Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu, gazetemize verdiği demeçte Türkiye üzerinde oynanan oyunları bozmak için çalıştıklarını söyledi. Yaşar Sinoplu, &8220;Bu can bu bedende olduğu müddetçe biz milletimize gerçekleri söylemek mecburiyetindeyiz&8221; dedi. İl Başkan Yardımcısı Sinoplu, Ak Parti Milletvekili Yılmaz Tunç&8217;un Amerika gezisine de değindi. Sinoplu, &8220;Acaba bu gezinin ücreti Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından mı ödenmiş, yoksa kendi milletvekili maaşlarıyla aldıkları birikimlerle mi ödemişlerdir. Bunu da merak ediyorum&8221; ifadesini kullandı.
Çalışandan fazla emekli var
Ülke üzerinde oynanan olaylarla Türkiye&8217;nin de Irak ile aynı duruma geleceğini söyleyen Yaşar Sinoplu, &8220;Bakın Bartın&8217;da durumu görüyoruz. Çalışandan fazla neredeyse emekli varmış, Zonguldak&8217;ta emekli fazla çalışan az, Karabük&8217;te de aynı şekilde. Yani bu bitiştir. Bu Sosyal Güvenlik Kurumu bu şekilde gitmez. 2011 yılında seçimlerden sonra derhal Sosyal Güvenlik Kurumunun özelleştirme projelerinin hazır olduğunun duyumlarını almış bulunuyorum. Biz ülkemizin üzerinde oynanan oyunları bozmaya geliyoruz. Biz figüran değiliz, senaryoyu yazan olacağız. Bakınız, Irak&8217;ta şimdi demokrasi var mı, insan hakları var mı, Irak&8217;ın kendi hükümeti var mı? Hepsi kukla oldu. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar da budur. Irakta bu olaylar oynanırken, biz Türkiye Cumhuriyetindeki insanlarımızı uyardık&8221; dedi.
Türkiye&8217;de özelleştirme adı altında her şeyin satıldığını belirten Sinoplu, &8220;Irakta oyunlar oynanıyor, Amerikalı yetkililer kendileri apaçık söylüyorlar. O zamanların Amerika Dışişleri Bakanı vardı. Kendisi, &8216;halkı Müslüman olan 22 ülkenin haritaları yeniden değişecek. Bu ülkelerin arasında haritası en büyük şekilde değişecek ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti&8217;dir&8217; demişti. Ben bunu bir kere daha söylüyorum. Ülkemizde deniz kenarları satılmış, hava limanları satılmış, otoyollar satılmak üzere, ormanlar satılmak üzere. Ben daha neyi anlatayım. Satılmak üzere sırasını bekleyenler belli. 33 taşınmaz daha satılacak. Yine 9 ilde 201 adet kıymetli arsalar satışa sunuluyor. Hem de reklam verilerek. Haber merkezinde haber okur gibi, kesinlikle bir gazete sayfasının bu kadar yazıyı alması mümkün değil. Satılacak malların listesi ulusal bir gazetenin bir sayfasını komple doldurmuş. Dünyanın hiçbir yerinde toprakları ve fabrikaları satılan hiçbir ülke yok&8221; diye konuştu.
Milletvekili Yılmaz Tunç&8217;un TBMM heyeti ile birlikte Amerika&8217;ya yaptığı geziye de değinen İl Başkan Yardımcısı Sinoplu, &8220;Sayın Milletvekilimiz Yılmaz Tunç&8217;u çok seviyorum. Kişi olarak şerefim ve namusum üzerine konuşuyorum, beyefendi bir insan. Tabi ben hukuktan anlamam, kendisi hukukçu ama ben onun siyasi bir ağabeyiyim. Siyasi ağabeyi olarak diyorum ki, Bartın&8217;a geldiği zaman bizi de ziyaret etsin. Bazı bilgi ve belgeleri kendine sunalım. Geçen gün Amerika&8217;ya gidilmiş, oralarda 5-6 gün kalmışlar ve akabinde Türkiye&8217;ye dönmüşler. Benimde sayın milletvekilimizi sevdiğim için aklıma acaba bu gezinin ücreti Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından mı ödenmiş, yoksa kendi milletvekili maaşlarıyla aldıkları birikimlerle mi ödemişlerdir. Bunu da merak ediyorum&8221; şeklinde konuştu.
Sinoplu, &8220;Ülkemizde geçenlerde bir araştırma yapıldı. Yapılan araştırmalara göre vatandaşın yüzde 53&8217;ü zor geçiniyor, yüzde 10&8217;u kolay geçiniyor, gerisi de sürünüyor. Muğla&8217;da Türk Polis Teşkilatının 165&8217;nci yılı kutlandı. Bizde ilimizde coşkuyla kutladık ve ziyaretlerimizi yaptık. Ancak, nasıl ki Çanakkale&8217;yi geçilmez yapan askerlerimizden üzerindeki yamaları bile sayılmayan giysileri, ayaklarında potini olmayan iki askerimiz var. 1915 yılındaki değerli ordumuzun, şehit askerlerimizin ayağındaki sırtındaki elbisenin resminde bugün hiçbir fark yok. Sene 2010. Muğla&8217;da 165&8217;nci yıl kutlamaları kapsamında çocuklar arasında yapılan koşu yarışmasında birinci ve ikinci gelen çocuklarımızın ayağındaki ayakkabılarda aynı. Birinin ayakkabısı yırtık olmasından dolayı ayağında durmuyor, diğerinin ayakkabıları da aynı şekilde yırtık. Bu evlatlarımız yarışmada dereceye giriyorlar ama ayağında ayakkabı yok. Bu da 2010 Türkiye&8217;si. Taklitçiler ne kadar öğünse azdır&8221; dedi.
