Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde 37 yıl sonra üniversiteyi kazanarak geleneksel el sanatları bölümünde öğrenim hayatına başlayan 55 yaşındaki Figen Ramazanoğulları, ilçede halka ücretsiz tahsis edilen mahalle evini gönüllü boyadı.
Çaycuma ilçesinde yaşayan 55 yaşındaki Figen Ramazanoğulları, 37 yıl sonra üniversite sınavını kazanarak BEÜ Devrek MYO El Sanatları Bölümü bünyesindeki Geleneksel El Sanatları Programında üniversite okumaya başladı. Liseyi bitirdikten sonra girdiği sınavlarda başarılı olamadığını belirten Ramazanoğulları, "Kısmet bu seneymiş. 37 yıl sonra üniversiteye girdim. Bu sene de BEÜ Devrek Meslek Yüksek Okulu Geleneksel El Sanatları 1'inci sınıf öğrencisiyim. Gelişmenin yaşı yoktur diye düşündüm. Aynı zamanda resimle ilgili kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Okulu bitirdikten sonra ne yaparım ne ederim onunla ilgili şuanda bir fikrim yok. Ama su altı resimlerimi yapmaya ve sergilere devam edeceğim" diye konuştu.

Gönüllü boyuyor, kursiyerleri de destek oluyor
Çaycuma Belediyesi ilçe merkezinde bulunan ve "altıgen" bina olarak tanımlanan kendi mülkiyetindeki binayı tümüyle sosyal işlere tahsis etti. Üst katında "Pamuk Prenses" adlı, kapalı çocuk oyun alanı bulunan binanın alt katı Kent Konseyi'nin sosyal paylaşım noktası olarak kullanılırken, orta katı da "Mahfel" adıyla mahalle evi oldu.
Mahfel; gün, yaş günü, nişan gibi özel günler için vatandaşlara ücretsiz olarak tahsis edilecek. Çaycuma Belediyesi binayı görsel olarak da çekici hale getirmek için dış cephesini özgün bir tasarımla boyatıyor. Boyama işini Türkiye'nin su altı konulu resim yapan ilk ve tek, dünyanınsa 3 kadın ressamından biri olarak tanınan, Figen Ramazanoğulları yapıyor.
Ramazanoğulları, yaptığı tasarımla binayı adeta birer sanat eserine çevirirken, iskele üstünde yaptığı zorlu çalışmaya zaman zaman kursiyerleri de destek veriyor. Şu ana kadar lale, papatya, kitap okuyan çocuk, ağaç ve bisiklet figürleri çizerek binanın dış cephesini süsleyen Ramazanoğulları'nın çalışması büyük ilgi görüyor.



"Her resmin konusu var"
Figen Ramazanoğulları, esas olarak sualtı sanatçısı olduğunu, su altını resmettiğini belirterek, "Duvar boyama işini gönüllü olarak yapıyorum. Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı'nın teşvikiyle duvar boyamaya başladım. Daha önce SEKA Sosyal Tesisleri'nin içinde bir duvarı boyadım. Sonra meydana 3 boyutlu sokak resmi yaptım. Mahalle evi de üçüncü oluyor. Zevkli de çalışıyorum, seviyorum işimi. Binanın çevresini saran bütün resimlerin konuları var. Laleyi çizerek Lale Devri'ni anlattım. Çaycuma için parlak bir dönem. Ağaç, doğa ana ya da toprak ana. Bir eliyle yeşertmiş diğer eliyle tohum saçıyor huzur veriyor. Papatyalar, Çaycuma halkını anlatıyor. Ağaca yaslanıp kitap okuyan çocuk, huzur içinde kitabını okuyor. Onu yansıtmaya çalıştım. Bisiklet, bisiklete binen kadınlarımızı anlatmaya çalıştım. Çaycuma da çok fazla kadın bisiklete biniyor. Başkanımız da bisiklete binilmesini teşvik etmeye çalışıyor. Kitapları, çok okuyup da bilgiye ulaşan insanları ya da çocukları anlatmaya çalıştım. Duvar boyası Çaycuma halkının çok fazla ilgisini çekti. İnsanımız çok ilgilendi" dedi.

Editör: Pusula Gazetesi