Türkiye Taşkömürü Kurumu&[#]8217;nun (TTK) hizmet alımı yoluyla Kozlu işletmesindeki kömür galerilerinin açma görevini verdiği Star Madencilik işçileri aylar sonra yeniden eylem yaptı.


200 işçi, maaşlarını düzenli ve zamanında alamadıkları için dört gündür iş bırakma eylemi yaptıklarını söyledi. Star Madencilik şantiyesi önünde toplanan maden işçileri, yağan yağmura rağmen eylemlerinin 4. günü olduğunu bildirdi. Haksızlıklara maruz kaldıklarını ifade eden maden işçisi Güven Doğdu, "Burada çalışan bir maden işçisiyim. Yerin 630 metre altında ekmeğimi ve çocuklarımın rızkını çıkarmak için uğraşan sıradan bir işçiyim. Neden buradayız diye sorduğunuzda paralarımız öncelikle verilmiyor. Senelik izinlerimiz zamanında yatırılmıyor" dedi.


Hiçbir sosyal hakları olmadığını anlatan Doğdu, şöyle konuştu: "İşçi gibi görülmüyoruz. Aynı bir hayvan muamelesi görüyoruz. İşine geldiğinde gel işine gelmediğinde git işte dere orada gibilerinde tehdit altında yaşıyoruz. Patron geliyor burada ahkam kesiyor. Ben diyor 200 kişiye çıkış veriyorum. Paranız burada diyor. Ama vermiyorum diyor. Para alamadığımızdan dolayı işimizi durdurduk. 4 günden beri çalışmıyoruz."


2004 yılından beri burada çalıştığını anlatan Doğdu, sözlerine şöyle devam etti: "İlk işe başlarken 275 TL alıyorduk. Aradan geçti 7 sene, 7 sene sonra 25 TL zam yapıldı. İlerleme prim usulü çalışıyoruz. Bize karttan 630 TL para yatırıyor. Geri kalanını elden veriyor. Bu da doğal olarak yasal bir şey, neticede hakkımız ne ise yeraltında en düşük primlerden sigortalarımız yatırılıyor. Hepimiz bu sebepten iş bırakma eylemindeyiz."


Diğer maden işçisi Ayhan Gökgöz ise, "Biz cuma gününden beri iş bırakma eylemindeyiz. Şirketin kasasında para olduğunu ancak paranın verilmeyeceğini haber aldık. Burada 200 kişinin hakkında tutanak tutulduğunu ve bugün itibari ile çıkış verileceğini duyduk. Patronumuzun parayı ödemekten ziyade işi başka koşullara başka yerlere çekmesinden şikâyetçiyiz. Dolandırıcılık mı yapalım? Kapkaç mı yapalım? Allah için birileri gelsin de bu konuya el atsın" dedi. Emniyete, Vali Beye seslendiklerini anlatan Gökgöz, sözlerini şöyle tamamladı: " Kurumun en ağır ve önemli işini yürütmelerine rağmen emeklerinin karşılığını alamadıklarını savunan Gökgöz, şöyle konuştu:


´´Geçen yıl Mayıs ayında TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki grizu patlamasında taşeron firmada çalışan 30 arkadaşımız ihmalden şehit oldu. Önlemler alınmış olsaydı böyle bir faciayla karşılaşmayacaklardı. Valimiz ve milletvekillerimiz gelsin halimizi ve iş koşullarımızı görsünler. Zonguldak´tan göndermiş olduğumuz milletvekillerine sesleniyoruz. Yani bizi suça teşvik ediyorlar. Patronumuz bizi suça teşvik ediyor. Biz ki dünyanın en ağır iş kolunda çalışıyoruz. Yeter artık birileri bize sahip çıksın. 200 kişi var herkesin çocuğu var. Gelsinler görsünler ya ben evime giremiyorum ya kirayı veremedim. Ev sahibi uyuyunca eve giriyorum. Ben eve giderken cebimde eve alacak ekmek parası yok."



Madenciler ayrıca sorunları çözüme kavuşana kadar eylemlerini devam ettireceklerini, izin alabilirlerse yürüyüş yapacaklarını ifade ettiler.




GMİS&[#]8217;TEN; &[#]8220;SÖZLEŞMELERİ FESHEDİN&[#]8221; ÇAĞRISI


Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Yönetim Kurulu adına bir basın açıklaması yapan Genel Başkan Eyüp Alabaş, TTK Kozlu Müessesesi bünyesinde faaliyet gösteren taşeron şirkette çalışan maden işçilerinin haklarını alamamaları ve dayatılan kölelik düzenine tepki olarak iş bırakma eylemi başlattıklarını belirtti.


Taşeron şirketlerin acı örneklere ve tüm uyarılara rağmen, yüzlerce maden işçisinin hayatını yakından ilgilendiren bir iş kolunda yine iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almadan, işçilerini eğitmeden ve haklarını vermeden çalışmalarını sürdürdüklerine iddia eden GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, TTK için zaman ve ciddi ekonomik kayıplara neden olan taşeron uygulamasından mümkün olan en kısa sürede vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti. Alabaş, &[#]8220;Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bünyesinde alt işveren olarak faaliyet gösteren ve yerin yüzlerce metre altında uzmanlık gerektiren bir faaliyet olan hazırlık, tamir-tarama işlerini ihaleyle alan taşeron şirketlerin; tüm uyarılara ve yaşanan acı olaylara rağmen iş güvenliği önlemlerini yeterince almadan ve işçilerinin haklarını görmezden gelerek çalıştıkları bugün bir kez daha net bir biçimde ortaya çıkmıştır. TTK Kozlu Müessesesi´nde hazırlık işlerini yapan taşeron şirket çalışanları, kendilerine dayatılan kölelik düzenini protesto etmek amacıyla iş bırakma eylemi başlatmışlardır. 17 Mayıs 2010 tarihinde TTK Karadon Müessesesi´nde taşeron şirketin çalıştığı -540 kodunda hazırlık çalışmaları sırasında meydana gelen grizu faciasında taşeron şirkette çalışan 30 maden işçisi arkadaşımızı kaybettik. Gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu müfettişlerince hazırlanan raporda, gerekse bilirkişi raporunda taşeron şirketin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadan çalıştığı, uzmanlık gerektiren maden işkolunda faaliyet gösteren işçilerini eğitmeden çalıştırdığı ortaya konmuştur&[#]8221; dedi.


&[#]8220;TAŞERON ŞİRKETLER BAŞARILI OLAMADI&[#]8221;


Hazırlık işlerini yapan taşeron şirketlerin TTK´nın imkan ve kabiliyetlerini kullanarak işi yürütmeye çalışmalarına rağmen başarılı olamadığını belirten Alabaş, &[#]8220;Taşeronlaşmayla TTK, hem mali açıdan hem de zaman açısından ciddi zararlara uğramış, bunun da ötesinde telafisi mümkün olmayan kayıplara yol açılmıştır. Tüm bu acı örneklere ve tüm uyarılara rağmen taşeron şirketler, yüzlerce maden işçisinin hayatını yakından ilgilendiren bir iş kolunda yine iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almadan, işçilerini eğitmeden ve haklarını vermeden çalışmalarını sürdürmektedir. Geçmişte yaptığımız tüm uyarılara rağmen yaşanan acı olaylar ortadayken taşeron şirketlerin işi sadece ´kar´ mantığıyla yürütmeye çalışmaları yeni facialara davetiye çıkarmaktadır&[#]8221; diye konuştu.


&[#]8220;KÖLELİK DÜZENİNİ DAYATIYORLAR&[#]8221;


Taşeron işçilerine kölelik düzeninin dayatıldığını savunan Alabaş şöyle konuştu:


&[#]8220;TTK Kozlu Müessesesi´nde hazırlık işlerini yapan taşeron şirket de maden işçilerine tartışmasız bir kölelik düzenini dayatmakta, haklarını almak için eylem yapan işçiler işsizlikle tehdit edilmektedir. Şirket yetkilileri, ´Mevcut şartlar altında çalışmak istemeyen gider´ anlayışında ısrar etmektedir. İş güvencesinden yoksun şekilde haklarını yeterince alamayan, yerin yüzlerce metre altında canı-kanı pahasına çalışan maden işçileri, uğradıkları haksızlıklara, asgari düzeydeki ücretlerini tam olarak alamamalarına ve çalışma şartlarına karşı tepkilerini ortaya koymaktadırlar. Taşeron şirket tecrübe kazanmış maden işçilerini, sadece ticari kaygılarla dönem dönem ve gruplar halinde işten çıkarmakta, yerlerine aldığı işçileri eğitmeden ocaklara sokmaktadır. Dünyanın en zor ve riskli işkolu olan derin yeraltı madenciliğinde çalışma şartlarının yanı sıra maden işçilerinin moral-motivasyonu önemlidir. Moral-motivasyonu olumsuz etkilenen maden işçileri, çalışmalarında verimli olamamakta, daha da ötesinde zaten yeterince sağlanmamış olan iş sağlığı ve güvenliğinde risk altında çalışmak zorunda bırakılmaktadır.&[#]8221;


&[#]8220;TAŞERON ŞİRKETLER, KURALSIZ ÇALIŞIYOR&[#]8221;


Sendikalarının taşeron şirketlerde örgütlendiğini belirten alabaş, ancak taşeron şirketi yöneticilerinin sendikanın yetkisi hakkında davacı olduklarını kaydetti. Taşeron şirketin GMİS´in yetkisini tanımadığını belirten Alabaş, &[#]8220;Sendikamız, TTK´da bulunan taşeron şirketlerde örgütlenmiştir. Ancak taşeron şirket, sendikamızın yetkisine itiraz etmiştir. Şirket, sendikamızın madencilik işkolunda örgütlü olduğunu, kendilerinin ise ´inşaat şirketi´ olduğunu belirterek dava açmıştır. Yerin yüzlerce metre altında madencilik faaliyeti gösteren işçiler, inşaat işçisi değil maden işçisidir. Şirketin bu itirazla aslında zaman kazanmaya çalıştığı ve madencilere dayattığı kölelik düzenini bir süre daha devam ettirmeyi amaçladığı ortadadır. Taşeron şirketler; iş güvencesiz, örgütsüz, keyfi uygulamalarla kuralsız bir çalışma düzenini dayatmakta ve sadece kar amacı ve ticari endişelerle çalışanlar üzerinde baskı uygulamaktadırlar. Taşeron şirketlerde çalışan maden işçilerinin mücadelelerini desteklediğimizi ve sorunları çözülünceye kadar her an yanlarında olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz&[#]8221; dedi. Taşeron uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Alabaş sözlerini şöyle tamamladı:


&[#]8220;TTK için zaman ve ciddi ekonomik kayıplara neden olan taşeron uygulamasından mümkün olan en kısa sürede vazgeçilmelidir. Taşeron şirketlerde çalışan maden işçileri ise eğitim programları uygulanarak kurum bünyesine alınmalıdır. 160 yıldır olduğu gibi TTK, asli işi olan hazırlık, tamir-tarama işlerini yine kendisi yapmalıdır. Başta, kurum yöneticileri ve siyasetçilerimiz olmak üzere sorunların çözümü konusunda herkesi duyarlı olmaya ve gerekli adımları zaman geçirmeden atmaya davet ediyoruz.&[#]8221;

Editör: Pusula Gazetesi