Karadeniz Ereğli´de buluşan ikili, ilçe halkının yoğun ilgisini gördü. Atatürk Kültür Merkezi´nde gerçekleştirilen söyleşi için salona giren Türkan Şoray, yoğun kalabalığı görünce şaşkınlığını gizleyemedi. İki usta sanatçı salondaki davetlileri selamladıktan sonra, ´Selvi Boylum Al Yazmalım´ filminin sunumu gerçekleştirildi. Salonu dolduran vatandaşların ´Kadir´ ve ´Türkan´ tezahüratları üzerine ikili oturdukları koltuktan kalkarak davetlileri selamladı. Programda Türkan Şoray´a al yazma hediye edildi.


"ÖBÜR DÜNYAYA EKSİK GİTMEDİ"
Ereğli´ye görmeden ölmenin öbür dünyaya eksik gitmek olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Halil Posbıyık, İnanır´ın önceden ilçeyi gördüğünü ancak Türkan Şoray´ın ilk kez ilçeye geldiğini anlattı. Salondaki coşkunun merdivenlere kadar uzandığını anlatan Başkan Posbıyık, Kadir İnanır ve Türkan Şoray´a Türkiye´nin Nobeli olan Sevgi, Barış, Dostluk ödülü verileceğini belirtti. Programda ilk soru yine Belediye Başkanı Halil Posbıyık´tan geldi. Başkan Posbıyık, "Türkan Şoray deyince insanların aklına aşk
geliyor. Sizin olduğunuz her yerde aşk var. Köylü de şehirli de olsanız aşık bir kadını çok iyi oynuyorsunuz. Peki aşık olmasaydınız Türkan Şoray aşkın yerine neyi koyardı" dedi. Şoray ise, "Sinemaya başladığımızdan bu güne kadar beni besleyen en büyük aşk, benim seyircim ile olan aşkımdır. Bu gerçek bir aşktır. Sevginin bu sizlerin seyircimizin bizlere gösterdiği vefakar, sadık, karşılıksız bu sevgi bağı, Allah´ın bizlere en büyük hediyesidir. Ben bunu her zaman yüreğimde hissediyorum. O yüzden
filmlerimizde gerçeği yansıtmaya çalışıyoruz" diye konuştu

"KRİTERLERİMDEN SAPMIYORUM"
Salonda en ilginç sorulardan birisi Kadir İnanır´a geldi. Ahmet Aydınoğlu isimli bir vatandaş, İnanır´a kaç yılında doğduğunu sordu. İnanır, "Ereğli insanları ile kucaklaşmak benim sıla hasretimdir. Onun için asla ve özellikle söylüyorum, buraya gelirken sanki memleketime gider gibi, sanki toprağıma gider gibi oranın güzel insanlarını kocaman kucaklamak sevdasındayım. Benim yaşamımda en önemli kriter dürüst, namuslu, sağlam karakterli iyi insan olma değerleri yaşıyor. Kendi yaşamımda ve hatta söylemlerimde bu değerlerden asla sapmam olmamıştır. Asla saygısızlık yapmamışımdır. Bu gönlümü iyi insan olmak duygularıyla bunu da yaşama duygularımla asla araya başka şey katmadan değerlerimden sapmadan yaşıyorum. Onun için hala böyle genç gözüküyorum. Ayrıca 1949 doğumluyum. Muhtemelen senden de bir yaş büyüğüm" dedi.
Bir hayranının ´Hiç sarışın olmayı denediniz mi´ sorusuna yanıt veren Türkan Şoray ise, "Benim esas mesleğim oyunculuktur. Çeşitli karakterleri yaşatmak gerçekten güzel ama. Ama bir yandan yönetmenlikte güzel bir meslek. Aslında yani ben bir şey itiraf edeyim. Sarışın olmayı seviyorum. Bütün ailemiz sarı saçlı kara gözlü ama hiç kimse bana sarı saç yakışmaz diyor. Yıllarca koyu saç, hayranlarım beni böyle seviyor" dedi.

İNANIR´A EVLİLİK SORUSU
Bir hayranının "Bu kadar karizmatik halinizle neden evlenmiyorsunuz? Sizden doğacak çocuk çok karizmatik olurdu" sorusunu yanıtlayan İnanır, "Evlilik benim bir toplumda en fazla saygı duyduğum değerlerden birisidir. Yani iki insanın bundan sonraki yaşamları boyunca hani derler ya önce iyi günde kötü günde beraber olmaya yemin etmiş iki insanın sözleşmesidir derler. Bende iki yüze yakın şahitlik yaptım. Bir tanesinin içinde bile hiç boşanılmadı. Sadece kendi fikirlerimi söylüyorum, eğer bu yemin edinceye
kadar aradaki ilişkiyi kurmamışlarsa o ilişkinin sağlıklı olması mümkün değildir. Ülkemiz boşanmış insanlar var. Hem büyük şehirde tutunmak hem de başarıya ulaşmak için özel hayatımı çok ihmal ettim. Ama bütün bunları yaparken ailesi parçalanmış çok çocuk gördüm. Sürekli erteledim. Böyle zaman zaman fedakarlık yapmam gerekirken yapamadığım da oldu. Eğer insan inançlıysa kadere saygı durmak zorundadır. Ama hala hem fiziğim hem de beynim bir evlilik yapabileceğim düşüncesindeyim" diye konuştu.
İnanır´a siyaset ile ilgili bir soru yöneltilince bir hayranı ´Sakın atılma´ diye cevap verdi. İnanır ise bu soruyu şöyle yanıtladı:
"Benim 183 tane çalıştığım başrolünü oynadığım filmlerin içerisinde yüzde 20´si senaryoların içeriği gereği benim müdahalemin dışında yapılmıştır. Geri kalan 150 üstündeki filmin tamamının senaryolarının içeriğine müdahalem oldu. Onların hiçbirisinde bu halkın sorunlarını tartışmayan, onların sorunlarını açığa çıkarmayan, ayakları yere basıp gerçekliliği tartışmayan hiçbir filmim yoktur. Benim sanat anlayışıma göre kitlelere göre filmler yapılıyorsa kitlelere hitap etmelidir. Öyle bulutların üzerinde
dolaşan, bilimsel sorunları kurgu haline getiren aktif siyaset için yıllardır teklif alıyorum. Orada yürek ve mücadele ister. Yemine karşı saygı ister. Siyasete soyunmuş insanlar bu ülkenin sorunlarını çözmek için yemin vermiş kişilerin sözlerinin arkasında durabildiğini görürsem aktif siyasete atılacağım. Özel hayatım ile ilgili hiçbir yerde bir şey konuşmadım."
Kendisine Türk Sineması´nın son durumunun nasıl olduğu sorulan Kadir İnanır, "Bize karşı yaptığınız bu güzel sözlerin ben şöyle yorumluyorum; bu ülkede bana gösterilen sevginin arkasında yani her evde ben varım. Ya o ailenin mutlaka bir parçasıyım. O ailenin ya bir ağabeyiyim, yada büyüğüm. Benim bir dönem canımı çok sıkmışlardı ve ben öldüğümde her evden bir cenaze çıkacak diye cevap vermiştim" diye cevap verdi.
Kızı Yağmur Ünal´ın meslek hayatının nasıl olacağı sorusunu cevaplayan Türkan Şoray ise, "Benim en büyük eksikliğim, eğitimimi tamamlayamamış olmamdır. Ben onu hiç zorlamadım. Kendisi tahsilini tamamladım. Kariyerini başka bir meslekte sürdürmek istiyor. Sadece annesinin yaptığı işlerle mutlu olmak istiyor. Ama her imkana sahip olmasına rağmen başka bir alanda iş kariyerine devam etmek istiyor" dedi.
Hayranları, usta sanatçılara "İkinci Bahar" gibi kaliteli yapımlarda görmek istediklerini belirtti. Usta sanatçılar hayranları ile bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
Editör: Pusula Gazetesi