Son günlerde sosyal paylaşım sitelerinde özellikle Facebook da Fener mahallesindeki A TİPİ olarak adlandırılan binanın üzerinde bazı yanlış bilgilerin paylaşıldığını görüyoruz.,
Paylaşımlarda ;
- Binanın 1938 de yapıldığı,
- Binanın Devlet konuk evi olarak yapıldığı,
- En yanlış olanın da binanın mimarının Seyfi ARKAN
olduğu gibi cümleler ile binanın tanıtılmaya çalışıldığı görülmektedir.
Öncelikle elimizde bulunan binaya ait en eski fotoğrafın (bildirimde de paylaşılan) hikayesini anlatalım. Bu fotoğraf 1942-1950 yılları arasında Havza Müdürü olarak bilinen (O yıllarda resmi yazışmalarda bu ünvan ile imzalanmıştır.) İhsan Soyak'ın ölümünden sonra ailesi tarafından EKİ'ye bağışlanan yaklaşık 8 adet albümde bulunan fotoğraflardan biridir. 995-996 yıllarında henüz kişisel tarayıcılar olmadığında o albümlerdeki fotoğraflar Karaelmas Üniversitesinde tarafımdan taratılmıştır ve fotoğrafın arkasında 1948 yada 1947 yazıyordu. Albümlerden bir tanesi sadece Fener mahallesindeki devam eden ve biten binaların fotoğraflarına aitti. Bu fotoğraflardan ve kurumda geçen 39 yıllık çalışma süremde hep duyduklarım fener mahallesinin inşaatı ile beraber yapıldığı şeklinde olmuştur. Bu durumda binanın 1938 de yapılmış olmasını mümkün olmamaktadır.

Ayrıca binanın o yıllarda "devlet konuk evi" olarak yapılmasına gerek yoktu. Havza millileştirildiğinde Ereğli Şirketinden ( SOH) kalan yayla konağının orta bölümü de EKİ 'ye devredilmişti..Burası hala konaklama ihtiyacı için kullanılmaktadır. Dolayısıyle konıuk evi ihtiyacı olamaz.
En önemlisi devletin böyle bir yatırım için ayırabileceği ödeneği de olamaz. Azıcık düşünüldüğünde Cumhuriyetin o yıllarında ülkenin ekonomisi ne halde idi? Peki bunun finansmanını kim yaptı.

Ereğli Şirketi mi ? TÜRK-İŞ mi? KÖMÜR-İŞ mi?
1930'lara gelindiğinde Cumhuriyet Hükümeti millileştirme adı altında devletleştirme çalışmalarına başlamıştı. Havzadaki şirketlerde bundan etkileneceklerini biliyorlardı ve ocaklara hiç yatırım yapmamaya başlarlar. Bunun sonuncunda üretimin neden düştüğü şirketlere sorulduğunda işçi bulamadıklarını beyan ederler. Hükümette daha önce çıkan bir kanuna dayanarak Mahkumlara havzada çalışma önerisi getirir

Ama 1300 civarında mahkum havzada çalışmaya başlarlar ama üretim yine de artmaz.

Kaldı ki KÖMÜR-İŞ Kozlu'da, TÜRK-İŞ Üzülmez'de olduğuna göre Fener Mahallesinde böyle bir yatırıma neden gerek duysun? Ayrıca bu iki şirketin 1936-1937-1938 yıllarına ait yaptığı genel kurul bilançoları da elimizde. Bilançolarda böyle bir kayıt yok.

Mimar SEYFİ ARKAN'a gelince. Evet Cumhuriyetin ilk mimarlarından olan Seyfi Arkan Zonguldak kömür havzasında İŞ BANKASI'na ait iki şirket için Kozlu (KÖMÜR-İŞ ve Üzülmez ( TÜRK-İŞ) için projeler yapmıştır ve hala bazı binaları ayakta durmaktadır. Muhtelif tarihlerde gerek Mimarlar odası, gerekse İTÜ den gelen Prof. yada muhtelif kişiler Fener Mahallesinde Seyfi ARKAN (Bir proje de ARIKAN olarak imza atmış) izlerini aramadılar. İTÜ den Mimarlık Fakültesinden gelen iki profesöre Arkan'ın projelerinden kalanları Mimar Muhsin Maden, Mimar Ahmet Başçı ve bendeniz gezdirmiş ve daha önce kendi tespitleri ile de ilgili sohbetimiz olmuştu.

Çocukluk yıllarımda 1950'ler de İhsan Soyak görevden alınınca halk arasında "oh olsun orada oturamadı ya " diye söylenip durdurulduğunu bu gün gibi hatırlıyorum..

Sonuç olarak hani " insanın canı omlet isterse yumurtlaması gerekmez" derler ya bu kadar yakın tarihi bilmek için de tarihçi olmak gerekmez. Zonguldak'ın 70-80 yıl öncesini yazmak isteyenlerin de tarihe yanlış bilgi bırakmamak adına lütfen biraz araştırarak , soruşturarak yazmaları gerektiğini düşünüyorum.

Not : Konu hakkında araştıranlar Mimar Muhsin Maden ve Mimar Engin Erkin den bilgi alabilrler..

Alıntı: Tuna Aratoğlu (Yerel Tarihçi)

Editör: Pusula Gazetesi