Karaelmas Gazeteciler Derneği´ni ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, gazetecilerle sohbet etti. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Batum, anayasal düzeni değiştirme suçu ile yargılanan Ergenekon sanıklarının milletvekili olması halinde, dokunulmazlıktan yararlanmalarının mümkün olmayacağını ifade etti. Batum, "Yargılaması, soruşturması önceden başlayan ve iddia edilen 14. madde kapsamına giren suçlarda dokunulmazlık kazanılmıyor. Yargılama duracak. 2 kişi için yargılamayı
durduracağımı söylediler. Kimileri ´kesin hüküm giyerse, öbürleri mahkum olacak, bu bekliyor´ dedi. Beklemiyor" diye konuştu. Batum, İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın odasının aranmasını da eleştirdi. Batum, "Adam, 1.5 yıldır küçücük bir adada. Odayı 3 saat arıyorlar. Bugün teröristin odasını böyle arasınlar, ´buraya gireni çıkanı devlet göremiyor mu´ deriz" dedi.

AK PARTİ´YE KARNE CEVABI
Bir gazetecinin, "AK Parti tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için hazırlanan karneyi nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Batum, şunları kaydetti:
"Dünyada bunun örneği yok. Bu karneyi hazırlayan Recep Tayyip Erdoğan. Bu Başbakanı nasıl ciddiye alıp da karnede verdiği nota, ´az vermiş, çok vermiş´ diyeceğiz. İkinci söyleyen de kendisine dava da açtığım Hüseyin Çelik´tir. Bana yönelik "Süheyl Batum hep sarhoştur´ diyen kişinin verdiği notun neresine bakacaksınız? Bunlar ciddiye alınacak adamlar değildir. Ben bir not veriyorum Kılıçdaroğlu´na, hayatımda böyle mütevazı az lider gördüm. Her şeyi ben yaptım havasında olmayan, halkın elini tutan,
gerçekten bunu samimi duygularla yapan başkan görmedim. Bundan birileri çok korktuğundan onu yıpratmaya çalışıyorlar. Bu karnelerle değil, 12 Haziran´da hepimiz göreceğiz, karne notu özellikle bazı notları Kılıçdaroğlu´nun çok yüksektir."

GAZETECİ TUNCAY ÖZKAN´IN ADAYLIĞI
Batum, "Ergenekon" davası sanıklarından gazeteci Tuncay Özkan´ın milletvekilliğine aday olma kararı aldığını açıklamasıyla ilgili soruya ise, "Ben Tuncay Özkan ile görüşebilme imkanına sahip değilim, izin vermiyorlar. Benim bir önerim oldu, ´şahsi önerim´ dedim. Hepimizin gözü önünde, bugün medya emekçilerinin haliyle kimse ilgilenmiyor. Aynı şey Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay gibi birkaç kişi için geçerli. Ben oradaki herkese kefil olmak durumunda değilim. Ben hayatımda Veli Küçük ´ü tanımam, suçları
varsa çekerler cezalarını. Bu insanların durumunu gördüm. Oraya gittim gencecik teğmeni gördüm, 29 aydır içeride. Diyorlar ki ´telefonunda 139 kayıt var, Hizb-ut Tahrir liderleri sende´. Tanımam diyor, inandıramıyor, sonra da ortaya çıkıyor ki polis yüklemiş. Ben de diyorum ki sehven devleti olduk. Buna dikkat çekmek lazım. Ben önerimi yapacağımı söyledim. Adım politikanın önüne geçmemeli. Türkiye´de hukuksuzlukları CHP görmezden gelmeyecektir. İstedikleri gibi ürkütmeye çalışsınlar" dedi.
Ergenekon sanıklarından bazılarının milletvekili adayı olması konusundaki önerisinden geri atmayacağını belirten Batum, "İktidar bu olayların planlayıcısı, savcısı adam, planlayıcısı. Yandaş medya bundan acayip korkuyor. Cumhuriyet mitingini hatırlayın, ´Cum´ dediğinde, bir şeyler dönüyor. ´Er´ dediğinde Ergenekon dönüyor. Bu insanlara yazık diyorsun, ´Sen de mi Ergenekoncusun´ diye dönüyor. Önerim ortadadır. Parti Meclisi toplanacağı zaman aynı konuyu gündeme getireceğim. 3-5 iktidar yanlısından
korkacak olsak, siyasete girmezdik. Kesinlikle geri adım atmayacağım. Kabul ederler, etmezler bunu bilmiyorum, nisan ayında göreceğiz. Türkiye´de hiçbir davada kanıtlar sehven karartılmaz, sehven kanıt yaratılmaz. İnsanlar hakim görmeden 2 yıl tutuklu kalmaz. Bu önerimin içinde kimseyi kurtarmak filan yok" diye konuştu.
Batum, "Öneriniz Parti Meclisinde kabul görmezse tavrınız ne olur" sorusunu ise, "Parti Meclisi´ndeki arkadaşlarımız ´hukuksuzlukları boş ver, biz de yandaşlar gibi görmezden gelelim´ derlerse ciddi bir şeydir. Böyle diyeceklerini tahmin etmiyorum" diye yanıtladı.
Süheyl Batum, işadamlarının televizyon kurmasının serbest bırakılması ile stratejik sıkıntıların oluştuğunu, basının hak ve özgürlükler anlamında önemli kısıtlamalarla karşı karşıya kaldığını iddia etti.

STAT AÇILIŞINDA YAŞANANLAR
Batum, Türk Telekom Arena´da yaşanan ıslıklama ve yuhalamayı olayı ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Galatasaray maçına ben gittim. Eşim geldiğimde olayı anlamamıştı. Biz stada gittik, adam çıktı, bir şeyler söyledi. Hepimiz kalktık, ayağa, ıslıkladık, yuhalamaya başladık. Başbakan deyince de sinir olmaya başladık. Başbakan da kalktı gitti. Televizyonlarda nasıl göstermiş. Kanal D´de, ´ıslıklıyorlar, yuhalıyorlar, dış sesi kesin´ demişler. Bunu yapan çok ünlü, programcılar programcısı, duayen bir gazeteci. Daha sonra ise eşimin söylemesine göre, arkadan bir sesin, ´Galatasaray seyircisi stadı coşkuyla
kutluyorlar´ diye söylendi. Görüntü akışı kesilip, başka yerlere dönüldüğünü ifade etti. Ya ´sesi kesersin eyvah´ der, yada ´bunlar ergenekoncu, başka bir şey düşünmüyorlar´ derler. Amaç yapılanı saklamaktır. Kanıtlar, sehven karartılmaz, sehven kanıt oluşturulmaz."
Daha sonra Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Zonguldak Şubesini ziyaret eden Batum, Maden Mühendisleri Zonguldak Şubesini ziyaret etmesinin ardından ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Erol Sarıal´ın "Büyük Planın İç Aktörleri/Küresel Sürtükler" adlı kitabının Demirpark Alışveriş ve Yaşam Merkezindeki imza gününe katıldı.
Sarıal ve Batum, okurların kitaplarını birlikte imzaladılar.
Editör: Pusula Gazetesi