Başar sözleşme gerekçesini; "Bu metni imzalayıp vaadlerini tutmayanlar hakkında nitelikli dolandırıcılık davası açacağım. Kim imzalarsa oyumu ona veririm" dedi. Başkan adaylarının isteği üzerine şahsi taleplerini listeden çıkartmayı kabul eden Başar, sözleşme metnini çoğaltıp vatandaşlara dağıtmaya hazırlanıyor. Başar´ın çıkışı yaygınlaşırsa kazanan Aday yandı.
Zonguldak´ın Kozlu Beldesi´nde yaşayan 40 yaşındaki kekeme Hasan Başar, yerel seçimlerde kullanacağı oyu, hazırladığı 63 maddelik Seçim Teminat Sözleşmesi&[#]8217;ni imzalayan Adaya verecek. Kekeme olduğu için önceki yıllarda kekemelere telefon indirimi isteyerek gündeme gelen Başar, şimdiden adayları sıkıntıya sokmuş görünüyor. İşsiz olan 2 çocuk babası Hasan Başar, yerel seçimler için, kişisel, toplumsal, sosyal, kültürel, hukuki, idari, eğitim, sağlık, ekonomik ve sportif talepler şeklinde gruplara ayırıp sıraladığı 63 maddelik bir Seçim Teminat Sözleşmesi hazırladı.
Başar, kaldırım taşlarından, kanalizasyon sistemine, Belediye personelinin kişilik ve yeteneğine göre görevlendirilmelerinden, muhtarlıkların aynı zamanda Belediye&[#]8217;nin beyaz masası gibi çalışmasına kadar isteklerinin yer aldığı sözleşmeyi imzalayan Başkan Adayına oy vereceğini söyledi.
Dökmeci ve Bektaş temkinli yaklaştı
Kozlu Beldesi´nin iki güçlü Başkan Adayından, mevcut Başkan ve Ak Parti Belediye Başkan Adayı Hüdai Dökmeci ile önceki dönem Belediye Başkanı olan DSP Belediye Başkan Adayı Ali Bektaş´ı ziyaret ederek, hazırladığı sözleşme hakkında bilgi veren Başar ısrarcıydı. Bugüne kadar Belediye Başkan Adaylarının seçim dönemlerinde hep parlak vaatlerle halktan oy istediklerini söyledi ve şöyle konuştu; "İş başına gelen başkanların çoğu vaat ettiklerini yerine getirmediler. Bu yetmiyormuş gibi, bir çoğu da belediyelerin trilyonluk borçlarını milletin sırtına takıp rahat rahat çekip gittiler.
Bütün esnaflara da dağıtacağı sözleşmeyi imzalayıp Belediye Başkanı olan ve 5 yılın sonunda sözleşmedeki maddeleri gerçekleştirmeyen Aday hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulunacağını da söyleyen Başar, "Gerçekten dürüst, idealist ve kendilerine güveniyorlarsa imzayı atarlar. Atmazlarsa kendilerinin dürüst ve güvenilmez insan olduklarını kamuoyu da öğrenmiş olacak. Bu sözleşme noter huzurunda Belediye Başkan Adayı tarafından imzalanacak ve seçmenlere dağıtılacak. Sözleşmeyi imzalamayan adaylara oy verilmeyecek" diye konuştu.
Televizyon, buzdolabı gibi eşya aldığımızda nasıl Garanti Belgesi alıyorsak, 5 yıl bizi temsil edecek, bizim ödediğimiz faturalardan ve vergilerden maaş alacak siyasi partilerin adaylarından neden bir Teminat Belgesi almayalım? Bu amaçla yaşadığımız beldede geleceğimizi güvence altına almak için elimizde bir yaptırım gücü olması gerekir. En etkin yaptırım gücü hukuk. Hukukta da en etkili delil ve ispat yöntemi yazılı ve resmi onaylı belge olduğuna göre, ben de artık bu yolu tercih etmeyi uygun gördüm." 
1991´de Basın Yayın Yüksekokulu´nu bitirdiği İstanbul Üniversitesi´nde 1999´da engelliler kontenjanından memur olarak işe başlayan Başar, 1 yıl sonra Zonguldak Karaelmas Üniversitesi´ne (ZKÜ) tayin olarak Öğrenci İşleri´nde memur olarak görevine devam etti. Özlük haklarıyla ilgili olarak kurumuna yazdığı dilekçeler nedeniyle 2004´te üst üste soruşturmalar geçiren Başar, Ekim 2004´teki soruşturma sonucunda ZKÜ Alaplı Meslek Yüksek Okulu´na tayin edildi. Kekeme olduğu için kızları Hatice (13) ve Gülşen (11) ile telefonda konuşması uzayıp, telefon faturası kabarınca, özürlü indiriminden faydalanma isteğini reddeden Türk Telekom´a açtığı dava ile gündeme gelen Başar´ın, bu sırada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle rapor almadan 10 gün işe gitmediği gerekçesiyle 13 Temmuz 2006´da müstafi (istifa etmiş) sayılarak, görevine son verildi. Daha sonra bir süre simit satan Başar, Danıştay 2´inci Dairesi´nin kararıyla ZKÜ Öğrenci İşleri´nde yeniden işe döndü. Ancak 16 gün sonra, 25 Ocak 2008´de, 2006´da aldığı olumsuz sicil gerekçe gösterilerek yeniden işine son verildi. Şu anda işsiz olan Hasan Başar, ZKÜ Öğrenci İşleri´nde çalıştığı dönemde kurum amirleri tarafından, "Hiçbir işi düzgün yapmayan bir memur" olarak nitelendirilmesine tepki göstermek amacıyla bir süre önce, "Üniversitelerin Öğrenci İşleri Yönetimi Sorunlar ve Çözümler" adlı kitap yazdı.
