Dünya madencilik tarihinin en büyük kazalarından biri olan Kozlu grizu faciası Ülke TV&[#]8217;de Ersoy Dede&[#]8217;nin hazırlayıp sunduğu Bıçak Sırtı programında tartışılıyor.
Türkiye Taşkömürleri Kurumu eski Genel Müdür muavinlerinden Şerafettin Üstünkol&[#]8217;un henüz yayınlanmayan kitabında anlattığı 263 işçinin öldüğü Kozlu grizu faciasıyla ilgili iddiaları Pusula&[#]8217;da yayınlanmış ve ses getirmişti.
Ülke TV&[#]8217;de bu gece 21:45&[#]8217;te başlayacak programa Şerafettin Üstünkol&[#]8217;un yanı sıra 263 işçinin öldüğü grizu faciası ile ilgili belgesel film çekimlerine devam eden Metin Kaya, Araştırmacı Yazar Orhan Kural da katılarak döneme ilişkin görüşlerini dile getirecekler.
Dönemin en yakın tanıklarından biri olan Ekrem Murat Zaman&[#]8217;ın programa katılarak yaşadıklarını ve kurtarma çalışmalarının nasıl yürütüldüğünü anlatması bekleniyor. Üstünkol&[#]8217;un bahse konu kitapta grizu faciasıyla ilgili yazdıklarının bazı bölümlerine katılmayan Zaman&[#]8217;ın yanı sıra Kaya&[#]8217;nın da dönemin tanıklarıyla yaptığı görüşmelerden bilgiler aktarması bekleniyor. Yaklaşık 2 saat sürecek programda Zonguldaklı maden şehitleri bir kez daha hatırlanarak geçmişte yaşanan grizu faciaları sorgulanacak.


Üstünkol ne demişti?
Şerafettin Üstünkol&[#]8217;un basıma hazır hale gelen kitabında çok sayıda anısı var ancak bunların içinde 263 maden işçisinin ölümüne neden olan grizu patlamasıyla ilgili olanlar 18 yıldır saklanan sırların da gün yüzüne çıkması için yeni bir tartışma doğuracak. Üstünkol, olay gününü ve sonrasını kitabında şöyle anlatıyor:
&[#]8220;Ayrıca kurtarma çalışmaları ile ilgili bir görüşüm vardı onu da paylaşayım. Patlamadan sonra yeraltına inen tahlisiyeci ekipleri görevlerini layığı ile yapamamışlar veya yapmamışlardır. Çoğu kuyudan indikten sonra çok uzaklara gitmeden sırtlarındaki tahlisiye cihazlarının kapasitesi ile sınırlı sürelerini doldurarak tekrar dışarı çıkmışlardır. Bu süre içinde ancak yakınlardaki nispeten risksiz yerleri dolaşabilmişler veya dolaşmışlardır.
Bunun nedeni kendilerini güvende hissetmemeleri ve bu nedenle, can korkusuyla yüksek risklere girmek istememeleridir. Zira ocağın içi adeta cehennemi andırmaktadır. Eğer tahlisiyeciler daha uzak mesafelere gidebilselerdi, ben eminim ki daha bir çok can kurtarabileceklerdi. Ocağa su basılmasına başlandığı zaman, bunu söylemesi çok zor ama, ocakta hala kurtarılmayı bekleyen canlı insanlar olduğunu sanıyorum. Kısacası bu facianın oluşumunda ve kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesinde ocak idaresinin kusurlu olduğunu düşünüyorum. Hatırladıkça hala canım sıkılır. 263 cana çok yazık olmuştur&[#]8221;


Sigara delili neden saklandı?
Üstünkol&[#]8217;un kitabında anlattığı en önemli olaylardan birisi ise saklanan çene ve sigara filtresi. Üstünkol o günlerde ortalığın daha fazla karılmaması için delilleri nasıl sakladıklarını da şöyle anlatıyor: &[#]8220;Anlaşıldığına göre patlamalar esnasında burada bulunan bir insan göçük altında kalmış ve kaldığı bu uzun süre içinde, belki suyun da etkisi ile eti çürüyerek taş ve kömür postasına karışmış ve çene kemiği de kazı esnasında kafatasından ayrılmış. Buraya kadar normal, bunda ne var diyeceksiniz. Doğru, ama esas ilginç olan şu: Çene kemiğinde noksan olan bir dişin yerinde bir sigara filtresi duruyor! Allah&[#]8217;ın işine bakın ki tonlarca taş ve kömür yığını altında kalan, bu arada etleri de çürüyüp ayrışan, hatta kafatasından da ayrılan çene kemiğinde iki dişin arasına sıkışıp kalan bu filtre düşmeden ve bozulmadan kalabilmiş! Kazma ve kürekle yapılan kazı çalışmalarında bile yerinden oynamamış! Bana göre bu ilahi bir işaret ve hatta şahitti. Muhtemelen bize patlamanın sebebini ve kaynağını gösteriyordu ve bunun için bozulmadan kalmış ve kendini bize göstermişti. Ben bu çene kemiğini aldım ve Müessese Müdürü Ali Yorulmaz´a verdim. Şimdilik bundan kimseye bahsetmeyelim, aksi takdirde büyük spekülasyonlar olur; bunu masanın bir gözünde sakla diye de tembih ettim. Ali Yorulmaz dışarı çıkınca kemiği masasının çekmecesine koymuştu, ama sonra kemik ne oldu bilmiyorum.
Editör: Pusula Gazetesi