Bartın&8217;da Dünya Hipertansiyon Haftası etkinlikleri kapsamında vatandaşların tansiyonu ölçüldü, broşürler dağıtıldı, uyarılar yapıldı. Dün Cumhuriyet Meydanı&8217;nda İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Hipertansiyon Haftası etkinlikleri kapsamında açılan stantta, vatandaşların ücretsiz olarak tansiyonları ölçülürken, ayrıca içinde hipertansiyon hastalığının tanımı, etkisi ve korunmak için yapılması gerekenlerle ilgili bilgiler bulunan broşürler dağıtıldı. İl Sağlık Müdürü Osman Nacaroğlu da yaptığı açıklamada, hastalıkla ilgili uyarıcı bilgiler verirken, ilimizde 3 bin 700 civarında hipertansiyon hastası olduğunu ifade etti.


Çok yaygın bir hastalık


Sağlık Müdürü Osman Nacaroğlu, &8220;Dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen kronik hastalıklar, ülkemizde gerçekleşen ölümlerde önemli bir yer tutuyor. Türkiye´de özellikle yoğun sigara tüketimiyle sağlıksız beslenmenin yol açtığı kronik hastalıklar, önemli bir sağlık sorunu olarak varlığını sürdürüyor. Kan dolaşımının sağlanması için bir basınç gereklidir. Bu basıncın normalden fazla olmasına hipertansiyon denir. Hipertansiyon için kullanılan diğer bir isim ise, yüksek tansiyondur. Hipertansiyon çok yaygın bir hastalıktır. Hipertansiyon, kalıcı sakatlık ve ölüm nedeni olan toplumsal bir sorundur&8221; dedi.


Yurt çapında 15 milyon kişi


Doktor Osman Nacaroğlu &8220;Hastaların azımsanmayacak bir kısmının kan basıncı yüksekliğinin farkında olmaması hipertansiyonun önemini artırmaktadır. Hipertansiyon, değişik böbrek, kalp, damar hastalıklarına, felçlere ve görme kaybına yol açabilir. Tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda, kan basıncı yüksekliğine daha sık rastlanır. Türkiye´de yaklaşık 15 milyon kişi yüksek tansiyon hastası. Yüksek tansiyon hastalığının 18 yaş üzeri görülme oranı yüzde 31,4´e ulaştı&8221; diye konuştu.


Kalıcı hasarlara yol açar


Sağlık Müdürü Nacaroğlu, &8220;Hipertansiyon tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça yaygın ve önemli bir halk sağlığı sorunudur. Hipertansiyon; koroner kalp hastalıkları, inme, kalp ve böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açmaktadır. Hipertansiyonun kontrolü ile kalp yetmezliği ve inme sıklığı yarı yarıya, kalp krizleri de dörtte bir oranında azaltabilmektedir. Hipertansiyon kontrol altına alınmadığında ise kalp, böbrek, beyin ve gözler başta olmak üzere birçok organda kalıcı hasarlara yol açmaktadır. Dünya genelinde hipertansiyonun toplam ölümlerin yüzde 13´ünden sorumlu olduğu bilinmektedir. Ancak gerek dünyada gerekse ülkemizde hipertansiyon farkındalık oranları ve kan basıncı kontrol oranları istenilen düzeylerde değildir&8221; diye konuştu.


Tuz tüketimi ciddi bir sorun


Ülkemizde her 3 kişiden birinin daha önce tansiyonunu hiç ölçtürmemiş olduğu bilgisine değinen Müdür Nacaroğlu, &8220;18 yaş üstünde her 3 erişkinden birinde hipertansiyon vardır. Hipertansif bireylerin sadece yüzde 40´ı kan basıncı yüksekliğinin farkında olup, yalnızca yüzde 31inin antihipertansif tedavi aldığı bilinmektedir. Hipertansiyona yol açan ve risk oluşturan "aşırı tuz tüketimi de ülkemiz için ciddi bir sorun olup, sağlıklı yaşam için önerilen günlük tuz tüketim miktarı 6 gram olmasına rağmen, ülkemizdeki günlük kişi başı tuz tüketimi ortalama 18 gramdır. Dünya Hipertansiyon Birliği tarafından 2005 yılından itibaren 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü olarak ilan edilmiş ve hipertansiyonun yarattığı sorunlara dikkat çekilmesi, toplumun hipertansiyon konusunda bilinç düzeyinin arttırılması, önleme, teşhis ve tedavi konusunda halkın bilgilendirilmesi faaliyetlerinin yürütülmesi ve kan basıncı kontrol oranlarının arttırılması hedeflenmektedir&8221; şeklinde konuştu.




Obeziteden uzak durun


Müdür Nacaroülu, &8220;Hipertansiyon nadiren belirti vermekte, çoğu kez sinsi seyrederek organlarda hasara yol açabilmektedir. Seyrek rastlanan belirtileri; baş ve ense ağrısı, kulakta uğultu, çarpıntı hissi ve yorgunluk hissidir. Yüksek kan basıncından korunmak için; ağır ve yağlı yemekler, tuz, sigara, alkol ve obeziteden uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak, kan basıncını düzenli ölçtürüp kaydederek hekimin vereceği ilaçları düzenli olarak kullanmak gerekmektedir. Dünya ile paralellik gösteren ülkemizdeki mevcut durumun ışığında Sağlık Bakanlığı tarafından, hipertansiyon da dâhil olmak üzere, kalp ve damar hastalıkları ve bunlara yol açan risk faktörlerinin önlenmesi ve kontrolü öncelikli olmak üzere çalışmalar yürütülmektedir. Bakanlığımızca, kalp ve damar hastalıklarıyla daha etkili mücadele edebilmek ve daha sağlıklı bir Türkiye için 25 Aralık 2007 tarihinde Avrupa Kalp Sağlığı Sözleşmesi imzalanmış ve ilgili tüm paydaşların desteği ile &8216;Türkiye Kalp ve Damar Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı&8217; hazırlanmıştır&8221; ifadesini kullandı.

Editör: Pusula Gazetesi