittir. Ayrıca, Sayın Rahşan Ecevit tarafından merhum Bülent Ecevit´in Hacettepe Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve GATA´daki tedavi süreci ile ilgili evrakların Mahkemeye gönderilmiş olmasına rağmen, Dr. Mücahit Pehlivan´ın yürüttüğü tedavi süreci ile ilgili herhangi bir belge ya da raporun gönderilmemiş olması da, söz konusu raporların Sayın Rahşan Ecevit&[#]8217;te bulunduğu iddiasını çürütmektedir. Buna ilaveten, Dr.Mücahit Pehlivan da, Mahkeme Huzurunda vermiş olduğu ifadesinde, merhum başbakan Bülent Ecevit´in evine tıbbi etik ve deontoloji kurallarına aykırı olarak geceleyin gizlice röntgen cihazı sokarak, omurgasındaki çökmenin iyileşme sürecine girdiğini tespit edip, akabinde tedavisine başladığı tarihin, hastanın Başkent Üniversitesi ile ilişiğinin kesilmesinin üzerinden yaklaşık bir ay geçtikten sonra Temmuz ayı sonları ya da Ağustos ayı başlarında gerçekleştiğini beyan etmek suretiyle &[#]8216;Sayın Ecevit´in tedavisini, Başkent Üniversitesi&[#]8217;ndeki tedavi sürecinin tamamlanarak, sağlığına kavuşmasından sonra üstlendiğini&[#]8217; ikrar etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca, adı geçen doktor, Sayın Ecevit´te yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren Miyasteni Gravis hastalığını kortizon yerine hangi ilaç ile tedavi ettiğini de hatırlayamadığını söylemiştir.&[#]8221;
&[#]8220;TEDAVİ SÜRECİ TAMAMIYLA ŞEFFAF BİR BİÇİMDE GERÇEKLEŞTİ&[#]8221;

&[#]8220;Neticeten, merhum Başbakan Bülent Ecevit´in, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´nce yürütülen tedavi süreci tamamıyla şeffaf bir biçimde gerçekleşmiş; tüm tedavi evrakları ve raporlar, o tarihte ilgili kişi ve resmi makamlara tutanakla teslim edilmiş ve Mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu´ndan alınan raporda da, söz konusu tedavinin doğru olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Nitekim, Sayın Bülent Ecevit´in 7 ay daha Başbakanlık yapıp, 4,5 yıl yaşaması da, Başkent Üniversitesi´ndeki tedavinin başarı ile gerçekleştirildiğinin en önemli kanıtıdır. Bu konuda, Sayın Bülent Ecevit ve eşi Sayın Rahşan Ecevit de, Başkent Üniversitesi Rektörlüğü´ne yazılı olarak teşekkürlerini sunmuş ve kamuoyuna yaptığı açıklamalarla &[#]8216;yanlış tedavi yapılmadığını&[#]8217; açık ve net olarak defalarca ortaya koymuşlardır. Somut belge ve raporlarla kanıtlanmış tüm bu gerçeğe rağmen, tıbbi etik ve deontoloji kurallarına aykırı olarak herhangi bir belgeye ve rapora dayanmaksızın, Başbakan Sayın Bülent Ecevit´i, evde gizli olarak tedavi ettiğini ileri sürerek, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi´nde görevli biz hekimlerinin yanı sıra, söz konusu tedavi sürecinde, ihtisas alanı dışında kalması nedeniyle yer almayan Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Haberal´ı da zan altında bırakmaya çalışan şahıslarla ilgili her türlü yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.&[#]8221;
Editör: Pusula Gazetesi