Zonguldak&[#]8217;ta &[#]8216;Cici Bakkal&[#]8217; olarak tanınan Hüseyin Yılmaz bir süredir tedavi görüyordu. Hafta sonu 83 yaşında yaşamını yitirmesinin ardından önceki gün toprağa verilen Hüseyin Yılmaz bir hafta önce yıllardır sıkı dost olduğu Hüseyin Şeker ile bir araya gelmiş ve Şeker&[#]8217;in anı kitabını kendisi için de imzalamasını istemişti.
Şeker ile Yılmaz, Şeker&[#]8217;in Fener&[#]8217;deki evinin bahçesinde çocuklarıyla bir araya gelmişler ve babalar gününü kutlamışlardı. Şeker&[#]8217;in anılarını yazdığı kitap üzerine sohbet eden Yılmaz, Hüseyin Şeker ile yaşadıkları anlatırken oldukça keyifliydi.
Zonguldaklıların çok sevdiği bir isim olan Yılmaz, Yunanistan İskeçe doğumluydu. 15 yaşındayken trenle tek başına kaçarak önce İstanbul´a, oradan da akrabalarının yanına Zonguldak´a gelmişti. Ailesi daha sonra mübadelede Türkiye&[#]8217;ye geldi. İlk bakkal dükkanını Acılık ´ta açmış, dükkanın ismi Bil-Bak imiş. Daha sonra Gazipaşa Caddesine taşınmış. Taze ve kaliteli ürünler satan, çok temiz, titiz, düzenli, dürüst bir esnaf; kendine ve kıyafetlerine özenli, kibar, güler yüzlü bir bey olarak tanındı. Bu özelliklerinden dolayı Fener Mahallesi&[#]8217;nden alışverişe gelen hanım müşterileri ona ´Cici Bakkal´ lakabını taktılar.
Bir süre iki oğlu Hakan ve Gürkan Yılmaz´la birlikte çalıştılar. Daha sonra emekli oldu ve dükkan da kapandı.
Kendisi 54 yaşındayken bir hastalık sonucu 42 yaşındaki, çok sevdiği eşi Göksel Hanımı kaybetti. Oğulları Hakan, Gürkan, gelinleri Reyhan, Sevtap; torunları Elif Göksel, Yiğit ve Burak, dünürleri Hüseyin Şeker ve Ertan Güney, kayınbiraderi Yüksel Pehlivan ile ve dostlarıyla hayata tutundu. Hele Didim´de Zonguldaklılar Sitesi&[#]8217;nde olduğu zaman dostlarla birlikte vakit geçirmekten çok mutlu oldu.
İki sene öncesine kadar Didim&[#]8217;de evinden denize bisikletiyle giderdi. Ömrünün son iki ayını Hakan ve Reyhan&[#]8217;ın evinde, hastalıkla mücadele ederek, gelininin itinalı ve sevgi dolu ilgisiyle geçirdi.
Yardımsever, nazik, nüktedan kişiliğini hayatının sonuna kadar sürdürdü. Her ortamda kullanmayı sevdiği şapkası sanki simgesiydi ve son yolculuğunda tabutunun üstünde de o şapkası vardı.
Editör: Pusula Gazetesi