Yenigün adlı iinternet sitesinde Akay Turhan'ın,"Sözde kalem" başlığıyla Simge Kırlı'yı hedef alan yazısına, Yeni Adım Gazetesi'nden sert bir yanıt geldi.

İşte Yeni Adım Gazetesi'nde yayınlanan "İtibarlı kaleme bak" başlıklı o yazı:


İtibalı kaleme bak!


Bugüne değin hiçbir yayın kuruluşunda dikiş tutturamayan, gittiği her kapıdan kısa sürede kovulan, içki masalarının yandan çarklısı, bedava rakı meraklısı Akay Turhan sırf CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Şenol Şanal'a yaranabilmek adına üzerine vazife olmayan bir yazı yayınlamış... Yazının başlığı " Sözde Kalem" Akay Turhan "özde" kalem öyle mi? Zonguldak'ta gazeteciliğin kalitesi ve itibarı konusunda en son söz söyleyecek kişi bile olmayan, menfaati olana dalkavukluk, menfaat sağlayamadığına Don Kişot'luk yapmaktan öteye gidemeyen Akay Turhan'a önce bir hatırlatma yapalım. Bir bayan gazeteci hakkında böylesine terbiyesiz, haddini aşan, küstah bir uslup kullanan Akay Turhan'ın eşi hakkında aynı uslup kullanılsa hoşuna gider miydi acaba? Akay Turhan'ın eşi hakkında "Pamuk Prenses" örneği verilse ne düşünürdü? İşin bir başka boyutu... Akay Turhan'ın eşi bayan kuaförüdür. Bu yazıyı kendi eşi bile okusa tepki gösterir, çünkü müşterileri bayanlardan oluşur. Şimdi de işin aslına gelelim... Aday olduğundan beri Şenol Şanal'a şirinlik yapmak bir kısım medyada adet olduğu gibi, Akay Turhan da bu süreçten nemalanmak üzere Şenol Şanal'a yağdanlık yapmak yolunu seçmiş bulunuyor. Aklı sıra Şenol Şanal'ı savunmaya çalışıyor. Şenol Şanal bu kadar aciz mi, bu kadar sahipsiz mi ki, Akay Turhan denilen müptezel gazetecinin savunmasına ihtiyacı olsun. Akay Turhan, Şenol Şanal'ı savunursa ona faydası değil zararı dokunur. Şenol Şanal ve Akay Turhan isimlerinin yan yana gelmesi bile vatandaşlar nezdinde olumsuz izlenimler oluşturur.

[*]

Dalkavukluk, yağdanlık, yalakalık dünyanın en eski mesleklerinden biridir. Zonguldak kamuoyu tarafından çok iyi tanınan, içki masalarından kovulmaktan bıkmayan, yolda görenin uzaklaşmak istediği Akay Turhan, gazetecilik mesleğini yerlerde süründüren bir uslup içinde kimden menfaat umarsa ona yaklaşmayı, kimden menfaat sağlayamazsa ona saldırmayı "gazetecilik" olarak yutturmaya çalışıyor. Bu konuda Ali Rıza Tığ, doğru bir karar verdi. Akay Turhan'a TV kanalında ve gazetesinde yer vermedi. Bugüne değin pek çok kapıdan kovulan Akay Turhan, Pusula'dan da içeri giremedi. Şimdi Ali Rıza Tığ, Akay Turhan'ın yazısını alıp internet sitesinde yayınlıyor. Bu Ali Rıza Tığ, Akay Turhan'a hitaben " Altındakini alacam" şeklinde yazılar yazan Ali Rıza Tığ'dan başkası değildir. Şimdi soralım.... Altındakini koruyamayan, Şenol Şanal'ı nasıl savunacak?

[*][*][*]

Ali Uzun ile ne sorunu olduğunu bilmiyoruz. Ancak, Akay Turhan'ın, Harun Akın'a neden saldırdığını da ifşa edelim. Akay Turhan, daha otopark açılmadan Harun Akın'dan bin 500 lira para talep ediyor. Harun Akın " Daha otopark açılmadı, bu arada Zonguldakspor'a 10 bin lira destek vereceğiz" şeklinde yanıtlıyor. Bu bilgiyi fırsat bilen Akay Turhan, Zonguldakspor Kulübü Başkanı Süleyman Caner'i arayarak, " Harun Akın'ın Zonguldakspor'a 10 bin lira destek vermesini sağladım, bin 500 lirası benim" diyor. Sonuç... O kapıdan da geri dönüyor. Akay Turhan'ın, Harun Akın'a karşı bilenmesinin sebebi budur. Eğer, Harun Akın, Akay Turhan'ın talebini kabul etseydi, Akay Turhan şimdi Şenol Şanal yerine Harun Akın'a yaranmak için yazılar yazacaktı.
Zonguldak'ın "itibar" lafını hiç ağzına almaması gereken müptezel gazetecisi Akay Turhan'ın niyeti bellidir. Rakı masalarında CHP'ye il başkanı olacağını söylüyor ya... Şenol Şanal'a yaranıp, eğer yanlışlıkla il başkanı değişirse CHP'ye il başkanı olabilmek... Vay CHP'nin haline ! Bu arada belediye ile işadamlarının sözleşmelerini dizayn etmeye çalışan "çok itibarlı" gazeteci Akay Turhan'a hatırlatma yapalım. O sözleşmelerin üzerinden nice belediye başkanları geldi geçti. Bu sözleşmeler kurumsal sözleşmelerdir, kişiye göre değişmez, o sözleşmeleri değiştirmeye senin gibi sözde gazetecilerin gücü de yetmez. Patronlara gelince... Senin "patronların" karşısında nasıl el pençe divan durduğunu bilmeyen mi var? Bir ara senin Davut Acar'ın karşısında nasıl ezilip büzüldüğünü görüp de üzülmüştüm. Demek ki sen müstehakını bulmuşsun. Şimdi biz sana ne diyelim ki... Başkalarının kalemine söz edeceğine, kaybettiğin itibarını aramaya çalışsan daha iyi olacak."

Simge Kırlı'nın Yeni Adım'da "CHP ayağına değil, kafasına sıktı" başlığıyla yayınlanan yazısı şöyleydi:

"31 Mart'ta sayılı günler kaldı,

Siyasi partilerde kulisler sürüyor,

CHP'nin her zaman olduğu gibi,

Aday belirleme süreci sancılı, olaylı geçti,

3 aşamalı bir aday açıklaması oldu,

Harun Akın, Ali Uzun ve Şenol Şanal,

İsimleri kamuoyunda günlerdir konuşuldu,

Aday olarak Şenol Şanal açıklandı,

CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz,

Harun Akın ismine karşı çıktı,

Geçmişten gelen husumetini sürdürdü,

Lafa geldi mi?

Birliktelik vurgusu yapan,

Yavuzyılmaz, hırslarına yenik düştü,

Zararı yine CHP gördü,

CHP Milletvekilleri, Şenol Şanal'la,

İl ve ilçe teşkilatlarını ziyaret ederek,

Gövde gösterisi yaptılar,

Ama nafile...

CHP ile işbirliği yapan İyi Parti'nin de işi zor,

Belediye başkan adayına müthiş tepki var,

CHP'liler başka partiye oy vermem,

Sandığa da gitmem diyor,

İyi Partililer,

Başka aday mı yoktu serzenişinde bulunuyor,

Şenol Şanal'ın adaylığı,

Belediye Başkanı Muharrem Akdemir olmak üzere,

CHP'ye gönül verenleri üzmüşe benziyor,

Şanal'ın öncelik işinin,

Küstürülen partililerin gönlünü almak olmalı,

Çok çalışmalı, projelerini anlatmalı,

Yıllardır Zonguldak Belediyesi CHP'li,

Başkan adayı Şenol Şanal,

Hizmet eksiliğinin tepkilerini görecektir,

Şanal, konuşmalarında Akdemir'i eleştiriyor,

Seçmene bu şekilde giderseniz,

Sizde belediye başkan yardımcısıydınız,

Akdemir, size görevden el çektirdi diye mi?

Bu şekilde konuşuyorsunuz der,

O yüzden Şanal, siyaseti akıllı yapmalı,

Birilerin gazına gelmemeli.

Belediye başkan adayı olarak adı,

Parti Meclisine giren Ali Uzun'da,

Teklif onlardan geldi,

İsmimin hiç geçmemesini isterdim diyerek,

CHP'nin yanlış politikasını eleştirdi,

Vatandaşlar CHP kafasına sıktı,

Uzun veya Akın aday olsaydı,

Tüm siyasi partilerin oyunu alırdı,

Şeklinde yorumluyorlar,

31 Mart akşamı hepsini göreceğiz."

Akay Turhan'ın bu yazının ardından 'Sözde Kalem' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

"Toplumda mesleği ile ilgili hiçbir karşılığı bulunmayan sözde bir kalem, köşesinden sallıyor...

CHP milletvekillerinin Şenol Şanal ile birlikte teşkilatlarda gövde gösterisi yaptığını, ancak bununnafile olduğunu söylüyor!

Neymiş... Nafileymiş...

Öte yandan da Şenol Şanal'a müthiş tepki varmış...

CHP'liler "Başka partiye oy vermem" diyormuş...

İYİ Partililer "Başka aday mı yoktu?" diye serzenişte bulunuyormuş...

Vatandaşlar "CHP kafasına sıktı. Ali Uzun ya da Harun Akın olsaydı tüm siyasi partilerin oyunu alırdı" şeklinde yorumluyorlarmış...

Allah aşkına şu son paragrafa bakar mısınız?

Demek ki CHP, Uzun ya da Akın'ı aday gösterse 31 meclis üyeliğini alarak yerelde iktidara gelecek, diğer partiler sıfır çekecek...

Sen vatandaş dahil kimi tanıyorsun?

Kiminle görüştün? Yoksa sana bu görüşlerini anlatanlar yüzünden telefonların mı kilitlendi?

Pamuk prenses hikayesindeki gibi "Ayna ayna, söyle bana. Benden daha güzel biri var mı bu dünyada" edasıyla aynanın karşısına geçip kendin söylüyor, kendin dinliyorsun!

Bakınız;

Bu sözde kalem şöyle yazsa daha inandırıcı olmaz mıydı?

"Şenol Şanal'ı istemiyoruz! O belediye başkanı olursa, başta Davut Acar ve Zeki Çolak olmak üzere belediyeden adrese teslim iş alan bize yakın kişiler zarar görür! Davut Acar'ın üzerinden kiralanan arazinin sözleşmesi iptal olur! Oysa Ali Uzun ya da Harun Akın aday gösterilseydi biz de yolumuza devam ederdik!..."

Şimdi;

Kamuoyu vicdanına sesleniyorum...

Şenol Şanal'ı bertaraf etmek için (buna asla gücü yetmez de) yazdığı hikaye mi, yoksa benim ifade etmeye çalıştıklarım mı doğru?

Aslında;

Zonguldak'ta bu tür basın patronları ve tetikçilerinin sayısı giderek artıyor.

Amaçları belli olan patronları biliyoruz. Patron tetikçilerini de...

Bu patronlar işlerine güçlerine baksa, bu tür tetikçileri bertaraf etse, dolayısıyla medyaya kalite getirse, gerçeklere dayalı haber ve yorumlarıyla çalışanlarını serbest bıraksa, inanın bundan hem Zonguldak hem de kendileri karlı çıkar.

İşte;

Bunu yapmadığınız için, çeşitli sıkıntılar yaşıyor ve itibarınızı zedeledikçe zedeliyorsunuz!

Şimdilik hepsi bu..."

Editör: Pusula Gazetesi