ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesine bağlı Kayıkçılar köyünde, emekli olduktan sonra 45 yaşında tarıma başlayan Abdurrahman Demirsoy (75), köyün en beğenilen sera ve meyve bahçelerini oluşturdu. Demirsoy, okulların ve tarıma başlayanların öğrenmek için ilk durağı haline gelen bahçesinin bölgede örnek olarak gösterildiğini ifade etti. Devlet Demiryollarından emekli olan Abdurrahman Demirsoy, 1990 yılında ilçeye bağlı Kayıkçılar köyüne yerleşti. Babasından kalma arazinin yanına ev yaptıran Demirsoy, daha önce hiç bilgisi olmayan tarım işine yöneldi. Demirsoy, daha verimli sebze ve meyveler üretebilmek için görev yaptığı Ankara'da gördüğü sera sistemini köyüne kurdu. Köydeki ilk serayı kuran Demirsoy, ektiği sebzelerden verimli ürün almaya başlayınca aynı sistemi köylülerin de kurmasını sağladı. 360 haneli Kayıkçılar köyünde şimdi bölgenin en büyük seracılığı yapılmaya başlandı. Abdurrahman Demirsoy'un, eşi Sare ile birlikte çalıştığı sera ve meyve bahçeleri ise düzeni ve verimliliğiyle bölgede örnek olarak gösteriliyor. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, okullar ve çevre köylerden birçok kişi Demirsoy ailesinin tarlasını görmek için köye geliyor. Abdurrahman Demirsoy, bahçesinde mevsimine göre birçok sebze ve meyveyi yetiştirdiğini söyledi.Emekli olmadan önce tarımla ilgili en ufak bir bilgisinin olmadığını, kendi çabasıyla öğrendiğini anlatan Demirsoy, "Tarımda emekli olunca ne yaparım dedim. Arkadaşlardan bilgi aldım ve ilk sera olayını 1990 yılında köyüme örnek sera olarak ilk serayı yaptırdım. Yaptırdığım sera, Zonguldak, hatta Bartın ve Karabük illerinde de yoktu. Demiryollarında çalışırken Ankara'da işletme binasının orada sera vardı. 1960 yıllarında oradan esinlendim ve emekli olduktan sonra bunu köyüme yapmaya karar verdim" dedi.BAHÇEYİ İNCELEMEK İÇİN KÖYE GELİYORLAR Bahçesinin bölgede örnek olarak gösterilmesinin kendisini mutlu ettiğini belirten Demirsoy, şöyle konuştu: "Bu memlekette ne oluyorsa bu bahçede hepsi oluyor. Domates, biber çeşitleri, kış sebzeleri marul brokoli ne varsa oluyor. Emekli olmadan önce hiç tarımla ilgim yoktu. Köyde yaşamıyordum. 10 yaşında ayrılmıştım. Emekli oluncaya kadar ilişkim olmadı. Şimdi elimizden geldiği kadar imkanlar dahilinde elimizden geleni yaptık. Gezmeye geliyorlar sürekli. İlçe tarıma gelen insanları benim bahçeye gönderirler örnek olarak görmek için. Çaycuma'nın 83 köyünün 70'i buraya gelmiştir örnek olarak öğrenmek için. Ben burada onlara bilgiler verdim. İnsanları fuarlara götürdük. Böyle büyüttük seracılığı. Çok güzel bir şey. İnsanlara vermek kadar huzur veren başka bir şey yoktur. Biz severek yapıyoruz bu işi. Faydalı olabilmek çok güzel bir şey. O yönden çok müsterihim."