Zonguldak Artvin İli Sosyal Dayanışma Derneği, Çernobil felaketinin 24. yılında Dernek Binası´nda basın toplantısı düzenleyerek, şimdiki yöneticilerin hiçbir önlem almadıklarını söyledi. Dernek Başkanı Osman Bekaroğlu, Çernobil kurbanı illerinden biri olan Sinop&[#]8217;a düşünülen nükleer santrali ve enerji bahanesiyle oluşturulan hidroelektrik santralleri (HES) projesini istemediklerini açıkladı.


Bekaroğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi: &[#]8220;Çernobil felaketinin, başta Karadeniz kıyıları olmak üzere Türkiye´yi radyasyon yağmuruyla kirletmesinin üzerinden 24 yıl geçti. Zamanın yöneticileri hiçbir önlem almadığı gibi radyasyonlu çayları insanlara içirdiler, radyasyonlu fındıkları halkımıza dağıttılar. Bugün, Karadeniz´in her evinde, insanlar yakınlarını kanserden kaybediyor. Yetmezmiş gibi şimdi de nükleer santral belası için seçtikleri yerlerden biri Çernobil kurbanı Karadeniz´in Sinop kenti. Bugün Türkiye´yi nükleer karanlığa mahkum etmek isteyenlere karşı sesimizi her zamankinden daha yüksek çıkartmak zorundayız. Akkuyu´da, Sinop´ta, dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz. İnsanları yaşadıkları yerlerden koparan bütün yanlış projelere karşı amacımız protesto değil, hassasiyet çağrısı. Doğa katliamı sadece nükleer santrallerde değil, Karadeniz&[#]8217;de HES&[#]8217;lerde yapılıyor.&[#]8221;


&[#]8220;Karadeniz´in el değmemiş vadileri, Ege ve Akdeniz´in dere ve çayları, Türkiye´nin her yerindeki akarsular, doğayı yok etme pahasına kâr peşinde koşanların saldırısı altında. Sadece Doğu Karadeniz´de 750´ye varan HES projesiyle, enerji bahanesiyle sularımızın kullanım hakkı şirketlere devrediliyor, sular tünellere hapsediliyor, yatağında akan su bırakılmıyor, Artvin, Rize, Trabzon, HES´lerin, maden ve taş ocaklarının, yayla yollarının çok yönlü saldırısı altında. Dünyanın en nadide yağmur ormanları, doğal eski ormanları, akarsu vadileri tarumar ediliyor, üstelik bir de enerji nakil hatlarının yayacağı radyasyonla adeta her vadi bir Çernobil´e dönüştürülüyor. Çoruh´tan Senoz Vadisi´ne, Yuvarlakçay´dan Fındıklı´ya, Görele´den Alakır´a, Loç Vadisi´ne kadar Karadeniz, Ege ve Akdeniz´de derelerinin kurutulmasına, vadilerin yok edilmesine, HES inşaatları için ağaçların kesilip ormanların tahrip edilmesine karşı yöre insanların bilinçlenmesi gerekiyor. Dünya tarihinde bugüne kadar yaşanan en büyük kazası Çernobil&[#]8217;i unutmayalım, unutturmayalım.&[#]8221;


Bekaroğlu, neden HES&[#]8217;lere karşı olduklarını da şöyle açıkladı; &[#]8220;Proje yapılacak alanlarda esaslı analize dayalı plan yapılmalı, doğal ortam ve hayat korunmalı. Proje hazırlanırken yerel halk bilgilendirilmeli ve görüşleri alınmalı. Yatağına bırakılacak su belirlenmeli. Tarihi, kültürel ve doğa varlıkları korunmalı. HES projesi yapılırken enerji nakil hatlarının nerelerden geçmesi gerektiğine bakılmalı. Özellikle orman ve mera alanlarında yaşanacak tahribat aynı zamanda yağış sularının sele dönüşmesine toprak erozyonu ile taşınıp gidecektir. Dere balıkları yok olmamalı. Bu nedenlerle HES&[#]8217;lerin daha dikkatli yapılması gerektiğini söylüyoruz.&[#]8221;

Editör: Pusula Gazetesi