MÜFTÜ İBRAHİM EFENDİ (AKÇA)(1872-1935)

Müftü İbrahim Efendi, 21 Mart 1288(1872)'de Zonguldak Merkez Çağlı Köyünde dünyaya gelmiştir. Babası aynı köyden olup, mahlası "Hakkı"dır.

İbrahim Efendi, ilköğrenimini Çağlı köyünde yaptı. Adı geçen daha sonra Ereğli'ye giderek, burada bulunan Ali Molla Medresesi'ne kaydoldu. Ali Molla Medresesi'nde üç yıl öğrenim gördükten sonra, yükseköğrenimi için İstanbul'a gitti. Burada Süleymaniye semtinde bulunan Döğmeci Sani Medresesine devam etti. Bu medreseden 8 Teşrin-i Sani 1319 (1903) tarihinde üstün derece ile mezun oldu. Gösterdiği başarıdan dolayı Gümüş madalya ile taltif edilmiştir .

Yükseköğrenimi sonrasında 2 Mayıs 1320 (1904) tarihinde Zonguldak Müftüsü olarak atanmıştır. Ayrıca müftülük görevinin yanı sıra,8 Mart 1913-19 Ağustos 1915 tarihleri arasında da vekaleten Zonguldak Kadılığını da yürütmüştür. Bu arada 1324 (1908) yılında da Bolu Tenkisat Komisyonu'nda da görevlendirilmiştir. Akça soyadını alan Müftü İbrahim Efendi, 6 Ocak 1935 günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.

Zonguldak Müftüsü İbrahim Efendi İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalini öğrenir öğrenmez hemen harekete geçmiştir. O, Belediye Başkanı Murteza ile birlikte Padişah Vahidettin'e "Dersadet'te Zat-ı Akdes-i Hazret-i Padişahiye" hitabıyla bir protesto telgrafı göndermiştir. Birer sureti Sadaret Makamı ile İç ve Dışişleri Bakanlıklarına da gönderilen 18 Mayıs 1919 tarihli telgrafta; Mütareke hükümlerine aykırı olarak İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinin Türkün kalbinde kabul edilmez bir yara açtığı belirtildikten sonra, şöyle deniliyordu :

İzmirsiz bir Türk, başsız bir ceset halinde kalacağından uzv-i kıymetdarımızı kaybetmekten ise malımızı, canımızı bu uğurda fedaya razıyız. Binaenaleyh keyfiyet-i işgali Zonguldak Ahali-i İslamiyesi bütün mevcudiyeti ile protesto eder ve sevgili İzmir'imizin mukadderatı hakkında İtilaf Devletlerince tashih-i muamele buyurulması zımmında ve hükümetimizin vuku bulacak teşebbüs ve icraatına bütün kuvvetimizle zahir olacağımıza arz ile hayırlı neticeleri sabırsızlıkla intizar eyleriz(bekleriz).

"Zonguldak Ahali-i İslamiyesi Namına Müftü İbrahim" imzası ile Sadaret Makamına gönderdiği 22 Mayıs 1919 tarihli telgrafında da Mütarekeden sonra İngiltere, Fransa ve Amerika'nın üzerlerine düşen görevlerini yerine getirmedikleri gibi, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesini de Türk Milletine reva görüldüğünü belirttikten sonra, şunları dile getiriyordu:

Bugün İzmir ve Havalisi bütün Türk olan ahalisi ile elimizden zorla çıkarılıyor, asırların terbiye edemediği hasis, eclil ve Türk düşmanı bir hükümet olan Yunana veriliyor. Binaenaleyh, bu ahval ile medeni Avrupa Türk ve insanlık kanlarını akıtmaya sebep oluyor. Bugün müdafaasız binlerce babasız, anasız çocuklar, erkeksiz kadınlar, zevcelerinin ebeveynlerinin gözü önünde kesilmelerine şahit oluyor. İtilaf kuvvası (kuvvetleri) maatteessüf bu hak karşınsa sukut ediyor, bu hal itimat ve kuvvetimiz olan İtilaf Devletlerine emniyetimizin izalesine sebep olacaktır. Ancak namus-ı milli her şeyi, bu haksızlıklara karşı canını, çağrılan her Müslüman vermeye razıdır ve Türk sabrının son hududuna gelmiştir. Adalet hamisi olanları vazife başına davet ediyoruz.

Ayrıca Müftü İbrahim Efendi ilerlemiş yaşına rağmen at sırtında yörenin yerleşim yerlerini köy köy kasaba kasaba dolaşarak, askere çağrılan gençleri ve din görevlilerini Milli Mücadele için seferber etmiştir. Ali Şeker'in de belirttiği gibi, "Müftü İbrahim Efendi, halkı Kuva-i Milliyeci yapmak için çok uğraşmıştır ."Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele'yi başlatmak için Samsun'a çıkışını sevinçle karşılayan Müftü İbrahim Efendi, yöre müftülerine Mustafa Kemal Paşa'yı İstanbul'dan tanıdığını ve Onun iyi bir komutan olduğunu her fırsatta anlatmıştır . Müftü İbrahim Efendi'nin düşüncelerine önem veren Devrek Kadısı ve Müftüsü Abdullah Sabri Efendi, hemen Ulusal hareketin yanında yer almıştır. O, camilerdeki konuşmalarının yanı sıra, Devrek Millet Bahçesi'nde mitingler, toplantılar düzenleyerek, halkın Milli Mücadele lehinde bilinçlenmesi yönünde çalışmalar yapıyordu :

Belirtilen kadro ile çalışmalarını yürüten Zonguldak Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Müftü İbrahim Efendi yanına aldığı mühendisler ve üst yönetimdeki memurlarla Bartın ve Havalisi Komutanlığı'nın Karargahına giderek; para, asker ve diğer yönlerden yardımcı olacaklarını bildirmişler ve daha sonraki günlerde vaat ettikleri yardımları yerine getirmişlerdir.

Ayrıca Cemiyet zaman zaman TBMM Başkanlığı'na yöre hakkında raporlar göndermiştir. Bu raporlardan "Ankara'da Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Heyet-i Temsiliye Riyasetine" başlığını taşıyan 17 Temmuz 1920 tarihli olanı çok önemlidir. Zonguldak Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesi Reisi Müftü İbrahim imzasını taşıyan ve dört sayfadan ibaret olan bu raporun giriş kısmında Zonguldak'taki Fransız, İtalyan ve İngiliz nüfuz bölgeleri hakkında geniş bilgiler verilmiş, daha sonraki kısmında ise, Zonguldak'ı işgal eden Fransız askerlerinin faaliyetleri anlatılmıştır. Özellikle Fransız askerinin sayısı ile askeri araç ve gereçleri hakkında ayrıntılı bilgiler sunulmaktadır.

Buna ek olarak, Fransız işgaline karşı Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti olarak yaptıkları ve yapmakta oldukları hizmetlerden bahsedildikten sonra, Fransız askerleri içinde bulunan Cezayirli Müslüman askerlerin firarlarının sağlanması için verilen çabalar, firar eden Fransız asker sayısı ve Fransızların Zonguldak'taki faaliyetleri hakkında bilgiler verilmektedir. Bu arada Kuva-yı Milliye'nin ikmali için yapılan ve yapılmakta olan çalışmalardan söz edildikten sonra; Kuva-yı Milliye'nin ikmali için Zonguldak'tan ihraç edilmekte olan Kömürlerin beher tonundan Müdafaa-i Milliye adına birer lira alınması hususunda Büyük Millet Meclisi Hükümetince bir "Kanun-ı Mavakkat" (Geçici Kanun) çıkarılması ve ayrıca; Kuva-yı Milliye'ye yapılan ikmal faaliyetlerinin daha düzenli olması ve arttırılması için Hilal-i Ahmer'in Zongundak'ta bir şubesinin açılması önerilmektedir.

Belirtilenlerden başka raporda, haberleşmedeki özellikle Büyük Millet Meclisi ile olan muhaberatta çekilen sıkıntılardan söz edildikten sonra, müşkülleri olduğundan bahisle, bu raporu ve bundan sonraki gönderecekleri raporlara önem verilmesi talep edilmektedir. Raporun sonunda ise 40 Fransız askerinin daha firar ettiği notu düşülmüştür.

Müftü İbrahim Efendi'nin Zonguldak Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adına Ankara'ya gönderdiği ve özetle sunulan raporu Cemiyetin, Milli Mücadele açısından ne denli yararlı hizmetlerde bulunduğunu da göstermektedir. O günlerde Fransız işgali altında bulunan ve düşman gemilerince kontrol altında tutulan Zonguldak'ta böyle bir hizmete girişilmesi son derece önemlidir. Ayrıca cemiyetin koordinatörlüğünde İstanbul'dan gizli gruplarca kaçırılan silah, cephane ve malzemeler de halkın yardımı ile iç kısımlara taşınmıştır.

Ayrıca Zonguldak Müftülüğünce TBMM Başkanlığı'na çekilen telgrafla Türk ordusunun muzafferiyeti kutlanmıştır.

Kaynak: Milli Mücadele'de Zonguldak Sancağı Din Adamları

Prof. Dr. Ali SARIKOYUNCU

Doç. Dr. Esra SARIKOYUNCU DEĞERLİ

Editör: Pusula Gazetesi