Birçok etkinliğin gerçekleştirildiği 14&8217;ncü Kitap Fuarının altıncı gününde Şair Seda Aydın, Erman Bazo ve Raşit Özdemir&8217;in söyleşisi ilgiyle takip edildi. Belediye Cep Sineması&8217;nda gerçekleştirilen &8220;Şiirimizin geleceğe bakan yüzü&8221; konulu söyleşiye öğrencilerin katılımı yoğun oldu. Belediye Başkan Yardımcısı Erol Demirkoparanoğlu&8217;nun da hazır bulunduğu söyleşide konuşan şairler öğrencilere şiirlerini de okudu. Öğrencilere nasihatlerin verildiği söyleşide konuşan Seda Aydın, &8220;Bu yaşlarda kurduğunuz bağlara önem verin. Çünkü çok önemliler. İlerleyen yıllarda göreceksiniz. En gerçek dostlarınızı bu yaşlarda ediniyorsunuz. Büyürken tabi ki sancılar olacak, canınız acıyacak ama sakın dostlarınızı arkanıza almayın ya da onları görmezden görmeyin. Dostlarınız bir şekilde orada olsun ve siz değerlerini bilin. Ben etrafımdaki insanlar gibi düşünmüyordum. Yeri geliyordu asi bile olabiliyordum ama hiçbir zaman kendimi hiçbir şeyden soyutlamadım. Öğrendim, kendime kattım&8221; dedi.



Yaşayan bir ölü olmayın


Seda Aydın &8220;Karşı çıktığım düşünceler, neyi destekliyor, neyi istiyor diye devamlı olarak kendime sordum. Okulda herkes yakan top oynayıp elime mum diksin modunda koştururken, ben niye yaşıyoruz diye düşünüyordum. Tabi üçüncü sınıf yaşlarındaydım. Tabi bu bana çok şey kattı. Önce kendimi merak etmeye başladım. Kendimi merak etmeye başladığım zaman dünyadaki her şeyi merak etmeye başladım ve öğrenilecek ne kadar çok şey olduğunu fark ettim. Hiçbir zaman da yetinmedim. Şiir benim için bir tutkuydu. Dediğim gibi bu yaşlarda okunan kitaplarda, kurulan bağlarda çok önemli. Her şeye değer verilmesi gerekiyor. Çünkü hak ediyorlar. Özgüven aslında içinizde. Geliştirmenize gerek yok, sadece farkına varın. Hata yapmanız gerekiyor. Canınızın da yanması gerekiyor ki yazabilin hissedebilin yaşayan bir ölü olmamak için&8221; şeklinde konuştu.



Şiir hayata kendini gösterebilmektir


Seda Aydın&8217;ın ardından konuşan Şair Raşit Özdemir, &8220;İlk önce kendinize inanacaksınız ve bir hedef kuracaksınız. Hedefin büyüklüğü önemli değil. Önemli olan kedinize ne kadar güvendiğiniz ve bu hedef için nelerden vazgeçebildiğinizdir. Ben evimde bağıra bağıra kitap okuyorum. Önemli olan karşınızdaki arkadaşınızı, dostunuzu, çevrenizde bulunan ya da bulunmayan her şeyi kabullenmek gerekir. Kendinizi kendiniz olduğunuz için sevin. İlk önce her şeyle barışık olmanız lazım. Eğer kendinizle barışık olmazsanız bir yerden yenilmeye başlarsınız. Ama kendinize inanırsanız başaramayacağınız bir şey yoktur. Sakın çekinmeyin, sözünüzü her zaman söyleyin. Yanlış anlaşılacağından korkmayın. Yeter ki yanlış anlaşılın ama anlaşılın. En kötü şey anlaşılmamaktır. Çünkü söyleyebiliyor olmak, konuşuyor olmak varlığımızın göstergesidir. Yanlışta olsa mutlaka konuşun. Çünkü şiir böyle bir şeydir. Şiir hayata kendini gösterebilmektir&8221; ifadesini kullandı.



Hayatınızı çabucak tüketmeyin


Raşit Özdemir &8220;Bilmemek önemli değil ama öğrenmemek sizin elinizde. Eğer bir hedef koymuşsanız hayatınıza mutlaka kazanırsınız. Hayallerinizi yarına bırakmayın, çünkü yarın yok, şu an var. Bunu asla unutmayalım. Evet, yarın gelecektir muhakkak. Dün varsa yarın vardır. Dününüz var mı? Eğer dününüzde bir şeyleriniz varsa yarın gelecektir. O halde bugünü çekinmeden, korkmadan, severek, üzülerek yaşayacağız. Hayatınızı çabucak tüketmeyin. Bilgisayar ve televizyon karşısında geçirmeyin gençliğinizi. Bizler avantajlıydık. Benim zamanımda televizyonun bir kanalı vardı. Ya gazete ya da dergi okumak zorundaydım ya da akşamları sokak lambasının altında arkadaşlarımızla buluştuğumuzda birbirimize şiir okurduk ama şimdi sizler bilgisayar oyunlarından ve dizilerden bahsediyorsunuz, maçlardan bahsediyorsunuz. Çocuklar çok büyük bir saldırı altındalar. Şiir hayata bulaşmaktır, hedefi olmak demektir, sözüm var demektir. Sizin sözünüz var mı?&8221; diye konuştu.


Kendinizi gerçekleştirmeyi ertelemeyin



Raşit Özdemir&8217;in ardından söz alan Şair Erman Bazo, şiir yazma konusunda açıklamalarda bulunarak &8220;Kendinizi gerçekleştirmeyi ertelemeyin. Şiir yazıyorsanız şiir yazmaya, öykü yazıyorsanız öykü yazmaya devam edin. Öğretmenleriniz beğenmeyebilirler, arkadaşlarınız beğenmeyebilirler ama önemli olan yazmaya devam etmek. Şiir yazmaya devam ederken, güçlü bir şekilde okumaya devam edin. Zaten ondan sonra her şey kendiliğinden bir oluş sürecine girecektir. Böylelikle öz güven sorunu da kalmaz diye düşünüyorum. Yaşamın içinde süre gelen olaylarla birlikte huzursuzlaşma başlıyor ve artarak devam ediyor. Kafanızda sürekli bir şeyler oluyor. An geliyor, hepsi bir anda toplanıp sayfanın üzerine sözcük sözcük dökülmeye başlıyor. Ondan sonra bir dinginlik ve sakinlik oluyor ama bu da fazla uzun sürmüyor ve yeniden yaşamın içinden etkilendiğiniz olaylar tekrar sizi rahatsız etmeye başlıyor&8221; ifadesini kullandı.

Editör: Pusula Gazetesi