Sarızeybek, İsrail çıkışları, erken seçim, Gediktepe sınır karakolundaki çömelme, PKK ve terör gibi gündemdeki konular hakkındaki gazetecilerin sorularını cevapladı.
Zonguldak´ın Kilimli Beldesi Kapalı Spor salonunda düzenlenecek olan Türkiye Nereye Gidiyor" konulu konferans için Zonguldak´a gelen Emekli Albay Erdal Sarızeybek, Atatürkçe Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekret Yardımcısı ve Kilimli Şubesi Başkanı Erol Sarıal, Zonguldak Muhtarlar Derneği Başkanı Şerafettin Nas ile birlikte Karaelmas Gazeteciler Derneği´ni ziyaret etti. Meyve çay ikram edilen Sarızeybek, ve Sarıal, gazeteciler ile uzun süre sohbet etti. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplayan Sarızeybek, İsrail´in bugünkü politikalarını gösteren belge bulunduğunu ifade etti. Daha önce yabancı bir dergide de yayınlanan belgeyi kendisinin gündeme getirmesinin ardından internet sitelerinden de kaldırıldığını belirten Sarızeybek, "Elimizde 1982 yılında bir dergide de yer alan İsrail Güvenlik planı var. Bu plan,1948 yılında kurulan İsrail´in, çevresindeki Müslüman coğrafyasının birleşmesi ihtimaline karşı yapılmış. Çünkü Müslüman coğrafyasının birleşmesi halinde, İsrail tarihten silinir. Bu nedenle etnik köken ve dini mezhepte parçalanmayı öngören, bir Yahudi planı hazırladılar. Irak üçe parçalanmalıdır. Yahudi planı ve yöntemi ile Irak parçalanıyor. Karşımızda sadece Barzani, terör örgütü yok. İsrail var. Çevresindeki Arap ve Müslüman devletlerine karşı, arap olmayan Yahudi Kürdistan devletini kurmak istiyor. Bu devletin bir ilanı eksik. Kendi paralarını bastılar, bayrakları var. Bir de ordusu yok. Şimdi Barzani ağır silahlar satın alıyor" dedi.
ABD, İsrail ve AB ülkelerinin istediklerinin farklı olmasına rağmen yöntemlerinin aynı olduğunu ifade eden Sarızeybek, şöyle devam etti:
"ABD´nin hedefi farklı. Petrol ve enerji kaynaklarını istiyor. Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) gündeme geliyor. BOP projesi, Türkiye, İran, Irak, Suriye´yi hedef alıyor. BOP´un haritası Yahudi planına göre çizilmiş. Kurtuluş savaşını ise Avrupa Birliği üyeleri olan ülkelere karşı yaptık. 1927 yılında Sevr haritasını sunmadılar mı?. Amacı Anadolu´nun Asya ile bağlantısını kesmek, kalan toprakları da geri almaktı. Türkiye PKK Saldırı altında değil. İsrail, ABD ve AB tarafından oluşturulan ortak yapılanmanın saldırısı altındadır. Bu da savaş nedenidir. Bu yapıyı bitirmeden, dağdaki teröristi bitiremezsiniz. Çünkü bu yapı dağa adam çıkartıyor."

İDAMIN GERİ GETİRİLMESİ ÖNERİSİ
MHP´nin gündeme getirdiği idamın geri getirilmesi yönündeki öneriyi de doğru bulmadığını belirten Sarzeybek, İmralı´da bulunan terörist başının hakkında verilen ağırlaştırılmış hapis cezasının uygulanmasının yeterli olacağını ifade etti. Sarızeybek, "İmralı´da yatan hain, katil. Hakkında verilen müebbet ağırlaştırılmış, hapis cezasının gereklerini yerini getirelim yeter. Hücresinde, dışarıyla irtibat kurmasını önleyelim, adını bile anmayalım. Bir gün zaten ölür, gider. Tarih adını bile unutur gider. Yoksa böyle söylemlerle, kahraman yaparız" diye konuştu.

BAŞBAKAN´IN ONE MİNUTE VE GAZZE ÇIKIŞLARI
Başbakan Erdoğan´ın ´one minute´ ve Gazze çıkışlarının da sorulduğu Sarızeybek, Başbakan Erdoğan´ın siyaset yapmak amacıyla bu çıkışları kasıtlı olarak gündeme getirdiğini ileri sürdü. Başbakan Erdoğan ile İsrail siyasetinin aynı yöntemle yapıldığını iddia eden Sarızeybek, "Bu siyaset bizim siyasetimiz değil. Bu siyaset, İsrail´in siyaseti. Başbakan Erdoğan´ın Yahudi üstün hizmet madalyası var. Samimiyse, o zaman çıkarsın madalyayı, geri versin. One minute ile diploması olmuyor. Gazze tam bir trajedi. Bile bile Gazze´ye gönderildiler. Giderken sahip çıkılmadığı gibi öldükten sonra da sahip çıkılmadı. Sadece üzerinden siyaset yapıyor. Erdoğan´ın siyaseti ayrıştırma siyasetidir, Yahudi siyasetidir. Gerçeği görmek zorundayız. Bu tür çıkışlar, halkın gözünü köreltmek, gerçeği göstermemek içindir. Sözde ulusal basın da, halkın gözünü kapatıyor. Kanallarda sabahtan akşama kadar, yemek ve evlenme programlarını izliyoruz. Şuanda yerel basın, sözde ulusal medyanın da önüne geçti" cevabını verdi.

"HERŞEYİN SAHİBİ BİZİZ"
Her şeyin sahibinin millet olduğunu vurgulayan Sarızeybek, halka rağmen politika yapılamayacağını ifade etti. Sarızeybek "Her şeyin sahibi biziz. Başbakan´ın da, bayrağın da toprağın da sahibi biziz. Artık iktidar istifa etmelidir. Halkın iradesi ile hükümetin politikası, artık bağdaşmamaktadır. Hiçbir hükümet halkla pazarlık yapamaz. Halkı tehdit ettiler, korkuttular" dedi. Doğu Anadolu´nun devlet içerisinde devlet olduğunu iddia eden Sarızeybek, açıklamalarını şöyle sürdürdü;
"Doğu Anadolu´da yanlış uygulamalar sonucunda devlet içinde devlet oluşmuş. Devlet gücünün üstüne çıkmışlar, Devletin ve İçişleri Bakanlığı´nın bu bölgedeki halkın malını namusunu korumak birinci vazifesidir. Şehitlerin sorumlusu sensin. Teröristler cirit atıyor. Evlatlarımız can veriyor. Terörün adresi bellidir. Derhal güvenliği sağlamak zorundadır. Dağı kontrol altın alırsanız, şehirleri de kontrol altına alırsınız" diye açıklamasını sürdü.

"TERÖRÜ YÖNETEN BUGÜNKÜ İKTİDARDIR"
Sarzeybek, profesyonel ekiplerin terörle mücadelesi konusundaki sorulara ise teröre halk tabanını Çiller siyasetinin hazırladığı, Başbakan Erdoğan siyasetinin ise halkla buluşmayı sağladığını söyledi. Terörü iktidarın yönettiğini savunan Sarızeybek, "Ordunun profesyonelleşmesi gibi söylemlerin hepsi, demokrasi ve insan hakları laflarıdır. Gerçeği göstermemek içindir. Terörü yöneten siyasettir. Terörü yöneten siyaset ise bugün iktidardır. PKK´ya halk tabanı hazırlayan Çiller siyasetidir. Halkla buluşturan Erdoğan siyasetidir" diye konuştu.
Yaşananlara işadamlarının, sivil toplum örgütlerini, üniversitelerin ve sendikaların herhangi bir ses çıkarmadığını ifade eden Sarızeybek, halkın tepki göstermek istediğini fakat harekete geçirecek, kişilerin bulunmadığını ifade etti. Hareketi başlatacak insanların ise Ergenokon davası adı altında Silivri´de cezaevinde tutulduğunu belirten Sarızeybek, siyasi parti yönetici ve üyelerinden de yaşananların anlatılmasını istedi.
Bu olanlara işadamlarını, üniversitelerin, sivil toplum örgütleri ve sendikaların da sesi çıkmıyor. Toplum tepki göstermek istiyor ama harekete geçirecekler ise Silivri´de cezaevinde yatıyor.

"AK PARTİ KUM GİBİ DAĞILACAK"
Erken seçim ile ilgili düşünceleri de sorulan Sarızeybek, Ak Parti´nin seçimlerde kum gibi dağılacağını iddia etti. Ak Parti´nin yüzde 25 oranında bile oy alamayacağını ileri süren Sarızeybek, "Ak parti, seçimlerde, kumdan kale gibi dağılacaktır. Yüzde 25 oy alsınlar, Başbakan Erdoğan, öpsün başına koysun. Kamuoyu araştırmalarında gözüken yüzde 38´lik oranlar doğru değil, yanılmacadır. Ben 6-7 milyon insanın bakışını gördüm. Halk tabanda birleşiyor. Zaten halkın önüne iki seçenek var. Ya Ak parti iktidarı, yada iki partili koolisyon hükümeti" dedi.

GEDİKTEPE ÇÖMELMESİ
Başbakan Erdoğan´ın Gediktepe Sınır Karakolu ziyareti esnasında gittiği siperde, çömelmesi ile ilgili tartışmaları da değerlendiren Sarızeybek, Başbakan Erdoğan´ın devletin en üst makamlarından birinde olduğunu ifade etti. Erdoğan´ın devletin gücünü de sembolize ettiğini vurgulayan Sarızeybek, "Başbakan Devlet gücünün sembolüdür. Devletin en üst makamıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin gücü teröre eğilmiştir. Çünkü hemen karşısında teröristler var. Keskin nişancılar var. Madem hemen ötede böyle bir tehdit vardı? Nasıl evine dönüp de rahat uyku uyuyabildi, bilmiyorum" dedi.
Yaptığı sivri konuşmalarına rağmen tehdit alıp almadığı yönündeki sorulara ise siyaset yapmadığı cevabını verirken, hiç tehdit almadığını kaydetti.

5 AŞAMALI ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Sarızeybek, terörü bitirmek ve halkın desteğini PKK´dan çekmesini sağlamak amacıyla 5 aşamalı çözüm önerisi sundu. Sarızeybek, her aşamasında Diyarbakır´a gitmeyi öngören çözüm önerisinin ilk dört aşamasını şöyle anlattı;
"Terörü bitirmek için alın yanınıza, içişleri bakanını, ordu ve emniyet yetkililerini. Gerekli tedbirleri aldıktan sonra halka hitaben, ´Ben devletim. Otoritemin üzerine otorite tanımam. Otoritemi tanımayanın, yasalarla ayağını kırarım´ deyin. Sonra Şemdinli´de yaşayan insanlar da biliyor. 2 saat ötede terör kampı var. Bu kampı ve tüm kampları yok edeceksiniz, tarihten sileceksiniz. Halk şaşıracak. Tekrar gidip, Diyarbakır´a, ´Yaralarınızı saracağız. Kaybettiğiniz koyuna, kuzuya kavuşacaksınız´ diyeceksiniz. Halk biraz daha şaşıracak. Bu hem terörle mücadele, hem de sosyal devletin gereğidir. Dışarıdan tonlarca et ithal edileceğine, bu sistemi geliştir. Hem de en iyi ekonomik tedbir olur. Tekrar gidin Diyarbakır´a, yine ´ben devletim ´ deyin. Bu sefer sana halk ´Eğer devletsen, Avrupa´da, terör cirit atıyor. Finansal destek sağlanıyor. Avrupa her türlü desteği veriyor. Buralardaki terörü, kaynağını ve her türlü uzantısını önleyin´ diyecek. Sende diplomasini işleteceksin. Yayın organlarını kapattırıp, finans kaynaklarını, hesaplarını donduracaksın. Örgütün yöneticilerini ve üst düzey insanlarını da isteyeceksin. Onlar vermezse, siz gidin, alın. Sonra tekrar gelin Diyarbakır´a, devlet olduğunuzu yineleyin. Bu kez de, "Göçler var. Bu sorunu çözün´ diyecekler. Bu göçlerin yarısı PKK, yarısı da mafyanın eline geçmiş. İstanbul´daki eylemleri kimler yapıyor zannediyorsunuz. Bu insanların sorunlarını çözeceksiniz. Her şeyi sorun ama çözeceksiniz. Böylece PKK´nın elindeki halk tabanını da ele geçirmiş olursunuz."
Çözümün son aşamasında ise Doğudaki toprakların, bölge insanına dağıtmasını isteyen Sarızeybek, toprakların işlenmesi halinde ise birlik ve beraberliğin sağlanacağını, hem de bölgede barış ve kardeşliği sağlayacağını iddia etti.
Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz, açıklamalar ve sohbetin ardından Sarızeybek´e ziyaretinden duyduğu memnuniyetini dile getirerek, teşekkür etti.
Editör: Pusula Gazetesi