İnanış Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Adnan Küçükvar, Kulis adlı köşesinde Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı'nın, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaretini değerlendirdi.

PROFESÖR ÇUFALI'YA TEŞEKKÜR

Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı'nın Zonguldak Gazeteciler Cemiyetinde 'Editör Masası' programına konuk olacağını duyunca sevindim. Üniversite uygulama ve araştırma hastanesi ile ilgili yoğun eleştirilerin olduğu bir hafta sonrası, ilginç açıklamalar olur dedim.

Sonra, bu toplantının bir ay önce kararlaştırıldığını öğrenince, 'Rektör Hoca gelmez' dedim.

Gazetecinin işi 'Kurgu' ile başlar elbet. Gelirse, konuştuklarından, gelmezse, 'Konuşmadıklarından' yola çıkıp, haberi yapacaktık.

Netice de 'Rektör Hoca' geldi toplantıya.

Hoca'nın genel performansı, açıklamaları ve sohbet kısmındaki bilgi notu çerçeveli konuşmaları hoşuma gitti.

Genel manada söylediklerine inandım. Zaten Üniversitelilerle Dedeman otel de yenen kahvaltıda da masamızda konuk etmiş, öğrencilerin eleştirilerine samimi cevaplar vermişti.

BEÜ, 35 bin civarında öğrenci ile birlikte 40 bin nüfuslu bir eğitim-öğretim kurumu. Diğer açıdan bakıldığında, 67 bin öğrencisi mezun olmuş ve dünyanın her yanında taraftarı olan bir kurum.

Son günlerde, 250 liralık stent bulunamadığı için ölen hastanın dramı yazılıp çiziliyor. Hastane müştemilatı çerçevesinde, hijyen/temizlik üzerine eleştiriler ağır basıyor. İlaç ve doktor eksiklikleri dillendiriliyor.

Nihayetinde verilecek cevaplar geliyor 'Parasızlık' üzerinde düğümleniyor. Tuvalet kağıdında bile 'Tasarruf tedbiri' uygulanan bir kurumda, sıkıntının boyutunu anlamamak için 'Deli ' olmak gerek.

Hoca'nın samimiyetini şu samimi ikrarından anlamak mümkün.

"İhtiyaçların temini için doğrudan temin yoluna başvuruyorsunuz, kimse mal vermiyor. İhale açıyorsunuz, para almayacağız diye gelmiyorlar. Bakanlık 'Ödenek' çıkartıyor. Alacaklı firma haciz koyuyor. Doktor ihtiyacı için boş ilana çıkıyoruz, müracaat edilmiyor"

Hadi bakalım, gel de şimdi, Zonguldak'lı(Gökçebey) Rektör'e hücum et.

Gazeteci elbette soracak değil mi?

250 liralık stent olmadığı için hastanın öldüğü Üniversite Rektörü'ne 'Kılçık' gibi bir soru geldi arkadaşımdan.

Diyor ki, 'Hocam, Üniversitenin su ürünleri fakültesi var. Öğrencilerin eğitimi için gerekli olan bir gemi (25 bin dolar)almayı düşünüyor musunuz?

İlginç bir soru daha. 'Hocam, ölecek bir hastanın aylarca hastanede tutulduğu söyleniyor, doğru mu?

Hadi, siz 'Rektör Hoca' olun da cevap verin bakalım.

Hoca her fırsatta, sıkıntıların giderilmesi için, satır aralarında mesajlar veriyor.

- 'Sağlık Uygulama Tebliği(SUT) çerçevesinde fiyatlar güncellenmeli' diyor. Yani, bakanlığın belirlediği malzeme fiyatlarının, kağıt üzerinde fiyatı ile piyasa fiyatlarının birbirini tutmamasını belirtiyor. 'SGK'dan aktarılan paranın arttırılması işçi ücretlerinin döner sermayeden karşılanmasını' işaret ediyor.

Hoca yoğun bakım ünitesi ile ilgili eleştiriye ise, 'Türkiye'nin önde gelen yoğun bakım ünitesi sahibiz' dedi.

Aslında, hocayı dinlerken, zaman zaman daraldığını, kelimelerin boğazında düğümlendiğini anladım, elbette. Ortada 'Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık' meşelisi var.

Başında olduğunuz kurum ile ilgili 'Sıkıntılar' yayılırken, çözüm yollarında tıkanmışken, kafanızı yastığa koyup, rahat uyuyabilir misiniz?

Ben hocanın 'Yaşadığı' bu sıkıntılar nedeniyle uyumadığını hissediyorum.

Hoca, açıklama ve sohbet anında, her fırsatta, 'Şartları zorluyoruz. Sorun para' diyor.

Bu durumda, gel de hocaya 'Nükleer Tıp Merkezi'nin hizmet alımları 800 bin lira tutuyor. Cihazlar neden Üniversitenin değil, neden hizmet alımı yapıyorsunuz?" de bakalım.

Rektör Hoca'nın toplantısından ben mutlu ayrıldım. Elbette, sorunların zamanında 'Cevaplanması, kamuoyunun aydınlatılması' için bir 'Düzenek' oluşturulsa. Bu da 'Özerkliğin' kendine has bir özelliği olsa gerek. Zonguldak'ın iktidar tarafındaki seçilmişleri bile, bu konularda kamuoyunu 'Samimi' bilgilendiremiyorlar.

Rektör Hoca'ya teşekkür ettim, yineliyorum. 'Aydın' olmanın vecibelerinden, 'Medeni cesaret' ini sergiledi ve kendini 'Tartışmaya' açtı. Bana göre de, çok iyi oldu. İnşallah, Üniversite'nin 'Şehre açılması' konusunda bilgi alışverişinde mesafe kaydedilir.

Editör: Pusula Gazetesi