Aralel İnşaatın kapalı spor salonu inşaatı çalışmalarında Bahçelievler Mahallesi Sekizler Apartmanı sakinleri ölümle burun buruna gelmişlerdi. Bir can kaybı yaşanmaması için apartman sakinleri evlerinden çıkarılmış ve Öğretmenevi ile DSİ&[#]8217;nin misafirhanelerine yerleştirilmişlerdi.


Apartman sakinleri geçtiğimiz hafta sonu ellerine geçen onay raporu ile evlerine yerleştireler fakat hala uykusuz ve huzursuzlar.


Yaklaşık 60 gündür evlerinden uzak, zor günler yaşayan vatandaşların sıkıntılarının üzerine bir sıkıntı daha eklendi. İddiaya göre müteahhit firma DSİ misafirhanesinde kalan vatandaşların ücretini ödemedi ve orada kalan vatandaşlar DSİ yetkilileri tarafından üçüncü sınıf muamele ile karşı karşıya kaldılar. DSİ yetkilileri para ödenmediği için ailelerin yatak nevresimlerini bir ay değiştirmedi. Müdür ve tüm personel yemek yedikten sonra soğuk yemek yiyebildiler. Yine para ödenmediği için personele &[#]8216;günaydın, teşekkürler, iyi günler&[#]8217; gibi sözler söylenmesi konusunda görgü kuralları öğretilmeye çalışıldı. Apartman sakinleri evlerinden uzak kaldıkları süreyi &[#]8216;Hapishanedeymiş gibi hissettik&[#]8217; sözleriyle anlatırken, gördükleri muamele karşısında son 4 gün dayanamayıp diğer ailelerin yanına Öğretmenevi&[#]8217;ne yerleştiler.


SERAP YILMAZ: KANDIRILDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM


Sekizler Apartmanı sakinleri, yaşadıkları günleri ve korkularını şu sözlerle anlattılar:


Serap Yılmaz: &[#]8220;2,5 aydır evimizden uzağız. İlk başta ailelerimizin yanındaydık daha sonra da öğretmenevi&[#]8217;ne yerleştirildik. Diğerleri de DSİ&[#]8217;nin misafirhanesindeydi. Kaldığımız yerde hiçbir sorunumuz, sıkıntımız yoktu ama insan evindeki gibi rahat olabilir mi? Olamaz. 2,5 ayımız 1 odanın içerisinde geçti. Buradan giderken sadece kıyafetlerimizi alabildik. 15 dakikada ne alınabiliyorsa onları aldık. Ara ara afet müdürü bize izin verdi. İhtiyaçlarımızı aldık. Biz ne zamana kadar orada durabilirdik ki. Mecburen evimize geçtik. Bize kalsa biz evimizin yeniden yapılmasını istiyorduk. Bu kadar eziyet çektik. Bundan sonra burada huzurlu bir şekilde oturamayacağız. Ben kandırıldığımızı düşünüyorum.


Evimize geçtik diye hiç sevinemiyoruz. Neyin ne olacağı belli değil. Her an her şey olabilir. Bizim içimiz rahat değil. Hala duvar örülmedi. O nedenle her an her şey olabilir. Halen daha korku yaşıyoruz. Evime geldim diye hiç mutlu değilim. Hep tedirgin uyuyoruz.


NURHAN EYÜPOĞLU: MÜTEAHHİT PARA ÖDEMEDİĞİ İÇİN DSİ&[#]8217;DE KALAMADIK


Ben DSİ&[#]8217;nin misafirhanesinde kaldım ama son 4 gün kala öğretmenevine geçtim. Çünkü müteahhit ödemeleri kesmiş, sabah öğlen, akşam gıdalarımız karşılanmıyordu. Bize karşı ilgi alaka azaldı. Yemekhanenin camekanı var ve kurallar vardı. Sabah 8.30&[#]8217;da başlıyor, 9.30&[#]8217;da bitecek. 9.30 olduğu zaman kepenkler kapatıldı. Çay yok bir şey yok. İlk başta vardı ama para ödenmediği için DSİ bizimle alakasını kesti. Kurallar koydu. Sıcak yemeği son 4 gün öğretmenevinde yedim. Hep soğuk yemekler yedik. DSİ&[#]8217;yi suçlamıyoruz. Personelden çok memnunduk. Burada tek suçlu müteahhit. Ödemediği için müdürde personele öyle talimat verdi. Onun için yapabileceğimiz bir şey yoktu ve arkadaşlarımdan rica ettim. Durumu anlattım. Sonra ben öğretmenevine geçtim. O azabı çekmektense sokakta kalırdım. Çok farklı bir duyguydu. Kendimi çok yalnız hissettim. Evimize geldik ama hala korku içindeyim. Balkona çıktığım zaman aşağıdan gözümü alamıyorum. Balkonda çay keyfimiz vardı ama artık asla yapamıyorum. Huzurumuz kalmadı. Mecburiyetten kalıyoruz. Neyin ne olacağını da bilemiyoruz. Bu stresin ardından 2 gün sürekli acile gittim. Şeker hastasıyım ve üzüntüye gelemiyorum. Çok gerildim. Eski günlerimizi geri istiyorum. Uzun süredir burada oturuyorum. Oturduğum evi satın aldım, tapum elime yeni geçmişken bu olay oldu. Rahat edemedim. Allah sonumuzu hayır etsin. Devlete bağlı bir yerde huzurla kalamadıktan sonra zaten kalacak bir yerimiz yoktur.


HURİŞAH KARAKUŞ: PARA ÖDENMEDİĞİ İÇİN DSİ&[#]8217;DE GİT MUAMELESİ YAPTILAR


Bende DSİ&[#]8217;nin misafirhanesinde kaldım. Çok zor günler geçirdik ve hala geçiriyoruz. Tam o sıralarda kızım sınava girecekti. Çalışma ortamı yoktu. Hep stres içindeydik. Yemek yatak vardı ama bizi bilgilendiren kimse yoktu. Hayvanlara bile yemek verirsiniz ama gelip bakarsınız, başını okşarsınız. Ama bize kimse gelip ihtiyacınız, eksiğiniz var mı diye soran olmadı. Kızım orada olan her şeyden etkilendi ve son 2 gün kala oradan çıkmaya mecbur kaldım. Evime geldim ve 2 gün mum ışığında durdum. İlk gittiğimizde çok memnunduk. Ama sonra nevresimlerimiz değişmedi. Yemeklerimizi herkes yedikten sonra verdiler. Soğuk yemek yedik. Bize yetkililerin ödeme yapmadığını ve ondan dolayı böyle olduğunu söylediler. Biz kendi isteğimizle oraya gitmedik. Evimizde inşaat sesinden başka mutlu ve huzurluyduk. Ama orada sanki suçlu bizmişiz gibi kimse bizimle ilgilenmedi. Biz suçlu değiliz. Hiç kimse rahatını bozmaz. Bize tatile gittiniz diyorlar. Tatil dediğiniz böyle olmaz. Tatil huzur, rahat ve güvenle olur. Her gün haber bekledik ama bir gün bile kimse gelmedi. İsyan ettik. Kapalıspor salonu benim çocuğumun geleceğini temin edebilecek mi? Spor salonunu devlet istemiş. Zonguldak&[#]8217;ta kaç tane spor salonu var, hepsi çok mu dolu. Yetersizler mi? İnsanların işlerini doğru yapmalı. 3 öğün yemekle, yatakla bizim geleceğimizi sağlayamazlar.


Bize DSİ&[#]8217;de git muamelesi yaptılar. Benim 1 ay nevresimlerim değişmedi. DSİ&[#]8217;nin personelinden memnunduk ama başları ne diyorsa onu yapmak zorunda kaldılar. Hapis hayatı yaşadık. O yasak bu yasak. İlgilenen yok. Ben bireysel olarak dahi kalsam &[#]8216;sen paranı ödemedin. Ben sana hizmet edemem&[#]8217; diye bir şey yoktur. Beni oraya valilik yerleştirdi. Teşekkür etmeyi öğretiyorlar. Biz ilkel bir yaşamdan oraya gitmedik. 70 yaşındaki insanlara &[#]8216;iyi günler, elinize sağlık&[#]8217; deyin diyorlar. Buradaki herkes görmüş geçirmiş insanlar. Biz tepki gösterdik ama ne olacak ki. Bizim davranışlarımız kötüymüş ve o yüzden böyle yapmışlar. Bunları duyduk. Ama yanımızdaki teyzemiz zaten yaşlı ve epilepsi hastasıydı. Şimdi siz ona öyle davranırsanız o nasıl davranır. Her şey karşılıklıdır. Ben çok şükür oradan kurtuldum diyorum. Allah kimseyi evsiz bırakmasın. Çok şükür maaşlarımız var. Genellikle dışarıdan aldık yedik. Demek ki maaşımız olmasa, hiçbir gelirimiz olmasa bize bir ekmek vermeyecekti. Kimse de bizimle ilgilenmezdi. Allah fakirin yardımcısı olsun. Parası olan adam yerine koyulmuyorsa parası olmayanların vay haline.


Evinizde oturabilirsiniz raporu çıktığı zaman afet müdürü artık o kadınları benim başıma musallat etmeyin diyormuş. Tüm bunlar sinirlerimiz bozuldu.


Artık bu inşaat biran önce tamamlansın. İlk göçmeyi kızım gördü ve artık aşağıya bakamıyor.


MİHRİŞAH KARAKUŞ: HEP SOĞUK YEMEK YEDİK.


DSİ&[#]8217;de bize üçüncü sınıf muamelesi yapıldı. Biz içeride yemek yiyorduk ama müdür ve yakınları balkonda yemek yediler. Bize görgü kuralarını öğrettiler. Benim annem koskoca kadın ve anneme afiyet olsun deyin, günaydın deyin, teşekkür edin, terlik giymeyin gibi şeyler söylediler. Yemeklerimiz geliyordu ama önce müdür ve personel yemek yiyecek ondan sonra biz yiyorduk. O yüzden hep soğuk yemek yedik.



UMUT YILMAZ: SES DUYURMAK BU KADAR MI ZOR


Nerde olursak olalım mağduriyet var. Yapacak bir şey yok. Mecbur evimize gelecektik. Oturulabilir raporu da çıktı. Her an tetikte de olsan mecburen evine girmek zorundasın. İki ağızdan çıkan 3 cümleyle burada oturuluyor. Bina sağlamlaştırıldı, temel zenginleştirildi, oturulabilir. Zaten misafirhanede bir aile ne zaman kadar kalabilir ki. Ses duyurmak bu kadar mı zor. Zaten devletin hangi yetkilisi işini zamanında halletmiş ki. Hep nasihat, öğüt. Hangimizin inşaat konusunda tecrübesi yada bilgisi var. Bize denilenle yetiniyoruz. Hep kulaktan dolma. Bunlarla ne kadar rahat olacağız.

Editör: Pusula Gazetesi