Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü Burhan İnan, Genel Yayın Yönetmenimiz Atilla Öksüz ile yaptığı sohbette son günlerde kendisine ve TTK Yönetimine yönelik eleştirilerle ilgili sorulara yanıt vererek samimi açıklamalarda bulundu.


TTK&[#]8217;nın zarar etmesinden kendisi de dahil kimsenin memnun olmadığını ancak sorunun kendilerinde değil uygulanan sistemden kaynaklandığını belirten Burhan İnan kimsenin kendilerinin çalışkanlığından ve iyi niyetinden şüphe etmemesini istedi.


Burhan İnan&[#]8217;ın satır özetle yaptığı değerlendirmeler şöyle;



BİZ OLMASAK AYNI ELEŞTRİLER YİNE OLACAKTI


Zonguldak&[#]8217;ta her evde her akşam TTK konuşulur. Bu çok normal. Bu kurum Zonguldak&[#]8217;ın hepimizin göz bebeği. Bu nedenle kaygıların olması normal. Bize yönelik yapılan eleştirilerin temelinde kurumun genel durumuyla ilgili durum ortaya çıkıyor. Kurumun yıllık 400 milyon liranın üzerine çıkan zararından kimsenin memnun olmasını bekleyemeyiz. Bu durumdan biz de memnun değiliz. En çok üzülenlerden biri benim. Burada biz değil başkası olsa bu eleştiriler yine olacaktı. Çünkü bu sistemde farklı bir şey bekleyemezsiniz. Ben yazılanları ve söylenenleri hep iyi niyetli olarak görüyorum. Bu kurum herkesin olduğu kadar benimde gözbebeğim.



SORUN BİZDE DEĞİL SİSTEMDE


TTK&[#]8217;da yöneticileri değiştirerek kurumu zarar eden bir kurumdan kurtarmak mümkün değil. Burada bizce tek çıkış yolu işletim sisteminde değişiklik yapmak. Oda üretimi artırmak ve üretim ve çalışan standartlarını korumakla olur. Üretim ve istihdam sistemini değiştirmek zorundayız. Biz yeni performansa dayalı üretim işçisi alınmasını önerirken bunu anlatmaya çalıştık. Bahsettiğimiz performans sistemi benimsenir ve uygulanırsa yeni alınacak işçileri kapsayacak. Bunu Enerji Bakanımızla ve Hazine il görüştüğümde olumlu yanıt aldım. Bu TTK&[#]8217;da otokontrol sistemin kendiliğinden sağlayacak bu da kişi başı üretimin artması anlamına gelecek. Kamu İş ile masaya oturulduğunda bu sağlanabilirdi. Bizim istediğimiz bu sendika tarafından da benimsenerek uzlaşı içinde adım atılsın yönündeydi. Tek taraflı olarak böyle bir uygulamaya geçme düşüncesinde değiliz. Çünkü çalışma barışının bozulmasını istemeyiz. Ancak kurumun yaşatılması ve Zonguldak&[#]8217;taki işsizlerin sürekli olarak iş sahibi olabilmesi için bu yöntem şart. Burada bir ücret azalması da söz konusu değil ama üretim artışı sağlanması için gerekli olan otokontrolü sağlamış oluruz.



NORM KADRO UYGULANMADAN OLMAZ


TTK&[#]8217;da üretim azalması yok. Çalıştırdığınız işçi sayısına baktığınızda hem işçi de hem de üretimde 2006 yılı rakamlarıyla aynıyız. Görünen düşme bundan kaynaklanıyor. TTK&[#]8217;ya 4 bin 200 işçi alınmasına karşın bir o kadar işçi emekli oldu. Bu durumda kadro istikrarını korumak mümkün olmuyor. Buna karşılık 12 bin artı 2 bin norm kadro uygulamasını öneriyoruz. 12 bin yer altı işçisi 2 bin yerüstü çalışanı. Norm kadroyu koruyamadığınız sürece sürekli bir işçi azalması yaşanıyor. Norm kadro uygulaması yapılırsa her yıl nerede ne kadar eksiklik varsa önceki yıllarda işe girmeye hak kazanmış yedekler arasından oraya çalışan takviyesi yapmak mümkün olur. Bu nedenle iş ahengi ve disiplini bozulmadan çalışma devam eder. Bunu hep birlikte sağlamamız gerekir.



ANA GALERİLERDE ÇÖKME OLABİLİR


Pusula&[#]8217;da sizler yazdınız. Üzülmez&[#]8217;de Ana galeride göçük meydana geldiğini. Yer altında kilometrelerce galeri ve anayol var. Bunlar olabilir. Eskiyen yerler var. Ancak bunun için sürekli bakım ve kontrol yapacak ekibimiz yetersiz.



MÜESSESE MÜDÜRÜNÜ BEN GÖNDERDİM


Bir işçimizin parmağının ucunu binlerce tok kömüre değişmem. Zaman zaman iş kazaları oluyor. Ben uzun yıllar ocak mühendisi olarak çalıştım. İş güvenliği mühendisi gibi çalışırdım. Tek bir ölümlü kazam olmadı. Geçtiğimiz günlerde Üzülmez&[#]8217;de bir arkadaşımızı yitirdik. Ben bu tablolara çok üzülüyorum. O gün Müessese Müdürü arkadaşımızı cenazeye katılmadı. Çünkü ben gönderdim. İşe dönüp ana yolda meydana gelen göçükle ilgilenmesini ben istedim. Ama bu farklı algılandı. Doğrusu budur.



KİMSEYLE POLEMİĞE GİRMEM


Ben ekibimin de üretim v kurum konusunda hassas samimi ve dürüst çalıştığına inanıyorum. Yapılan eleştiriler ve önerilere hoşgörüyle bakıyoruz. Ama bazen hak etmediğimiz şeylere maruz kaldığımızı düşünüyorum. Kimse bu kurumun kötü olmasını istemez. Bu yüzden daha iyi duruma getirmek ve Ankara&[#]8217;da göze batan kurum olmaktan çıkarmak zorundayız. Bunun içinde sistem değişikliği gerekli. Herkese bu yöntemleri anlatıyoruz. Sistem değişikliğine gidemezsek Ankara&[#]8217;nın gözünde kambur olarak görülmeye devam ederiz. Aksi taktirde TTK&[#]8217;nın özelleştirilmesi gündeme gelmez, konuşulmaz. TTK özelleştirilmez.



HAZİNENİN RAPORUNU BEKLİYORUZ


Madenciliğin sorunları konulu geçtiğimiz yıl hazırlanan raporda TTK için kambur ifadesi kullanıldı. Bu komisyonda iki Zonguldak Milletvekilimiz de yer aldı. Bu ifadeler bizi üzüyor. O zaman buna karşılık bir şeyler yapmak zorundayız. Bu şekilde çalışmaya ve beklemeye devam edersek bu sıkıntılar büyür. Hep birlikte kurum için fedakarlık yapıp daha fazla çalışmak zorundayız. Yeni işçi talebimiz öncesi Hazine&[#]8217;nin raporunun çıkmasını bekliyoruz. Ne çıkar bilemiyorum. Ancak biz burada neler yapabileceğimizi iyi anlatır, birlikte hareket edersek bundan hem kurum hem Zonguldak kazanır. Biz değil gelen kim olursa olsun bu formülü uygulamadan kurumu ayağa kaldırması mümkün değil.



ÜZÜLMEZ&[#]8217;DEKİ GERİLİM


Üzülmez Müessese Müdürlüğü&[#]8217;nde çalışan işçilerimizin üzerine kilit vurulduğu gerekçesiyle sendikanın öncülüğünde yapılan eylem öncesinde de tepkiler oldu. Buradaki uygulama tam olarak nedir incelettik. Müessese Müdürümüz mesai saatinde çıkışları önlemek için böyle bir yöntem uyguladı. Çünkü mesai saatleri içinde olmasına karşın zamansız işten ayrılmaları kontrol altında tutmaya yönelik bir uygulama yapılmış.&[#]8221;



Editör: Pusula Gazetesi