Zonguldak merkeze bağlı Türkali köyü Yukarıdere Mahallesi´nde ikamet eden Selvi ve Oktay Adıgözel´in 2.5 yaşındaki kızları Sudenaz, 2 yaşındayken rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Sudenaz´ın ilk yapılan müdahalesinde rahatsızlığı anlaşılamazken, aile kızlarını 3 ay boyunca sağlık ocağına götürdü. Ailesi tarafından daha sonra Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi´ne götürülen Sudenaz´da kansızlık olduğu söylendi. Aile iki gün sonra tekrar hastaneye gittiğinde doktorlar, küçük kızda
Wilm´s tümörü olduğunu, Ankara veya İstanbul´da tedavi olması gerektiğini söylediler. Aile, Sudenaz´ı Ankara´da akrabaları olduğu için Ankara Dışkapı Hastanesi´ne götürdü. Dışkapı Hastanesi´nde Sudenaz´a ilaç tedavisi uygulanırken, böbreğindeki 10 santimlik tümör 15 santime ulaştı.
Anne Selvi Adıgözel ise, Sudenaz´ın kendisinden habersiz ameliyat edildiğini iddia etti. Çocuğunun daha önce yürüdüğünü, konuştuğunu belirten anne Adıgözel, artık çocuğunun yürüyemediğini söyledi. Selvi Adıgözel, "Filyos´taki sağlık ocağına getirdik. 3 ay sağlık ocağına gittik, ilaç verdiler. Zonguldak´taki hastanede ilk başta doktorlar ´kansızlık var´ dediler. Bir ay sonraya gün verdiler. Bir ay sonra tekrar gittik. Bize hiç bir şey demediler. 2 gün sonra tekrar hastaneye gittik, tümör olduğunu
söylediler. İdrarından kanama geldi. Çocuğumda Wilm´s tümörü ortaya çıktı. ´Ya İstanbul´a ya da Ankara´ya tedavisi için gideceksiniz´ dendi. Ben de Ankara´da ablalarım olduğu için Ankara´da tedavisini devam ettirdim. Ankara Dışkapı Hastanesi´ne ilk başta gittiğimiz zaman çocuğumu yatırdılar. Serum verdiler, ilaç tedavisi uyguladılar. Sadece böbreğinde bir tane tümör vardı. Buradan gittiğim zaman tümör 10 santimdi. Hastaneye gittiğimizde 5 santim daha büyümüştü ve 15 santim olmuştu. Çocuğumuza bakan
doktor, ´Ameliyat etmemiz lazım´ dedi ve bizi başka bir cerraha sevk etti. Gittiğimiz cerrah da bize, ´Ben bunu ameliyat edemem. Bunu kaldıramaz, ameliyat riskli başka yerlere yayılır. Ameliyat masasından kalkamaz´ dedi. Çocuğa yatış verdiler, ben çocuğumu yatırmak istemedim. Sonra eve geri döndüm. Daha sonra bizi arayarak çocuğun hemen ameliyat olması gerektiğini söylediler ve hastaneye çağırdılar. Ben doktora ´Çocuğumu ameliyat edeceksiniz. Ben gelmem hastaneye´ dedim. Doktor da ´Bu konuştuklarımızın ses
kaydını alıyorum´ diye konuştu. Ben de ´Ne yaparsan yap´ dedim. Ben gitmek istemedim ama çocuğumun tekrar kanaması olunca mecbur gittim. Hastaneye gittiğimizde ilk başta çocuğuma biyopsi yaptılar. İlk yaptıkları biyopside sonuç çıkmadı. Bir hafta sonra tekrar biyopsiye alacaklarını söylediler. Ama o zaman çocuğumu ameliyat etmişler. Daha sonra doktor çocuğu kontrole geliyordu ve beni tehdit ediyordu. Doktor ´Seni camdan atarım´ diyordu. Ben yorulduğum zaman ablalarımı yolluyordum hastaneye. Ablalarıma da
´Bu çocuğa iyi bakamazsanız sizi camdan atarım´ demiş. Daha sonra ben gittiğimde bana ´Bu çocuğa iyi bakamazsan, bu çocuğu elinden aldıracağım´ dedi. İlk başta çocuğumun böbreğini almışlar. Çocuğumun şimdi böbreğinin alındığı yerde tümör ver hem de akciğerinde tümör var. İlaç tedavisi uyguladılar. Ondan sonra çocuğumun bacakları tutmamaya başladı. Şuan çocuğum ayağa kalkamıyor, yürüyemiyor. Daha önceden yürüyordu, konuşuyordu, gülüyordu. Şimdi hiçbirini yapamıyor. Şimdi sürekli ağlıyor, sürekli acı çekiyor.
Benim eşim iş olmadığı için çalışamıyor. Masrafları karşılayamıyoruz. Hem komşularım hem de akrabalarım yardım ediyor. Ben Cumhurbaşkanımızdan ve Başbakanımızdan yardım istiyorum. Sigortamız yok, ilaçların bazılarını parayla alıyoruz" diye konuştu.
Baba Oktay Adıgözel ise, çocuklarının karnı şişince hastaneye getirdiklerini ama doktorların ´karnında gaz var´ dediğini iddia etti. Adıgözel, "Çocuğumun karnı şişti şüphelendik ve doktora getirdik. Doktorlar bize hep ´karnında gaz var´ diyerek ilaçlar verdiler. Daha sonra çocuk hastanesine götürdük. Orası da aynı şeyi söyledi. ´Çocuğun karnında gaz var, korkulacak bir şey yok´ dediler. Bir ay sonraya hastaneye tekrar gelmek üzere gün verildi. Ancak o süre dolmadan çocuğun idrarından kanaması oldu.
Ankara´ya sevk ettiler. Ultrason çektiler, çocuğun böbrek kanseri olduğunu söylediler. Sağ tarafındaki böbreğini aldılar" dedi.
Editör: Pusula Gazetesi