Zonguldak Karaelmas Üniversitesi(ZKÜ) Rektörü Mahmut Özer&[#]8217;den kentteki tüm yöneticilere çok önemli bir mesaj geldi. Özer; Zonguldak&[#]8217;taki sorunları ve yöneticilerin sorunları yaklaşımını nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya karşılık çok net bir eleştiri getirdi. Yöneticilerin kente yeterince vizyon katamadığını gördüğünü belirten Özer; &[#]8220;Zonguldak&[#]8217;ın en büyük sıkıntısı şu; konuşanı çok fazla ama iş yapanı çok az. Yani bir problem çok fazla konuşulduğu zaman çok iş yapıyor anlamına gelmiyor&[#]8221; dedi.


Rektör Özer, sorumuz üzerine şunları söyledi; &[#]8220;


Üniversite kesinlikle kenti büyütecek. Her geçen gün yeni fakülteler açılacak. Bu şehrin nüfusunun yüzde 20 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi. 20 bin öğrencimiz var. Nüfusun çok büyük bir oranı üniversiteden oluşuyor. Üniversite büyüdükçe de bu oran artacak. Ama büyürken fiziksel ve üniversite olarak da büyümesi lazım. Yani şehir üniversitenin önünü açan bir şehir olursa bizde büyümemizi daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliriz.


Şehir tam olarak öğrencilerimize cevap vermediği için kampus içerisindeki kültür alanlarını genişletmeye çalışıyoruz. Çevre düzenlemesi de sadece oraya iki tane çim atmakla bitmeyecek. Merkez kampusun olduğu yere bir tane kafe yapacağız. Ben mümkün olduğunca öğrencinin tüm vaktini kampus içerisinde geçirebileceği alanlar dizayn etmeye çalışıyorum. Postaneyi, kargoyu kampus içerisine aldırtmak için çalışıyorum. Merkez kampusun içerisinde 10 bin öğrenci var. Şimdi baktığımız zaman kent büyüyor mu? Hayır, sıkıntılar var. Ama ben buraya 2002 yılında geldim ve bir sürü şey değişti. Önemli olan yöneticilerin şehrin deneyimli insanlarının Zonguldak&[#]8217;a bir vizyon vermesi lazım. Zonguldak&[#]8217;ın en büyük sıkıntısı şu; konuşanı çok fazla ama iş yapanı çok az. Yani bir problem çok fazla konuşulduğu zaman çok iş yapıyor anlamına gelmiyor. En sonunda insan şunu söylüyor; kötü de olsa bir şeyler yapılsın. Çünkü halk ortaya bir şey çıkmayınca bıkıyor. Ama ben Zonguldak&[#]8217;ın geleceğini iyi görüyorum&[#]8221; dedi.



UMUTSUZLUĞA KAPILDIĞIM OUYOR


AMA PES ETMEYECEĞİM&[#]8221;


Olaylara ve sorunlara bakış açısının önemli olduğunu belirten Özer, kendi yaşantısından örnekler vererek kimseyi kaybetme lüksü olmadığını söyledi. Küçük olsun benim olsun anlayışıyla hareketin yanlış olduğunu ifade eden Özer şunları söyledi;


&[#]8220;Bende bazen umutsuzluğa kapılıyorum. İnanın 1 senedir kendi mesleğimi yapmıyorum. İdarecilerden çok kampus içerisinde dolaşıyorum. Ne eksik ne olmuş gözlemlemeye çalışıyorum. Ama kesinlikle pes etmeyeceğim. Lanet olsun bu işi yapmıyorum diyerek bir kenara atmayacağım. Bizim için önemli olan şu bu problemlere karşı ne yapabiliriz. Her tarafta umutları yeşertmemiz lazım. Mesela onun içinde kaynaklarımızı adil bir şekilde dağıtmamız lazım. Ben göreve geldiğim günden beri akademik kadroları gelen herkesin kadrolarını veriyorum. Beni bu konuda hiç kimse bu konuda eleştiremez. Beni kendisine düşman olarak gören öğretim üyesinin dahi kadrosunu hemen veriyorum. Üstelik öğretim üyesinin kadrosunun geldiğinden haberi dahi olmuyor. Hoca kadrosunun geldiğini çoğu zaman gazetede görüyor. Bu belki Türkiye&[#]8217;de ilktir. Çünkü çoğu üniversitede kendi ekibine kadro veriyor ve diğerlerini göndermek için çaba sarf ediyor. Ama bu benim üniversiteyi nereye taşımamla ilgili. Ben en baştan beri kimsenin özlük hakkıyla asla oynamayacağımı söylemiştim. 1 senedir oynamıyorum ve oynamayacağım. Benim için hiçbir eleman önemsiz değildir ve hiç kimseyi kaybetmek gibi bir lüksümde yok. Benim tüm insan kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmam lazım. Öğretim üyesi kolay yetişmiyor. Benim küçük olsun bizim olsun gibi bir derdim de yok&[#]8221; dedi.


Editör: Pusula Gazetesi