Kentte 2005 yılında 5, 2006´da 3, 2007´de 4, 2008´de 4, 2009´da 4 kişinin öldüğü, 2005´te 7, 2006´da 5, 2007´de 7, 2008´de 6 kişinin yaralandığı maden ocaklarında iş umudu hüzne dönüşüyor.
Zonguldak´ta, Türkiye´nin yer altı zenginliklerinden taş kömürünün korunması, zarara uğratılmaması, yasa dışı yollarla yer üstüne çıkarılarak haksız menfaat temin edilmesinin önlenmesine yönelik denetimler kapsamında kaçak ocaklar kapatılıyor.
Denetimler ve ihbarlar kapsamında emniyet güçlerinin tespitleriyle belirlenen kaçak ocaklar, dinamit ve kapsüllerle patlatılarak imha ediliyor, yerleşim bölgelerine yakın alanlarda olanlar mühürleniyor.
Yılda ortalama 500 maden ocağının kapatıldığı bildirilen kentte soruna köklü çözüm bulunamadığını savunan özel işletmeciler, denetimlerin sıklaştırılarak hukuki cezaların artırılmasını istiyor.
-´´DEVLETE DE ZARAR´´-
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Demir Madencilik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Salih Demir, yaptığı açıklamada, kaçak kömür ocaklarının havzanın en önemli sorunu olduğunu, çok sayıda ailenin canını yaktığını söyledi.
Madenciliğin önemli iş güvenliği ve işçi sağlığı yatırımı gerektiren sektörler arasında yer aldığını, aksi takdirde kazaların kaçınılmaz olacağını ifade eden Demir, şöyle konuştu:
´´Kaçak kömür ocağına girmek adeta canlı canlı mezara girmek gibi bir şeydir. Buralarda en küçük iş güvenliği önlemi bile alınmamaktadır. Kaçak kömür ocakları kentin en önemli kanayan yarası durumunda. Bunlar can ve mal kaybının yanı sıra devlete de önemli zarar veriyor. Kaçak ocaklar ailelerinin canını yakmasının yanı sıra devleti ayda 3 milyon TL zarara uğratıyor. Her an ölümle burun buruna gelen vatandaşların emeklerinin karşılığı maaşları da ödenmiyor.´´
Demir, madende olası kazalarda hayatını kaybeden işçinin ailesine para verilerek kandırıldığına dikkati çekerek, ´´Ölümlü kazada söz konusu maden, hayatını kaybeden işçilerden birine ait oluyor. Buna yol açanlar da yeni ocaklar söndürmeye devam ediyor´´ dedi.
-´´ÖNLEM ALINMALI´´-
Demir, kaçak maden ocaklarıyla mücadelede devlete, özel firmalara ve ilgili kurumlara önemli görevler düştüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
´´Kaçak kömürcüler, il dışından fatura alıp naklettikleri kömürleri ithal kömür gibi gösteriyor. Sattıkları kömür karşılığında ne vergi ne kira bedeli ne de sigorta primi ödüyor. Ancak kaçak maden işletenlere bir şey olmuyor. Bu kişiler özel işletmecilerin Türkiye Taşkömürü Kurumuna parasını ödediği kömürleri çalıyor. Hiçbir özel işletmeci buna izin vermez. Herkesin üzerine düşeni yapması ve yaptırımların artırılması kaçak kömür ocakları sorununu çözecektir.´´
Editör: Pusula Gazetesi
