ÖZEL İÇERİK

Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Evren Atış ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şaban Çelikoğlu, Filyos Vadi Projesi'ni bilimsel ve ekonomik yönden tüm detaylarıyla araştırdı. Evren Atış'ın proje yürütücüsü, Şaban Çelikoğlu'nun da proje araştırıcısı olarak iki yıl süren çalışmanın sonunda Filyos Vadi Projesi, bilimsel ve araştırmaya değer bulunarak Kastamonu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğü Hakem Heyeti tarafından kabul edildi.

Yaklaşık 2 yıl süren araştırma sonunda, göç veren bir il haline gelen Zonguldak için 'Filyos Vadi Projesi'nin büyük önem taşıdığı, hayata geçirilmesi neticesinde kurulacak yeni sanayi tesisleri ile yörenin çekim merkezi olmasının beklendiği ifade edildi. Filyos Vadi Projesi'nin sahasının ve çevresinin önemli doğal ve beşeri değerler barındırdığı, Filyos Deltası Yaşam Alanı çok sayıda canlıya ev sahipliği yaptığı, söz konusu alanın göçmen kuşların uğrak alanlarından biri durumunda olduğu, delta sahasının aynı zamanda tarımsal potansiyeli yüksek arazilere sahip olduğu vurgulandı.

Araştırmada, özellikle Filyos Çayı'nın aşağı kesiminin ana kol olduğundan akarsuyun debisinin de en çok arttığı ve dolayısıyla taşkınların en etkili olduğu yerler olduğu hatırlatılarak, "Bu sahalar Çaycuma şehir merkezi ve Saltukova kasabasına denk gelmekte, yerleşim yeri, tarım ve sanayi sahalarının diğer bölgelere göre çok yoğun olduğu bu kesimler taşkınlardan fazla zarar görmektedir. Yerleşim yerleri dışında tarım arazileri kıyı oyulmaları ile toprak kaybına maruz kalmaktadır. Filyos Vadi Projesi ve Endüstri Bölgesi için ani seviye yükselmeleri, taşkın durumu ve yüksek mil taşıması gibi unsurların havzadaki yatırımların planlanmasında göz önünde bulundurulmasında yarar vardır" denildi.

Filyos Vadi Projesi'nin bilimsel araştırması yapılarak üniversiteye proje raporu olarak sunuldu. Kastamonu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğüne Dr. Öğretim Üyesi Evren Atış' ın proje yürütücüsü, Doç. Dr. Şaban Çelikoğlu'nun (Bülent Ecevit Üniversitesi) da proje araştırıcısı olarak üniversiteye sunulan Filyos Projesi, bilimsel ve araştırmaya değer bularak komisyon tarafından onaylandı.

2 yıl süren bilimsel araştırma; Giriş, Araştırma Sahasının Yeri ve Sınırları, Amaç ve Yöntem, Çalışma Sahasının Fiziki, Beşeri ve Ekonomik Özellikleri, Proje İçin Filyos Vadisi'nin Avantajlı Yanları, Filyos Vadi Projesi'nin Çevresel Etki Durumu, Yöre Halkının Filyos Vadi Projesi'ne Bakışı ve Sonuç ve Öneriler olarak 8 ana başlık altında toplandı. Üniversiteye sunulan bilimsel araştırmayı Pusula Gazetesi'nde yazı dizisi olarak yayımlayacağız.

2 YIL İÇİNDE 100 KİŞİYLE YÜZ YÜZE MÜLAKATLAR YAPILDI

Ülkemiz adına önemli olan bu projenin akademik olarak desteklenmek ve araştırılması için

Kastamonu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğü destek olma kararı aldı. Proje süresince Filyos Vadi Projesi uygulama alanlarında teknolojik imkanlardan faydalanılarak modellemeler yapıldı. Harita Genel Komutanlığı'ndan temin edilen haritalarla çalışma sahasında yeni haritalar çizildi, yörede yaklaşık 506 kişiyle anket, yaklaşık 100 kişiyle de 2 yıl içerisinde yüz yüze mülakatlar yapıldı, kayıtlar tutuldu. Yöre halkının projeye bakış açısı beklentileri ve ne düşündükleri tespit edilerek çalışmaya aktarıldı. Drone ile fotoğraflar çekilip kayıt altına alındı.

Araştırmanın ilk bölümü şöyle;

PROJE SONUÇ RAPORUNUN KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ'NE KABUL EDİLMESİ ÖNEMLİ BİR GELİŞME

Proje bölgesinde yaklaşık 11 yıldır yaşayan iki akademisyenin projeye ilgi duyması ayrı bir üstünlük kazandırıyor çalışmaya. Bunun yanında Proje yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Evren Atış'ın 2014 yılında hazırladığı 'Çaycuma İlçesinin Coğrafyası' adlı tezi, Filyos Projesi bilimsel araştırması açısından büyük önem taşıyor. Çünkü yaklaşık 11 yıldır gözlemler yapılan ve proje ile ilgili düşünceleri yakından takip edilen çalışma yaklaşık 2 yıl yapılan büyük emekler ile yürütülerek 19 Ekim 2017 tarihinde başlayan proje 10 Ocak 2019 tarihinde kesin raporu yayımlandı. Çalışmanın her 6 ayda bir başka üniversitelerden atanan Profesörler tarafından denetlenerek ilerleme raporları incelenerek onaylanması çalışmanın farklı akademisyenler tarafından da değerli bulunmasının ayrı bir kanıtı. Yine Proje sonuç raporunun Kastamonu Üniversitesi Bilimsel Araştıra Koordinatörlüğü hakem heyeti tarafından da kabul edilmesi önemli bir gelişme.

Çalışma tamamlandıktan sonra önce Ankara'da dünyanın her bir tarafından gelen akademisyenlerin katıldığı Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÜCAUM) tarafından düzenlenen uluslararası kongrede Dr. Öğretim Üyesi Evren Atış ve Doç. Dr. Şaban Çelikoğlu tarafından birçok akademisyenin dinlediği sempozyumda sözlü olarak sunuldu ve büyük ilgi çeken çalışma aynı zamanda TÜCAUM 30. Yıl Uluslararası Coğrafya Sempozyumu Bildiriler Kitabı yayınlanmıştır. Çalışmanın ilgi çekmesi üzerine dünya çapında uluslararası ölçekte yayım yapan hakemli bir dergi olan International Socıal Scıences Studıes Journal dergisi çalışmayı yine alanında uzman Profesörler tarafından incelenerek hakemden geçen çalışma International Socıal Scıences Studıes Journal dergisinin ocak 2019 sayısında yayımlayarak dünya çapında ulaşılabilir bir seviye kazandı. Bunun Yanında çalışma yine https://www.researchgate.net, scholar.google.com.tr ve gibi birçok dünya çapında akademik çalışmaları yayımlayan sayfalarda yerini aldı.

Çalışmaya maddi ve manevi destek sağlayan Kastamonu Üniversitesi, Üniversitenin Bilimsel Araştırma (BAP) Birimi Koordinatörlüğüne ve çalışmaya yaklaşık 2 yılını ayıran akademisyenler Dr. Öğretim Üyesi Evren Atış ve Doç. Dr. Şaban Çelikoğlu ve çalışmaya hakemlik yapan diğer akademisyenlere teşekkür etmek gerekir.

DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARIN KORUNMASINA ÖZEN GÖSTERİLMELİ

Çalışmaya konu olan "Filyos Vadi Projesi"; Batı Karadeniz'de Zonguldak ili sınırları içerisinde, Filyos yatırım sahası kapsamında yer alır. Söz konusu proje, Çaycuma şehri ile Filyos kasabası arasında Filyos çayı vadisi boyunca denizden kara içerisine doğru yaklaşık 25 kilometre uzunluğunda, 19 bin dönüm araziyi kapsamaktadır. Taşkömürü işletmelerinin üretim ve istihdam durumundaki daralma neticesinde 2000'li yıllardan sonra göç veren bir il haline gelen Zonguldak için "Filyos Vadi Projesi" büyük önem taşımaktadır. Projenin hayata geçirilmesi neticesinde kurulacak yeni sanayi tesisleri ile yörenin çekim merkezi olması beklenmektedir. Bunun yanı sıra proje kapsamında kurulacak limanla birlikte başta Bartın ve Karabük illeri olmak üzere Kastamonu, Bolu, Çankırı ve Ankara gibi illeri de kapsayan geniş bir hinterlanda sahip olması hedeflenmektedir. Filyos Vadi Projesi sahası ve çevresi aynı zamanda önemli doğal ve beşeri değerler barındırmaktadır. Filyos Deltası Yaşam Alanı çok sayıda canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Söz konusu alan göçmen kuşların uğrak alanlarından biri durumundadır. Delta sahası aynı zamanda tarımsal potansiyeli yüksek arazilere sahiptir. Ayrıca proje alanının hemen batısında çok sayıda Roma dönemi kalıntısına sahip Tios Antik Kenti bulunmaktadır. Projenin uygulama safhasında, bu doğal ve kültürel varlıkların korunmasına da mutlak özen gösterilmelidir. Bu çalışmada Zonguldak yöresi açısından önemli bir istihdam alanı oluşturması beklenen Filyos Vadi Projesi, coğrafi bakış açısıyla ele alınmış; projenin çevresel etkileri, yatırım kapsamı, bölgesel kalkınma ve istihdama etkileri ile yöre halkının beklentileri gibi hususlar irdelenmiştir.

BÜYÜMEDE VE KALKINMADA ANAHTAR SEKTÖRLERİN BAŞINDA SANAYİ GELMEKTEDİR

Endüstriyel büyüme ülkelerin kalkınması ve dış ticaret dengesi oluşturması açısından son derece önemlidir. Büyümede ve kalkınmada anahtar sektörlerin başında sanayi gelmektedir. Sanayi ülkeler için hem doğrudan doğruya istihdam olanağı sunarken hem de ürettiği malların dağıtımı sürecinde ticari bir hareketliliği de beraberinde getirmektedir. Sanayi bölgelerinde ya da şehirlerinde yoğunlaşan nüfusun sosyo-kültürel ve ekonomik taleplerinin karşılanmasına yönelik birçok hizmet kolu gelişim gösterir. Diğer yandan sanayi yatırımları; ülkelerin ihracat ithalat dengesi oluşturabilmesi, tükettiği malların bir kısmını üretebilmesi, döviz girdisi sağlayabilmesi ve kalkınması açısından endüstri ürünleri ihracatı yapabilmesi

için son derece önemlidir. Bu bakımdan kalkınmada hızlı yol almak isteyen ülkeler, kalkınma politikaları ve büyüme modelleri geliştirmek için birbiriyle yarışırlar. Sağlıklı, planlı, sürdürülebilir ve rekabet edebilir bir endüstriyel kalkınma için bir yandan mevcut sanayi bölgelerindeki verimliliği artırmaya yönelik planlar ve çalışmalar yürütülmekte bir yandan da yeni sanayi ve teknoloji kümelenme alanları için projeler geliştirmektedirler. Kümelenme, sektörle ilgili piyasa bilgisine ulaşma ve bilimsel gelişmeleri yakından takip edebilme imkanlarının yanında firmaların, ürün kalitesini ve verimliliğini artırması, yenilikçi bir yapı çerçevesinde, pazarlama, finansmana ulaşım gibi kaynakları daha etkin kullanabilmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır. Kümelenme iş ortaklığından ziyade birlikte belli bir amaca ulaşma aracıdır. Bu zincirdeki engelleri kaldırmak amacıyla, firmaların, araştırma ve eğitim kurumlarının yanı sıra destekleyici sivil toplum kuruluşları ile yapacakları birliktelikler kümelenme yaklaşımının ana faaliyetidir.

FİLYOS VADİ PROJESİ'NİN TEMELİ, II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE HAZIRLANAN "ANADOLU'DA GENEL ÜRETİM RAPORU'NDA YER ALIYOR

Ülkemizde 1960 sonrasında planlı kalkınma dönemlerine geçiş sürecinde sanayileşme en önemli hedef olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda artacak sanayi yoğunluğunun, altyapı problemlerinin, çevre kirliliğinin getireceği olumsuz etkileri en aza indirmek ve mekansal yakınlığı maksimize etmek amacıyla organize sanayi bölgeleri uygulamalarına ağırlık verilmiştir. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ve Serbest Bölge Uygulamaları Sanayi üretiminin mekansal örüntüsü açısından önemli gelişmelerden biridir. Günümüzde değişik teşvik uygulama ve araçlardan yararlanmanın koşulu OSB'ler içinde yer almak olduğundan OSB'lere olan talep artmaktadır. Günümüzde ülkemiz sanayi kümelenmesinde; önemli uygulamalardan bir diğerini ise belirli bir sektörde karşılıklı bağımlılık ilişkisi içinde bir araya gelerek kollektif etkinlik içinde üretim yapan özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların belirli bir bölgede toplanmasını ifade eden endüstri bölgeleri oluşturmaktadır. Ülkemiz; milli teknoloji, güçlü sanayi kapsamında Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planı içerisinde sanayiye dayalı kalkınma yatırımlarına önem vermektedir. Bu kapsamda sanayi yatırım bölgeleri içerisinde yeni cazibe merkezlerinden olabilecek alanlardan bir tanesi de Aşağı Filyos Vadisi'

dir. Temeli, 2.Abdülhamid döneminde hazırlanan "Anadolu'da Genel Üretim Raporu'nda yer alan Filyos Vadi Projesi; Filyos'ta denizden açılacak kanallar vasıtasıyla gemilerin Gökçebey ilçesine kadar girerek akarsuyun her iki yakasında bir ticaret ve sanayi alanı oluşturulması fikrine dayanan, sanayi odaklı bir kalkınma hamlesi olarak görülmektedir.

Filyos Çayı vadisi boyunca denizden kara içerisine doğru yaklaşık 25 km uzunluğunda, 19 bin dönüm araziyi kapsayan Filyos Vadi Projesi, yapımına başlanan Filyos Limanı ve Filyos Endüstri Bölgesi gibi iki büyük yatırım sahasından oluşmaktadır. İlk aşamada Filyos Çayı ağzında liman yapımı ve hemen gerisindeki endüstri bölgesinin inşası ile başlayan proje daha sonraki aşamalarında vadi boyunca sanayi tesislerini konuşlandırarak Çaycuma İlçesi Organize Sanayi Bölgesi yakınlarına kadar Filyos Çayı su seviyesi kontrol altına alınarak gemilerin limandan iç kesimlere kadar ilerlemesini sağlayan bir hat şeklinde sanayi kuşağı oluşturmaktır. Bu kadar kapsamlı mega bir proje inşa edilirken yörenin sosyo-

ekonomik ve çevresel yönleri ve sonuçlarıyla bir bütüncül olarak düşünülerek hareket edilmesi gerekmektedir.

120'Sİ KADIN, 386'SI ERKEK OLMAK ÜZERE TOPLAM 506 KİŞİYİ KAPSAYAN ANKET ÇALIŞMASI GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR

Araştırma konusunu kapsayan Filyos Vadisi Projesi, Aşağı Filyos Vadisi'nde yer almaktadır.

Zonguldak iline bağlı Çaycuma ilçesi idari sınırları içerisinde yer alan proje sahası genel olarak; Kuzeyden Karadeniz ile sınırlandırılan çalışma sahası doğudan Bartın, batıdan Çaycuma şehri, güneyden ise Gökçebey ilçesine bağlı Bakacakkadı kasabası ile çevrilidir. Sahanın doğusu, Bartın Çayı ile Filyos Çayı havzalarını birbirinden ayıran sırt tepelerden oluşan araziler tarafından sınırlandırılır. Çalışma sahası genelde akarsuların su bölümü çizgileri ve vadi yataklarını takip eder. Daha çok Filyos, Saltukova, Perşembe ve kısmen de Karapınar kasabası batı kesimi ile Çaycuma şehrinin önemli bir kısmını kapsayan proje içerisinde özellikle Sazköy, Gökçeler, Aşağı İhsaniye, Derecikören, Çömlekçi gibi vadi tabanı ve akarsuyun ağız kısmına denk gelen köyler liman, Endüstri Bölgesi ve Filyos Vadi Projesi genişleme sahasında yer alan başlıca yerleşim yerleridir. Bu çalışmada genelde ülkemiz, özelde ise Zonguldak yöresi açısından önemli bir yatırım ve istihdam alanı oluşturması ile

yeni nesil endüstriyel yatırım sahası olması beklenen Filyos Vadi Projesi'nin çevresel etkileri, yatırım kapsamı, bölgesel kalkınma, istihdam ile yöre halkının beklentileri bakımından coğrafi bakış açısıyla incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda ilk olarak konu ile ilgili

dokümanter veriler araştırılarak çalışma ile ilgili ikincil veriler derlenmiştir. Birincil verileri oluşturmak için 2018 yılının Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarını kapsayan üç aylık süreçte saha çalışmaları yürütülmüştür. Saha gözlemleri daha önceden hazırlanmış olan gözlem formlarına ve taslak haritalara işlenmiş, ayrıca güncel arazi kullanımını ortaya koymak üzere drone görüntüleri alınmıştır. Yöre halkının Filyos Vadi Projesi'ne bakış açılarını ve projeden beklentilerini tespit edebilmek için 120'si kadın, 386'sı erkek olmak üzere toplam 506 kişiyi kapsayan anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anketler günün değişik saatlerinde projenin

birinci derece etki sahasında kalan Çaycuma şehri ile Filyos ve Saltukova kasabalarında ve çevre köylerde gelişigüzel örneklemler seçilerek uygulanmıştır. Bunun yanı sıra planlama ve uygulamada karar verici ya da yön verici konumunda bulunan çeşitli kurum ve kuruluşların yöneticileriyle mülakatlar yapılmıştır.

AŞAĞI FİLYOS VADİSİ;YENİCE ÇAYI İLE DEVREK ÇAYININ BİRLEŞTİĞİ NOKTA İLE KARADENİZ'E DÖKÜLDÜĞÜ KESİM ARASINDAKİ ALANI KAPSAR

İnceleme sahasının morfolojisinde genel olarak Kuzey Anadolu Dağları'nın uzanış doğrultusuna da uyan kabaca kuzeydoğu güneybatı yönlü oroğrafik uzanımlar belirgindir. Bu uzanımların, sahanın genel olarak jeolojik yapısı ile de uyumlu olduğu görülür. Filyos Vadi Projesi sahasının genişleme alanını da düşünecek olursak Aşağı Filyos Vadisi; Yenice Çayı ile Devrek Çayının birleştiği nokta ile Karadeniz'e döküldüğü kesim arasındaki alanı kapsar. Bu kesimde güney kuzey yönlü adeta bir taşkın ovası özeliği gösteren geniş bir yatağa sahip Filyos vadisi, batıdan Akçakoca Dağları'nın doğu ucu, doğudan ise Bartın Çayı ile Filyos Çayı havzaları arasında kalan alçak aşınım sahaları ile sınırlandırılır. Filyos Çayı aşağı çığırında; kumtaşı, şeyl, konglomera ünitelerinden oluşan nispeten gevşek dokulu Çaycuma formasyonu ile onu güney kuzey yönünde kesintiye uğratmış alüvyal depolardan oluşan genişçe bir vadi tabanında akışını sürdürür. Çaycuma şehrini ikiye ayırdıktan sonra, daha kuzeyde vadi yatağı tekrar daralarak doğudan Yığılca formasyonu, batı kesiminde ise kireçtaşı, şeyl, kalkarenit, kumtaşı ünitelerinden oluşan alt Eosen dönemini temsil eden Akveren formasyonundan geçer. Saltukova kesiminde akarsu yatağını, batıda dirençli malzemeden oluşan Akveren formasyonu yerine, doğu kesimindeki daha gevşek dokulu unsurlardan oluşmuş. Çaycuma formasyonuna doğru genişleterek akar. Bu sahadan sonra yatak önce Akveren formasyonundan daha sonra diğer ünitelere göre daha yaşlı bir formasyon olan Üst Karatese yaşlı volkanik kumtaşı, tüf, andezit, bazalt unsurlarından oluşan Yemişliçay formasyonunu kuzey güney yönlü yararak dar boğazlardan geçip Karadeniz kıyısına ulaşır. Aşağı Filyos Vadisi'nin Karadeniz kıyısı ile Saltukova arasını kapsayan kesiminde, volkanojenik kumtaşı, tüf, aglomera, andezit, bazaltlardan oluşan Üst Kretase yaşlı Yemişliçay formasyonu Filyos Çayı tarafından oluşturulan geniş vadide birikmiş alüvyonlar tarafından kuzey güney yönünde kesintiye uğratılmıştır.

ÜLKEMİZ ADINA ÖNEMLİ OLAN PROJE UYGULANIRKEN TOPRAK KAYBINA DİKKAT EDİLMELİ

Araştırma sahasında sıklıkla karşılaşılan kültle hareketleri, killi ve marnlı yapısından dolayı Çaycuma formasyonunun yayılış gösterdiği alanlarda yaygınlık göstermektedir. Yukarıda bahsi geçen formasyonun yayılış gösterdiği alanlarda; konut, yol ve sanayi tesisi gibi beşeri çalışmalar yapılırken söz konusu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Oldukça geniş su toplama havzasına sahip Filyos Çayı'nın, geniş havzasında farklı sıcaklık değerlerinin görülmesi yağış çeşidine etki etmiştir. Yüksek sahalarda kar yağışları görülürken kıyıya yakın yerlerdeki yağmur yağışları akarsuyun debisi ve rejimine etki etmiştir. Havzada sıcaklığın arttığı ilkbahar aylarında kar depolarının hızlı erimesi, yağmurla birleştiği dönemler ile yaz aylarında uzun süreli sağanak yağışlar şeklinde yağdığı dönemlerde taşkınlar olmuştur. Havzada eğimli arazinin fazlalığı ile ormanlık alanların tahrip edildiği de düşünülürse yüzeysel akışa geçen sağanaklar sel karakterli derelerle ana kola karışınca akarsuyun debisi oldukça artmakta ve taşkınlar meydana gelmektedir. Özellikle Filyos Çayı'nın aşağı kesimi ana kol olduğundan akarsuyun debisinin de en çok arttığı ve dolayısıyla taşkınların en etkili olduğu yerlerdir. Bu sahalar Çaycuma Şehir Merkezi ve Saltukova kasabasına denk gelmekte, yerleşim yeri, tarım ve sanayi sahalarının diğer bölgelere göre çok yoğun olduğu bu kesimler taşkınlardan fazla zarar görmektedir. Yerleşim yerleri dışında tarım arazileri kıyı oyulmaları ile toprak kaybına maruz kalmaktadır. Filyos Vadi Projesi ve Endüstri Bölgesi için ani seviye yükselmeleri, taşkın durumu ve yüksek mil taşıması gibi unsurların havzadaki yatırımların planlanmasında göz önünde bulundurulmasında yarar vardır. Filyos Çayı akım değerlerinin Mart-Nisan dönemi ile Ağustos-Eylül dönemi arasında büyük değişiklik gösterdiği görülür. Başka bir ifadeyle ilkbaharda taşkın karakteri sergileyen ve oldukça geniş bir yatak içinde seyreden akarsu, yaz ortasından itibaren sonbahar sonuna kadar çok düşük bir akışa sahne olmaktadır.

Editör: Pusula Gazetesi