ZONGULDAK'ta, aralarında eski rektör yardımcısı, dekan, öğretim görevlilerinin bulunduğu 18'i tutuklu, 22 sanığın FETÖ/PDY davasında yargılanmasına başlandı. Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkamesi'nde, 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıl hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklar duruşmada hazır bulundu. Mahkeme eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhlis Bağdigen, BEÜ eski Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın'ın da aralarında bulunduğu 18 sanıktan 13'ünün tutuksuz yargılanmasına, 5 kişinin ise tutuklu yargılanmalarının devamına, tutuksuz yargılanan 4 kişinin ise yargılanmasına devam edilmesine karar verdi. Tahliyesine karar veriken şüphelilere yurt dışı yasağı getirildi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Savunmalarını yapan ve mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmalarına karar verilen tutuklu sanıklardan Doç.Dr. Mehmet Çabuk, 2002'de Bülent Ecevit Üniversitesi'nde (BEÜ) göreve başladığını ve mesleğini severek yaptığını belirterek, "Vatanımı, milletimi seven bir insanım. Ben bir vatan severim. Yapıya ait hiçbir faaliyette bulunmadım. Hiçbir dini sohbete katılmadım. Öğretim görevlisiyim. Çocuğumu özel okula göndermem gibi doğal bir şey yok. Çünkü Zonguldak'ta iki tane özel okul var. Birisi çok pahalı. Diğeri Fatih Koleji ise fiyatı diğer okula göre yarı yarıya daha ucuz. Fiyatının uygun olması nedeniyle çocuğumu bu okula gönderdim. 1997'de Bank Asya'ya banka işlemlerimi gidermek için hesap açtım. Birikimimi de bu bankada yaptım. İddianamede birikimim 25 bin lira yazıyor. Birikimim 58 bin lira. Bu paranın üzerine sürekli yatırım yaptım ve onunla da araba aldım. Bana iftira atıldı, neden atıldı anlamadım" dedi.

BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesiyken ihraç edilen Doç. Dr. İbrahim Akpınar da, "10 aydır tutuklu olmama rağmen sebep olan suçlamalara hiçbir şekilde iştirak etmedim. Eğitim hayatımı devlet okullarında geçirdim. Aileme, vatanıma, bayrağıma, kutsal değerlere ihanet etmedim. 2010'da açılan kadroya başvurarak BEÜ'ye öğretim görevlisi olarak başladım. 2.5 yıl süresince çok çalıştım. 2013'te Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvurarak 37 gün boyunca görevli olarak hacda bulundum. Dönüşte hafızlığa başladım. Bu eğitimimi Kozlu Merkez Aziziye Camii imamından aldım. 16 Ağustos 2016'da gözaltına alındım ve gözaltına alınıncaya kadar 100 sayfa Kuran-ı Kerim ezberledim. İhraç edildim. Doktor olan eşim de meslekten ihraç edildi. Mağdurum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Herkes gibi ülkemin bu duruma düşmesine vicdanen çok üzüldüm" dedi. Akpınar, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Editör: Pusula Gazetesi