CHP İl Başkanı Osman Yayla ile Ereğli İlçe Başkanı Yaşar Balcı&[#]8217;nın Milletvekili adaylığı için istifalarına kesin gözüyle bakılırken yerlerine kimin geleceği konusunda farklı görüşler öne çıkıyor.
CHP İl Başkanlığı için Tümer Peker, Halil Furat, Cengiz Bank ve Cevat Laçin&[#]8217;in ismi geçiyor ancak dışarıdan birinsin atanma ihtimalide bulunuyor. Teşkilatlara gönderilen genelgede Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin&[#]8217;in bilgisi olmadan örgütlerin bir atama yapmaması yönünde uyarı yer alıyor. Yeni örgütlen sürecinin nasıl gerçekleşeceği ve taşları yerinden ne kadar oynatacağı merak konusu.
Partide İl Başkanlığı için ismi geçenler Ankara nezdinde temas kurma çalışmalarını hızlandırırken konunun bugün yapılacak İl Başkanlığı Yönetim Kurulu toplantısında ele alınması bekleniyor.
Partide yaşanan değişim sürecini çok yakından izleyen ve gözlemleyen CHP Zonguldak Belediyesi Meclis Üyesi Bahaddin Arı&[#]8217;ya yeni süreçte neler olabileceğini ve nasıl bir yönetim anlayışı içinde hareket edilmesi gerektiğini sorduk.
Görüşlerini paylaşan Arı, mevcut durumu hatırlatarak; &[#]8220;CHP bireysel düzeyde iş bulmak isteyenlerin iş bulma kurumu, işsizlerin sabahtan akşama kadar oturduğu, ara sıra ayıp olmasın yapılan açıklamalarla gününü geçirten bir merkezden kurtulamaz&[#]8221; dedi.
Örgütler CHP rüzgarının farkında değil!
Şunu açık olarak belirtmeliyim ki bugünkü yaygın basında CHP&[#]8217;ye başvuruların 1 Milyonu geçtiğini yazıyor. Öncelikle ne oldu da insanlar akın akın CHP&[#]8217;ye üye oluyor. Bunu anlarsa aday olacaklar meseleyi çözümlü olacak. Dün olmuyordu bugün oluyor. Bunda birinci etken doğal olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu&[#]8217;nun kişiliğinde somutlaşan durum. Dürüst, adaletli, özgürlükçü ve &[#]8220;öteki&[#]8221;lerin adamı imajı. Bunun dışında Genel Başkanlığı ile başlayan kadro değişikliği ve yeni kadro ile birlikte politikadaki değişiklikleri. Tüm bunların oluştuğu Türkiye&[#]8217;nin ortamını da ekleyince milyonların CHP&[#]8217;ye akmasının tesadüf olmadığını anlamak oldukça zor olmasa gerekir.
Yerel de bu nasıl yansıdı ya da yansıyacak adaylar bu kriterlere uyar mı uymaz mı sorun burada başlıyor. Yani Ülkede esen rüzgâr Zonguldak&[#]8217;ta partiye doğru eser mi? işte asıl kritik burada başlıyor. Şu dakikaya kadar görünen şu ki, Zonguldak henüz bu rüzgârın nedenlerini anlamış görünmüyor. Görünmüş olsaydı isimleri ortada dolaşanların cesaretle aday olmamaları gerekirdi. Ama adaylıklarını alttan alta yaydıklarına göre henüz burada konu anlaşılmamış demektir.
&[#]8220;Yok birbirimizden farkımız aslında
hepimiz Osmanlı Bankasıyız&[#]8221;
Nedir anlaşılmayan öncelikle şunu belirtmeliyim ki Parti tüzüğü gereği her CHP üyesi İl Başkanı olmaya hakkı vardır. Hatta genel başkan olma hakkı tüzük olarak vardır. O nedenle hiçbir partiliyi sen bu göreve layık değilsin deme hakkı kimsede yoktur. Fakat kriterleri
olmalı mı tabiî ki olmalı. Bu kent Cumhuriyet Türkiye&[#]8217;sinin birinci kentidir. Yani bir numaradır. Burada bir numara vardır! Ve bu bir konusu bence çok önemlidir ve bu mutlaka önemsenmelidir. Emeğin en yüce değer olduğu bir kenttir. Burada siyaset yapmak, solda sosyal demokrat ya da daha solda siyaset yapmak başka partilerde siyaset yapmaya benzememelidir. Ama ne yazık ki bugün kentte yılar önce TV ekranlarından izlediğimiz &[#]8220;Yok birbirimizden farkımız aslında hepimiz Osmanlı Bankasıyız &[#]8221;ı dedirten bir tablo var karşımızda.
Bugün Zonguldak&[#]8217;ta İl Başkanlığına aday olmak isteyen dostlarımızın, arkadaşlarımızın öncelikle Genel Merkezde başlayan rüzgarın izdüşümünü kendine de görmelidir. Dürüst, adaletli, özgürlükçü ve asıl önemlisi &[#]8220;öteki&[#]8221;lerin sözcüsü olacağını deklere etmesi lazım.
Yeni il başkanı &[#]8216;ötekilerine&[#]8217; sahip çıkan isim olmalı
Zonguldak&[#]8217;ın &[#]8216;ötekisi&[#]8217; kim derseniz Zonguldak&[#]8217;ta taşında toprağında, kamu kurumunda, hizmet sektöründe çalışan iş güvencesinden yoksun, sendikasız, sigortasız evine ekmek götüremeyen taşeron sistemi ile çalışan 10 binlerce insan. Zonguldak&[#]8217;ın &[#]8216;öteki&[#]8217;si bu kesimlerin sözcüsü olabilirim diyen, açıkça &[#]8216;taşeronlaştırmaya, iş güvencesiz, sosyal güvenceden yoksun çalıştırmaya, karşıyım ve buralarda çalışan insanların haklarını korumak üzere aday oluyorum&[#]8217; u açıkça ifade etmesi lazım. İşi kıvırmadan. Bu olursa Emeğin en yüce değer olduğu yaşanabilir, çağdaş, demokrat katılımcı demokrasinin yerleştiği ve her öfkelenin silaha, değil aklına sarıldığı kalbine sarıldığı adalet ve erdeme sarıldığı bir kent yaratabiliriz. Bugün Zonguldak&[#]8217;ta İl Başkanlığına aday olmak isteyen dostlarımızın, Kamu çalışanlarının örgütlenme grev ve toplusözleşme hak alma mücadelesinde gereken desteği ve diyalogu kurarak bu kesimlerin güvenin kazanması gerekiyor. Onları seçimden seçime hatırlanacak bir topluluk olarak değil soysa demokrat partinin ana damarlarından biri olarak görmelidir.
Bugün Zonguldak&[#]8217;ta İl Başkanlığına aday olmak isteyen dostlarımız Zonguldak&[#]8217;ın bir numara meselesini önemsenmelidir. Emeğin en yüce değer olduğu bu kenti oluşturan TTK ve bağlı olarak çalışan işçilerin temsilcisi durumunda olan GMİS&[#]8217; ile ilgili politikaları. TTK&[#]8217;nın ülkenin enerji politikasında ki yerini ve &[#]8220;Kambur&[#]8221; kelimesinin bugünlerde yeniden hortlatılmasına gerekli cevabı verecek noktada olmasıdır. Ayrıca Genel Başkan düzeyinde alınamayan randevunun verilmemesi durumunda İl Başkanı gereken tepkisini koyacak cesaretli ve erdemli olmalıdır. Kısaca, yoksulların, emeklilerin, işsizlerin ve de üretime katkı yapan dürüst namuslu kesimlerin temsilciliğine soyunması lazım.
MYK&[#]8217;daki yapı Zonguldak&[#]8217;a da yansımalı
Evet, Milyonlarca insan CHP&[#]8217;nin kapılarını zorluyor neden? Genel Başkan düzeyinde &[#]8216;Biz ne etnik nede inanç temeli üzerinden siyaset yapmayacağız&[#]8217; denildi. Bu ne anlama geliyor? Bu ülkede yok sayılan, kültürlerinden kopartılan, inançlarını ibadetlerini özgürce yapamayan insanlar var ve biz bunları biliyoruz demektir. Varlığını kabul ediyorum demektir. Buna uygun politika yapacağız buna uygun kadrolar kuracağız demektir. Bugün MYK&[#]8217;da ki yapı bu adımın atıldığını gösteriyor.
Şimdi Zonguldak&[#]8217;ta il Başkanı olmak isteyen dostlarımız, arkadaşlarımız ülkede var olan Kürt sorunu konusunda ve Alevilerin inanç ve ibadetlerinin özgürce yapılması konusunda ne diyecekler ya da bu konuda hazırlıklı olan var mı? Bu konu bir parti politikası olarak önümüzde duruyor.
İl Başkanı olmak isteyen arkadaşlarımız hazır mı?
CHP&[#]8217;nin iki MYK üyesi Diyarbakır&[#]8217;da görülen KCK davasını izleyecek. İl Başkanı adayları bu konuda bildik &[#]8220;Türk Milliyetçisi&[#]8221; konumunda mı hareket edecek bu konunda kendilerine sormaları gerekiyor.
Beklide en önemli konuların başında gelen diğer bir konuda; &[#]8216;sosyal devlet&[#]8217; kavramı. Bu konunun geniş açılımı AKP&[#]8217;nin ülkeyi sürüklediği sadaka toplumu ve arkasından gelen Ortadoğu merkezli bir devlet politikasından çıkışı ve AB merkezli Sosyal Devlet anlayışını uygulama politikalarının öne çıkması. İl Başkanı adayı arkadaşlarımız, dostlarımız cesaretle ülkenin AB&[#]8217;ne katılmasından başka bir kurtuluş olmadığını söyleme cesareti olacak mı? Buna da şimdiden hazır olmalılardır.
Evet kısaca 10 Ocak&[#]8217;ta başlayacak olan istifa sonrasında CHP Zonguldak İl başkanlığına aday olmayı düşünenlerin önümüzdeki seçim atmosferinde nelerle karşılaşacaklarını nasıl bir insan tipinin bu sorumluluğu alması gerektiği konusunda kısa görüşlerimi aktarmaya çalıştım.
Herkes Mersin&[#]8217;e giderken biz tersine gitmeyelim!
Amacım kimseyi kırmak, yok saymak değil ama CHP siyasi bir parti ise partiyi siyaset odağına dönüştürecek bir lider gereklidir. Olmasa ne olur? CHP bireysel düzeyde iş bulmak isteyenlerin iş bulma kurumu, işsizlerin sabahtan akşama kadar oturduğu, ara sıra ayıp olmasın diye yapılan açıklamalarla gününü geçiren bir merkez olmaktan kurtulamaz.
Bugün Zonguldak&[#]8217;ta yaşan onca sıkıntıya, yerel yönetimlerde ki avantajımıza rağmen parti olarak ne kadar çare bulduğumuzu, AKP&[#]8217;nin ülkeyi ve kentimizi getirdiği bu çıkmazdan nasıl kurtaracağımız konusunda beklentileri olan büyük insan gruplarına çözüm bulma yerine bireysel çözümlerin içinde boğulan bir örgüt yapısını korursa bu kentet dünden farklı bir durumda olmaz. Yani herkes gider mersine biz gideriz tersine.
