Bahçelievler Mahallesinde, Aralel Firması Sahibi Davut Acar&[#]8217;ın yaptığı kapalı spor salonu inşaatı sırasında yaşanan heyelan sonrası evlerinden çıkarılan Sekizler Apartmanı sakinlerinin tepkileri devam ediyor.


Dün yine evlerine girmek için bekleyen saatlerce bekleyen müteahhit firma ve milletvekilliği için Belediye Başkanlığı görevinden istifa eden İsmail Eşref&[#]8217;e tepkili.


İki gündür mağdur olduklarını ve karşılarında muhatap kimseyi bulamadıklarını ifade eden apartman sakinleri, şikâyetçi olacaklarını ifade ettiler.


Toprak kayması sırasında yaşadıkları korkunun hala etkisi altında olduklarını, o nedenle apartmana bir daha girmeyeceklerini ifade eden apartman sakinleri: &[#]8220;Kimse gözümüzü boyamaya çalışmasın. Artık bu apartmanda oturmayız. Bize yeni ev yapacaklar&[#]8221; diyerek tepkilerini dile getirdiler.


İnşaat Mühendisi Hasan Vehbi Ersoy ise, yeniden duvar çalışmalarına başladıklarını belirterek: &[#]8220;olayın ardından hemen çalışmalara başladık. En fazla 48 saat sonra çalışmalar biter ve yine her şey eski haline geri dönecek. Daire müdürleri ile birlikte toplantı gerçekleştirdik. Vatandaşların evlerine girip eşyalarını almaları sağlanacak. İl Savunma Müdürlüğü de gerekli denetimlerine devam edecek. Ancak duvar yeniden yapıldıktan sonra bir sorun yok. Vatandaşlar yeniden evlerinde oturabilirler. Biz elimizden gelen ne varsa yapıyoruz&[#]8221; dedi.


DAVUT ACAR VE İSMAİL EŞREF HAYATIMIZI MAHVETTİ


Sekizler Apartmanının ilk sakinlerinden 70 yaşındaki Havva Avcı, Davut Acar ve İsmail Eşref yüzünden hayatlarının mahvolduğunu ve tüm suçluların onlar olduğunu iddia ederek, kendilerine yeni ev yapmaya mecbur olduklarını söyledi.


Avcı, konuşmasında şunları ifade etti: &[#]8220;Bu inşaatı yapan kişiden şikâyetçiyiz. Onunla da hiç görüşmedik. Belediye Başkanıyla (İsmail Eşref), müteahhit bizi yedi. İkisi birbiriyle sidik yarışı yaptılar bizim hayatımızı mahvettiler. Eşref ile müteahhit ortaklaşa bu işi yaptılar. Tüm suç onların. Buraya yol açılmasına gerek yoktu. Hem biz onları çok uyardık. İlk ben bu apartmana taşındım ve bu toprağın dolma toprak olduğunu biliyorum. Başımıza gelecekleri söyledik. Ama onlar işi bilmeden bunu yaptılar. İşin içinden nasıl çıkacaklarını da bilemediler. Bu binada oturmayı da kesinlikle kabul etmiyorum. 6 ay önce oğlum vefat etti. Ogün nasıl ayaklarım titrediyse yine aynı duruma geldim. Ayaklarım tutmuyor. Sokaklarda kaldım. Mağdur oldum. Sabaha kadar uyku uyuyamadım. İsmail Eşref ile müteahhit aralarının kötü gibi gösteriyorlar ama aslında çok iyilermiş ve bu işi beraber yürütüyorlarmış. Davut Acar denilen müteahhitti de görmek istiyordum ama dün gelmiş, bizim yanımıza uğramadan gitmiş. Biz onu da görmek istiyoruz.


O gürültüyle üzerimize hiçbir şey almadım. Çoluk çocuğumuz okula gidiyor ve onlarda bizim gibi üzerindeki eşyalarla kaldı. Evimize girip eşya almayı istiyoruz ama nasıl olacak bilmiyoruz. Çok mağdur olduk. Emekliyiz. Bir evimiz vardı, oda elimizden gidince perişan oluruz. Bugün doldursalar yarın yine aynısı olacak. O yüzden biz yeni ev istiyoruz. Onların hatası, bizim değil. Ne gerekiyorsa yapsın. Hatasını temizlesin. Bir evim var onu da kimse elimden alamaz. Emekli ekmek parasına muhtaç. Biz onun gibi zengin değiliz. İnşaat yapıp para kazanıyorlar. Zor geçinirken, düştüğümüz hale bak. Bize ev yapacaklar.&[#]8221;



&[#]8216;KİMSE GÖZ BOYAMASIN&[#]8217;


Her akşam toprak kaymasını sesi duyduklarını, defalarca uyarılarda bulunduklarını fakat kimsenin kılını kıpırdatmadığını belirten Hurişah Karakuş: &[#]8220;38 kişinin mağduriyetini kim giderecek. Herkes buraya göstermelik olarak geliyor. Bizim çocuklarımız öğrenci. Her gün yazılı oluyorlar. Bugün DSİ&[#]8217;de yarın bir başkasında kalırım bunlar çözüm değil. Ben 25 yıldır burada oturuyorum. Daha eskiden bu yana burada oturan komşularım var. Hepsi emekliler. Bunların hali ne olacak. Bunların kira parasını, bu masraflarını kim karşılayacak. Buraya yol yapmanın ne anlamı var ki. Zaten bizim yolumuz var. Ne gerek vardı. Onların yüzünden düştüğümüz duruma baksınlar. Biz her akşam toprak kaymasını duyuyorduk, kayaların düştüğünü hissediyorduk ve hep söyledik. Ama hiçbir şey yapmadılar. Kıllarını bile kıpırdatmadılar. Evimize giremiyoruz ve kılık kıyafetten de geçtik çocuğumuzun defteri, kalemi her şeyi evde kaldı. Boş gidip geliyor. Üniversiteye hazırlanan çocuğumun bu eksiğini kim kapatacak. Biz hem maddi hem de manevi olarak zordayız. Bu kadar insanı mağdur etmeye kimsenin hakkı yok.


Çözüm bulsunlar. Ben önceki gün konuşmalardan anladım ki burası bir şekilde yapılarak oturulabilir izni verilecek. Ama ben bunu kabul etmeyeceğim. Diğer komşularım da etmeyecekler. Çünkü 15 dairede yaşayan insanların verilmiş sadakaları varmış. Bu olay gece olsaydı kesin bir şey olurdu. Çünkü şiddetli bir şekilde yağmur da yağdı. 38 kişinin canından kim sorumlu olacaktı? Bu parayla ödenebilir mi? Hepimiz şikayetçiyiz ve biz artık bu evde oturmak istemiyoruz. İş bilmeyen insanlara yol yaptırdılar olan bize oldu. Biran önce gereken yapılsın ve kimse kimsenin gözünü boyamasın&[#]8221; dedi.


ESKİ KOŞULLARIMIZI BİZE SAĞLAMAYA MECBURLAR


Daha önce inşaat firması hakkında şikayetçi olduklarını fakat bir sonuç alamadıklarını ifade eden Orhan Yılmaz, yeniden şikayetçi olacaklarını ve bu kez şikayetlerinin takipçisi olacaklarını söyledi.


Sıkıntılarını hiçbir şeyin hafifletemediğini belirten Yılmaz: &[#]8220;Biz bu hatalar yüzünden gecemizi akrabalarımızın evinde kaldık. Bu tür olaylarda her zaman olduğu gibi devlet yetkilileri hemen olay yerine gelirler, her şeyin düzeleceğini söylerler ama ondan sonra bir varmış bir yokmuş masalı gibi çeker giderler. İnsanlar da sorunlarıyla baş başa kalırlar. Bizim aldığımız bilgiye göre Ankara&[#]8217;dan gelen heyetin çalışmaları sonrasında 10 dakikalık eve girme izni verildiği söylendi. Onun için bekliyoruz. Biz kurumlara güvenmiyoruz. İstiyoruz ama güvenemiyoruz. Var olan sıkıntımızı da hiçbir şey hafifletmiyor. Devletin bize verdiği iki kap yemek yada barındırması sorunlarımızı çözmeyecektir. Biz eski koşullarımıza hemen geri dönmek istiyoruz. Bu inşaatın başladığı günden itibaren sıkıntılarımızı yetkililere hep anlattık. Yaklaşık 1 ay evvel de mahkemeye başvurarak inşaatın durdurulmasını söyledik. Buradaki kişilerin can ve mal güvenliğinin tehlikede olduğunu belirtmiştik. Ancak yetkililer can ve mal kaybının olmadığını söylediler. O zaman verilen kararla şimdiki yaşadığımız durum ortada. Binaya oturulamaz kararı verildi. Şikâyetçi olmuştuk yine olacağız. Bunun da takipçisi olacağız. Biz eski koşullarımıza geri dönmek istiyoruz&[#]8221; diyerek tepkisini dile getirdi.

Editör: Pusula Gazetesi