Kastamonu'nun Daday ilçesinde 58 yaşındaki Naciye Dolapçı, günün tamamını ve enerjisini engelli torunun okuması için adadı. Yeterli eğitim göremediği için burukluk hisseden Naciye Dolapçı, torununun daha iyi eğitim görmesi için elinden gelen ne varsa yapmaya çalışıyor. Sabah 05.00'da kalkan Naciye Dolapçı, torunu Harun'u kaldırıp kahvaltısını elleriyle yediriyor. Kahvaltı sonrasında torunun okul kıyafetlerini giydirip okula hazır hale getiren Dolapçı, doğuştan fiziksel engelli olan torunu Harun Muhammed Dolapçı'yı ayakları çamurlanmasın diye servise kadar sırtında taşıyor. Torunuyla birlikte okula giden babaanne Dolapçı, sabah serken saatlerden akşama kadar torunu için okulda bekliyor.

Babaannesinin desteğiyle tekerlekli sandalyeden kurtuldu
Miralay Halitbey İlkokulu 4'ncü sınıfta öğrenim gören Harun Muhammed Dolapçı, birinci sınıfa başladığında tekerlekli sandalye ile okula gidiyordu. 10 yaşındaki Harun, babaannesinin sevgisi ve ilgisi ile hayata tutunarak tekerlekli sandalyelerinden kurtuldu. Babaannesinin desteği ile koltuk değnekleri kullanarak okula gidip gelmeye başlayan Muhammed Dolapçı, derslerini dikkatle takip ediyor. Teneffüs aralarında torununu elinden tutup gezdiren, yemek yediren babaanne Dolapçı, en büyük hayalinin ise torununun iyi bir eğitim alarak meslek sahibi olması olduğunu söyledi.

"Ben okuyamadım torunum okusun"
Hafta içi torunu ile okulda yaklaşık 10 saat vakit geçiren Naciye Dolapçı, derste olan torununu beklediği sırada sıkılmamak için de el işleri yaparak dantel örüyor. Kendisi okuyamadığı için bir yere gittiğinde çok zorlandığını, gittiği yerlerde arkadaşlarının yardımı ile işlerini hallettiğini ifade eden Naciye Dolapçı, "Gerekirse her gün sırtımda taşırım, servis olmasa da okutmak için elimden gelen her şeyi yaparım. Ben oğlumun okumasını istiyorum. Ben her zaman nefesim yettiği kadar oğlumun arkasındayım. Oğlumda okumak istiyor, o da çok seviniyor okula geliyorum diye. Ben daha çok seviniyorum oğlum okudukça. Fakat durumum çok iyi değil, mağdur durumdayım. Ben okuyamadım. Annem babam beni okula göndermedi. Bu yüzden hiçbir yer bilmiyordum. Arkadaşların desteğiyle gidiyordum bir şehre gidince. Bu yüzden de torunumun okumasını istiyorum" dedi.

"O okudukça daha çok seviniyorum"
Kendisini torununun okumasına adadığını ifade eden Dolapçı, "Oğlumu kucağımda taşır yine getiririm okula. Okuturum oğlumu gücümün yettiği kadarıyla. Soluğumun yetiştiği yere kadar arkasındayım oğlumun, her zaman yardımcısıyım. İş miş benim için hiç. Kendim okuyamadım, bir yere gidince bilemedim, bir yer bilip gidemedim, hep yardım istedim. Eşim de bana niye okumadın derdi. Ama beni annem babam okutmadı. Çocuklarımı okutacağım. 'Tarla satarım, hayvan satarım' dedim öylelikle ileriye adım attım. Oğlum benim imam olmak istiyor ve çok seviyor okumasını. Bende o okudukça daha çok seviniyorum. Ailemiz hep seviniyor, hep gözümüz onda. Oğlumu burada okulda akşama kadar bekliyorum. Oğlumu okulda sevinçli bekliyorum, hiç gücenmiyorum. Onun okumasını çok istiyorum" diye konuştu.

"Babaannem ile birlikte her gün okula gelip gidiyorum"
Her gün okula babaannesiyle birlikte geldiğini aktaran Miralay Halitbey İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi bedensel engelli Harun Muhammed Dolapçı, "Arkadaşlarımı seviyorum. Öğretmenlerimi seviyorum. Babaannem ile birlikte her gün okula gelip gidiyorum. Babaannem beni okulda her gün bekliyor" şeklinde konuştu.

"Babaannesi, 4 yıldır Harun ile birlikte okula gelip gidiyor"
Harun'un birinci sınıftan beri öğrencisi olduğunu aktaran Sınıf Öğretmeni Yaşar Derici de, "Harun, şu anda 4'üncü sınıfta. Harun, 1'inci sınıftan beri öğrencimiz. İlk geldiği yıllarda yürüyemiyordu. Tekerlekli sandalyeyle hareket ediyordu. Şu anda azmi ve kararlılığıyla tekerlekli sandalyeyi bıraktı. Az çok yürüyebiliyor. Harun'a her türlü desteği sağlıyor. Harun, gayretli, azimli, çalışmak istiyor ama fiziksel engeli var. Başarılı bir öğrencimiz, okumada istekli" ifadelerini kullandı.

"Harun, artık kendi kendisine yetebilecek bir öğrenci durumuna geldi"
Harun'un artık kendi kendisine yetebilecek bir öğrenci durumuna geldiğini ifade eden Miralay Halitbey İlkokulu Müdürü Sinan Ahmet Aynacı ise şöyle konuştu: "Öğrencimiz Harun Dolapçı'nın bazı dezavantajları var. Birinci sınıftan beri Harun okulumuzda. Ama Harun geldiğinden beri bir hayli yol kat etti. Harun artık neredeyse kendi kendisine yetecek bir öğrenci durumuna gelmeye başladı. Babaannesi yardımcı oluyor, biz de yardımcı oluyoruz, arkadaşları da yardımcı oluyorlar. Bu şekilde Harun'un okul hayatı daha kolaylaşmış oluyor" diye konuştu.

"Babaannenin yaptığı örnek bir davranıştır"
Her sabah Harun'u evinden alıp Daday'a getirdiğini söyleyen Servis Şoförü Recep Musa is şu ifadeleri kullandı: "Harun'u her sabah aynı saatte aynı yerden evinden alıp Daday merkeze getiriyorum. Araca binerken veya inerken yardımcıda olmaya çalışıyoruz. Yollarımız açık olduğu zaman evinin önünden alıyoruz. Yollar karlı veya çamurlu olduğu zaman kendi imkanlarıyla aşağıya kadar iniyorlar. Her zaman kucağında indirir, bindirir. Bizde kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Harun'un babaannesi her gün bizimle beraber okula gelip gidiyor. Kar demeden kış demeden soğuk demeden beraber gidip geliyoruz."