Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün bayram resepsiyonuna askerin katılımının olmamasıyla ilgili konuşan CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal, "Askerlerin bu tavrı yerindedir, doğrudur. Askerin görevi cumhuriyeti korumak ve kollamaktır. Eğer siz cumhuriyete karşı bir tavır içerisindeyseniz, elbette bunu koruyacaklar askerlerdir" dedi.
CHP Zonguldak İl Başkanlığı tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir sabah kahvaltısı düzenlendi. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Memurlar Lokali´nde düzenlenen sabah kahvaltısına CHP Zonguldak Milletvekilleri Ali İhsan Köktürk, Ali Koçal, CHP Zonguldak İl Başkanı Osman Yayla, il ve ilçe yöneticileri, Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, Kdz.Ereğli ilçesi Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Gökçebey İlçesi Belediye Başkanı Zeki Kılıçarslan, belde belediye başkanları ve çok sayıda partili
katıldı.
Bir konuşma yapan Milletvekili Koçal, "Cumhuriyetimizin ve cumhuriyeti kuran Cumhuriyet Halk Partisinin arkasında ABD olmayabilir, AB olmayabilir, işadamları olmayabilir, ulusal basın olmayabilir, tarikatlar ve cemaatler olmayabilir. Ama sizin gibi neferler var CHP´de. Sizler var olduğunuz sürece, Cumhuriyet ilkelerinin yok edilmesi ve Atatürk devrimlerinin yok sayılması asla mümkün olmayacaktır. Kimse bu konuda cesaretlenmesin" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül´ün resepsiyonuna askerin katılmaması ile ilgili soru üzerine Koçal, "Askerin katılmaması kendi tercihidir Ama asker ülkemizde çok yıpratılmıştır. Askerler ülkenin bağrından çıkmış insanlardan oluşur. Askerler dışarıdan gelmedi. Bu askerler de halkın içerisinde yetişti. Askerlerin bu tavrı yerindedir, doğrudur. Askerin görevi cumhuriyeti korumak ve kollamaktır. Eğer siz cumhuriyete karşı bir tavır içerisindeyseniz, cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelik, söylem ve eylemler
içerisindeyseniz, demokrasiyi yok etmek istiyorsanız, elbette bunu koruyacaklar askerlerdir. Askerlerin bu resepsiyona gelmemesi, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, AK Parti´li yöneticilerin ortaya koyduğu tavrın bir sonucudur" dedi.
Milletvekili Ali İhsan Köktürk ise, resepsiyonla ilgili, "CHP, grupta bir yasaklama kararı almadı. Bizler CHP milletvekili olarak, adımıza yakışır bir şekilde halkımızla birlikte bir arada kutlamayı uygun gördük. Askerin katılmaması konusunda bir söylemimiz olamaz. Kurumlar kendi değerlendirmelerini kendi yaparlar. CHP, ancak kendi değerlerini ortaya koyar. Bu değerlendirmelerimiz de en yalın, en sade bir şekilde sayın genel başkanımız, tarafından yapılmış ve kamuoyuna da duyurulmuştur" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal´ın olağanüstü kongre talebiyle başlayan tüzük değişikliği konusunun da sorulduğu Köktürk, MYK üyelerinin değişmesinin ise bir şey ifade etmeyeceğini söyledi. Başka alternatif çözümlerin de görüşüldüğünü anlatan Köktürk, "CHP´de önemli olan genel başkan, genel başkan yardımcısı, MYK üyesi olmak değil, CHP´nin üyesi olmaktır. Çağdaş cumhuriyet değerlerine sahip olmak da bence başlı başına bir onur. Bu nedenle ben bu konunun çok da büyütülmesinden yana değilim. Asıl olan
CHP´nin ve cumhuriyetin temel felsefesine sahip olmaktır. Bu nedenle çok fazla sorun olarak görmüyorum. Tüzük şekliyle de gelişmeyebilir. Çok daha farklı düşünceler de var. Genel Başkanımız, MYK ve parti büyüklerimiz bunu değerlendiriyorlar. CHP´ye uygun olan yaklaşımı ortaya koyacaklardır. Alternatifler konusunda ise şuan benim bir şey söylemem çok uygun değil. Biz daha alınmayan kararları ve ortada olmayan söylemleri, burada geliştirmemiz, parti disiplini açısından da çok uygun olmadığı düşüncesindeyim"
dedi.

MAZICI´YA TEPKİ
´Cumhuriyet ve demokrasi ilişkileri´ konulu konferansta konuşan ve eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal´ı eleştiren Prof. Dr. Nurşen Mazıcı ile ilgili Ali Koçal, "Bunlar çok talihsiz söyler. CHP, önceki genel başkanına, önceki yönetimine karşı eleştiriler olabilir. Bu eleştirilerin dozunu iyi ayarlamak gerekir. Şuanda yıkılmayan tek kale kalmıştır; CHP. Türkiye´de tüm kurumlar, tarikatlar ve cemaatler tarafından işgal edilmiş durumdadır. Cumhuriyetimize ve demokrasimize karşı çok ciddi tehditler vardır.
Tam bu aşamada, bu görevi üstlenen ve çok büyük bir mücadele veren CHP´ye ve önceki genel başkanına ağır suçlamalarda bulunmak, bir talihsizliktir. Oysaki her aydının, her yurt sevenin, artık ülkedeki gidişatı görerek, söylemlerini geliştirmesi gerekiyor. Hele hele, Atatürkçü Düşünce Derneği´nin düzenlediği bir konferansta bu sözleri sarf etmek, Atatürk ilke ve devrimleri ile de çelişkilidir. Eleştirileri doğru değildir. Böyle bir şey söz konusu değil aksine Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, randevulu olarak
makamında insanlarla görüşmektedir. Sokakta de herkesle görüşmektedir. Görüşmemesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Bir profesör Genel Başkanımız´dan randevu istemişte, randevu verilmemiş mi? Böyle bir şey olamaz. Biz halkın partisiyiz. Kapımız herkese açıktır. Bunu söyleyenlerin, söylediklerini kanıtlaması gerekiyor" dedi.

ESKİ DTP´LİLERİN MECLİSE DÖNÜŞÜ
Köktürk, bir soru üzerine, milletvekilliği düşen ve referandum sonrası yeniden milletvekili olma umudu doğan eski DTP´li milletvekilleri Ahmet Türk ve Emine Tuğluk´un müracaatlarını da değerlendirdi. TBMM Adalet Komisyonu üyesi ve avukat olduğunu hatırlatan Köktürk, "Hukuken geriye dönmeleri uygun değil. Bu anayasa hukukuna göre uygun değil. Müracaat eden arkadaşlarımız, bunun bir ceza maddesi olduğundan yola çıkarak, böyle bir başvuru yaptılar. Oysaki milletvekillerinin düşürülmesi, ceza hukukunun
sonucu olmadı. Bu önceden bitmiş, tamamlanmış bir sürecin, geriye döndürülerek, yasa organında bu arkadaşlarımızın görev almalarının sağlanması, hukuken olanaksız. Hem adalet komisyonu üyesi, olarak, bir hukukçu olarak, böyle bir durumu olanaklı görmüyorum. Hukuken mümkün değil" diye konuştu.
Editör: Pusula Gazetesi