Saadet Partisi (SP) İl Başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu, Türkiye&[#]8217;nin ekonomik anlamda iflas noktasında olduğunu söyledi. Sinoplu, &[#]8220;Ülkeyi bölüp, parçalama projeleri 1997&[#]8217;de yapıldı. Yıl 2010 oldu. Şu yüzden söylüyorum ki; bizim partimizde görev yapan çaycı dahi vatanı ve bayrağına sahip çıkan bir yapıya sahip. Çünkü biz siyasi yönden böyle yetişiyoruz. Kimse gelip de mide-i kübradan konuşmasın. Gelsinler çağdaş insan olarak doğruyu beraberce konuşalım. Bu millete doğruyu anlatalım. Bu ülke üretimle mi kalkınır, yoksa satarak mı? Türkiye&[#]8217;nin bugünkü getirildiği durum IMF&[#]8217;nin 14 emrinden oluşuyor. Bu IMF&[#]8217;nin projelerinin bir an önce çöp kutusuna atılması lazım. AKP&[#]8217;nin geldiği günden bu yana ülkenin geldiği nokta iflastır. Ülke milli gelirinden fazla borçlandı. Türkiye&[#]8217;nin kendine yetecek gıdası bile kalmadı. AKP hükümeti dışarıdan 3 yıl içinde 1 milyon 100 bin ton buğday ithal etmiş. AKP&[#]8217;lilerin yüzde 47 oy karşılığında yapmış olduğu sadece horoz dövüşüdür&[#]8221; dedi.


Senaryonun oyuncusu değil yazanıyız


Partisinin tek başına iktidara yürüdüğünü söyleyen Yaşar Sinoplu, &[#]8220;Ulusal bir gazetede Saadet Partisi&[#]8217;nin diğer partilerle birleşmek için arayış içinde olduğu yazıldı. Biz bu yazıyı görür görmez, bu haberin uydurma olduğunu, SP&[#]8217;nin diğer partilerle ittifakının söz konusu olmadığını belirttik. Biz senaryonun oyuncusu değil, senaryoyu yeniden yazan bir kadronun elemanlarıyız. Türkiye Cumhuriyeti&[#]8217;nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, &[#]8216;Yurt toprağı sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen Türk milletini ebedi hayatta yaşatmak için feyizlik alacaksın. Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır. Vatan namustur, vatan şereftir ve vatan korunacak tek hedeftir&[#]8217; diyor&[#]8221; diye konuştu.


İnşallah ilk seçimde iktidara geleceğiz


SP İl Başkan Yardımcısı Sinoplu, &[#]8220;54. hükümetin Başbakanı Necmettin Erbakan dedi ki; &[#]8216;Mustafa Kemal sağ olsaydı, gelir Refah Partisi&[#]8217;nde görev yapardı&[#]8217; Şimdi bunun idrakine varamayan bazı diplomalı cahiller, yanlış tarafa çekmek istediler ama bilgi güç olduğundan dolayı böyle her üniversite bitirenin bilgisinin tam olup da kendisine yetmediğini bilen biriyim. O zamanlar okuyamadığım için üzülüyorum ama 1983 yılından beri araştırmacı biri olarak Türkiye&[#]8217;nin, dışarıdaki işgalci ülkeler hariç kalkınan ülkelerin nasıl kalkındığını araştırıyorum. Kendi milli kaynaklarını üretime çevirerek kalkındıklarını gören bir kadronun neferi olarak konuşuyorum. Ne yapıp ne edip milletimizin bize ekonomi profesörü olan Numan Kurtulmuş&[#]8217;un ilk seçimde hükümet kurmak seviyesinde teveccüh göstereceğine inanan bir kadroyuz. Öyle de olacak&[#]8221; şeklinde konuştu.


Milletvekili Yalçınkaya&[#]8217;yı kutlayacağım


Yaşar Sinoplu, &[#]8220;Bizim ortak olduğumuz hükümetlerde bütün milletimiz değil, ülkemizin kaynakları heder olmadığı gibi 11 aylık 1997 yılındaki hükümette milletimize hiçbir acı reçete yazmadığımız halde bu ülkede 5 milyar dolar daha fazla vergi topladık. Bunu bilen dış hain güçler ve içerideki işbirlikçileri bunları bildikleri için &[#]8216;Her gün yükselen SP&[#]8217;nin oylarını nasıl aşağıya düşürebiliriz&[#]8217; veya &[#]8216;Halkımızı nasıl kanalize edebiliriz&[#]8217; diye bu oyunları yapıyorlar&[#]8221; dedi. Anayasa değişikliği ile ilgili mecliste yapılan görüşmeleri de değerlendiren Sinoplu, &[#]8220;Anayasa değişikliğinde TBMM&[#]8217;de masalar uçuştu, parmaklar kırıldı. Bizim Milletvekilimiz Rıza Yalçınkaya&[#]8217;da havalarda uçuşuyordu. Geldiğinde kendini çok güzel uçuş yapıyorsunuz diye kutlayacağım. Bu ülkenin bunlara ihtiyacı yok. Bu ülkenin üretime ihtiyacı var&[#]8221; ifadesini kullandı.


Ekran başka, gerçek başka


Türkiye&[#]8217;de her 3 üniversiteli gençten birinin işsiz olduğunu söyleyen Sinoplu, &[#]8220;Ülkede işsizlik yüzde 14-15 deniyor ama işsizlik yüzde 20&[#]8217;ye dayandı. Oysa ki yüzde 80 insanımızın açlık sınırının altında yaşadığı yüzde 20&[#]8217;sinin de yokluk sınırı altında yaşadığının tespitleri var. Öyle televizyonlara ve gazetelere mail atarak şunu yaptık, bunu yaptık diyen bazı siyasiler var ya, gelsinler açık oturum yapalım. Ekran başka, gerçek başka. Köylüye gidiyoruz, &[#]8216;Perişan olduk&[#]8217; diyor. Hayvancılığı bir kere daha ithal et meselesi ile perişan ettiler. Et ucuzlayacak zannediliyor. Bunun temelinde IMF&[#]8217;nin emirlerinden biri var. Bu ülkede IMF&[#]8217;nin emirleri uygulanıyor. Eti belki birkaç aylığına 3-4 lira ucuzlatabilirsiniz ama köylümüzün hayvancılığını batırdınız. Vatandaşlarımız dolar ve euro bazında dış ülkelerden süt sığırları aldılar. Süt bilerek para ettirilmedi. O hayvanları kasaplara et olarak sattılar&[#]8221; dedi.


İnsanlar, perişanlıklarını anlatıyor


Evleri, kahvehaneleri ve işyerlerini gezerek insanların dertlerini dinlediklerini belirten Sinoplu, &[#]8220;Elimizde ülkeyi perişan eden kara tablonun kanıtları var. Onun yanında ise Milli Görüşün üretime dayalı ekonomisinin belgeleri var. Kalkınma, üretime dayalı ekonomi ile olur. Türkiye genelinde önce esnaflarımızı, sonra köylümüzü ve çiftçimizi ev ev, kahve kahve gezerek dertlerini dinliyoruz. İnsanlar, perişanlıklarını anlatıyor. Bütün insanlarımız bankaların elinde ve maaşlarına ipotek konulmuş. Emekliler maaşlarını almadan bankalardan paraları kesiliyor. Banka, resmi olarak para alışverişi yapan en büyük tefecidir ve bankaların yüzde 43&[#]8217;ü de dış güçlerin elinde bulunuyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle hortumlanan bir ülke yok&[#]8221; diye konuştu.


Halk birbirine girdi


Yaşar Sinoplu, &[#]8220;Geçtiğimiz gün bir gazetede, 14 tane bankanın kurumlar kategorisi vergi rekortmenler listesinde destanlar yazdığını okudum. Birkaç tanesi hariç bu bankalar hangi ticareti yapıyor. İnsanlar kendini asıyor, köprüden atıyor, beylik tabancasıyla kendini vuruyor ama bankalar kârına kâr katıyor. İşte aradaki fark bu. Bir yanda perişan olan millet, bir yanda sömürenler, bir yanda ise ülke insanının huzur, barış, kalkınma, ülkenin ekonomik anlamda bağımsızlığını sağlayan SP&[#]8217;li yetkililer. Bir yanda IMF&[#]8217;ciler, bir yanda üreticiler. Halk inşallah ilk seçimde bu kararı verecek. Bunun için Türkiye genelinde dolaşıyoruz. Önce Kürt açılımı dediler, sonra demokratik açılım dediler yüzüne gözüne bulaştırdılar. Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli üçlüsünün televizyon ekranlarında kavgaları gösterildi ve halk sokakta birbirine girdi. Asgari ücretli bir insan ailesini nasıl geçindirecek? Ondan sonra da horoz dövüşçüleri, &[#]8216;Sen şöyle yaptın, ben böyle yaptım&[#]8217; diyerek kendi aralarında konuşuyor ve internet yoluyla mailler atıp yazılarını gazetelerde bastırıyorlar. Yok, böyle bir şey&[#]8221; şeklinde konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi