Eczacı Esra Uz Geyikli, 2018 yılını değerlendirdi, 2019'dan beklendiklerini yazdı.

Merhabalar;

Bu senenin son yazısı... Acı tatlı pek çok günü geride bıraktığımız bir yıl oldu elbette hepimiz için... 2018 yılında özellikle sağlık alanında neler konuşuldu yerimizden de olsa çokça eleştirdiğimiz, kızdığımız vah vah tüh tüh dediğimiz neler yaşadık aklımda en çok kalanlarla kısa kısa bir geriye dönüş yaşatmak istedim aslında sizlere bu yazımda...Aslında unutulmaması ,hatırlanması gereken konular...

EN ÇOK DA SAĞLIKTA ŞİDDETİ KONUŞTUK MAALESEF;

Son beş yılda 60 bin sağlık çalışanına şiddet uygulandığı tespit edilmiş yetkililerce; Bu sayının 42 bini sözel şiddet 18 bini de fiziksel şiddet mağduru. Ne acı... Sağlık profesyonelleri olarak böylesi zorlu bir eğitimden geçip toplum sağlığını birincil vazifesi olarak addeden ve bunun üzerine yemin eden bir meslek grubuna hem de... Ve yine ne acı ki pek çoğunun sebebi de sudan dediğimiz cinsten...Neden benim hastama ambulansta refakat etmedin, neden benim hastamı önce muayene etmedin, neden çocuğumun ateşini düşüremedin, neden muadil ilaç verdin(eczacıya) gibi. Ağır yaralanan hekimlerimiz, eczacılarımız, sağlık personellerimiz, güvenlik görevlilerimiz, maddi hasarlı eczanelerimiz hatta bir hiç uğruna hayatlarını kaybeden sağlık neferlerimiz...(Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.) Umarız bu son olur dedikçe yeni haberlere gözümüzü açıyoruz...Ve yine iş toplumun eğitim seviyesine geliyor belki de, yeterli güvenlik önlemleri alınamamasına ve belki de caydırıcı olamayan cezalara geliyor...

Neyse ki bu konu sonunda meclise taşındı ve sağlıkta değişiklikler öngören içinde sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için yasa teklifinin de bulunduğu tasarı uzun ve tartışmalı saatlerin ardından kabul edildi.Bundan sonrası için ses getirir umarım...

SONRA PİYASADA OLMAYAN İLAÇLARI KONUŞTUK...

Evet çok önemli bir konu çünkü sağlık harcamaları lüks değildir. Özellikle hayati önem taşıyan (kanser gibi otoimmun sistem hastalıkları gibi çocuklarda ölümle sonuçlanabilen motor nöron rahatsızlıklar gibi kan ve kan ürünleri gibi)bazı ilaçların Türkiye de ruhsatları olmasına rağmen ithal edilememesi veya ödeme kapsamlarından çıkarılması... Zaman zaman SMA hastalarının çığlığı şeklinde karşımıza çıktı zaman zaman pek çok kanser hastasının değişen veya geciken tedavi protokolleri şeklinde. Yine yukarıda bahsettiğim sağlıkla ilgili düzenlemelerde bu konulara özellikle ilaç ithalatı ile ilgili bazı değişiklikler getirildi bu da hayırlı olur umuyorum.

BİR BAŞKA ÖNEMLİ KONU DA AŞI REDDİ...

Tüm sağlık otoriteleri tarafından defalarca gündeme getirilen ve kabul edilemez bir durum olan aşılanmaya karşı olmak. Anlaşılır gibi değil. Aşılamanın bağışıklama da aktif olarak yer aldığını hiçe sayarak aşı reddi ile sağlıksız nesillerin yetişmesine izin vermiş olmak da sağlıksız bir düşüncenin eseri. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre dünya üzerinde insan sağlığına en çok katkısı olan iki uygulamadan biri aşılar bir diğeri ise suyun dezenfeksiyonu.(yeni yılla birlikte bu konuyu da ilgililerin, uzmanların görüşlerini alarak yazmam gerektiğini düşünüyorum)Her iki uygulama da halen en etkili koruyucu sağlık hizmeti olarak görülüyor. Ülkemiz dışardan göç alan bir ülke...Bulaşıcı hastalıkların çoğu bu yolla da transfer oluyor. Hatta dünya üzerinde yok olmak üzere olan, ülkemizde vaka sayısı yok denecek kadar az olan veya uzun yıllardır görülmeyen bazı bulaşıcı hastalıkların bu yolla tekrar görünür hale geldiğini biliyoruz. Maalesef ki bilinçsiz ilaç ve özellikle antibiyotik tüketiminin olduğu ülkemizde salgınlara sebep olan ,sakatlık veya ölümle sonuçlanabilen bu hastalıklarla mücadele ancak koruyucu tedbirlerle mümkündür.

Günümüzde aşılama hizmetleri, her ülkenin ulusal sağlık sistemi içerisinde yer almaktadır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği aşı uygulama takvimi salgınlara ve görülme sıklığına bağlı olarak düzenlemeler yapılmak suretiyle oluşturuluyor. Bazen takvimden çıkan bir aşı bu sebeplerden dolayı tekrar gündeme gelebiliyor ve takvime ilave edilebiliyor. Çocukluk dönemi aşılama ileriki dönemlerde özellikle okul çağındaki çocuklarımızın korunması ,salgınların önlenmesi için son derece önemli.

Yine bilgi kirliliğinin fazlalığı ve okur-yazarlık düzeyimizin ne yazık ki yeterli seviyelerde olmadığı toplumumuzda aşı reddinin gösterilen sebepleri arasında aşıların içinde zararlı maddelerin olduğu düşüncesi. Ve yine aşılama sırasında görülmesi muhtemel komplikasyonları...(aşı yerinde kızarıklık şişlik ateş vs...)

Bilgin yok fikrin var...

Hiç kimsenin aşı reddi ile toplum sağlığını tehlikeye atmaya, sağlıksız nesiller yetişmesine sebep olmaya hakkı yoktur...

2019 'a sayılı günler varken;

Kamu hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri ve yaygınlaştırılması planlanan şehir hastanelerimizde yaşanan özellikle branş hekimlerinin eksikliği, yoğun bakım ünitelerinin yetersizliği ve yine bazı teşhis ve tetkiklerde kullanılan cihazların yetersizliği ile de aylar sonraya verilen randevular hatta il dışına yapılan sevkler...Mutlaka bunlar içinde kalıcı çözümler düşünülüyordur...

Sağlık beklemez, sağlık hatayı affetmez....

Öte yandan bir konu var ki;bu konunun ise; tam tersi yeterince konuşulmadığını ve daha çok konuşulması ,anlatılması gerektiğini ısrarla söylemek istiyorum...

ORGAN VE DOKU NAKLİ...

Türkiye'de organ ve doku nakli bekleyen binlerce insanımız var.Bunların yaklaşık 25 bini organ, 5 bine yakını da doku nakli beklemektedir. Bu doğrultuda organ bağışının ve organ naklinin ne olduğunu,bu insanların hayata tekrar tutunabilmeleri için bunun büyük önem arzettiğini anlatmak bu konularda toplumumuzu bilinçlendirmek şart. Organ bağışçısı nasıl olunur, bir hayat nasıl kurtarılır öğrenmek istiyorsak veya kafamda bu konuda soru işaretleri var diyorsak ORGAN BAĞIŞ MERKEZLERİ ile görüşüp aydınlanabiliriz. Yoksa bağışlanmamış her sağlıklı organ toprak altında çürümeye bırakılmıştır bana göre. Sanırım bu duyarlılığımızı biraz empati kurarak gösterebiliriz.

Yaşamak çok güzel ve herkesin hakkı....

Sağlıklı Yaşam...

Sağlık konusunda yazmaya başladığım günden itibaren bir kez daha anladım ki, tüm sağlık profesyonelleri son derece özverili çalışıyorlar...Hastalıklarla mücadele ,toplumda farkındalık yaratma, kişisel gelişim, hizmet gibi daha aklıma gelmeyen bir çok konuda koşuşturuyorlar. Çağı yakalamak ve gerekliliklerini yerine getirmek anlamında yapılanlar takdire şayan. Ülkenin dört bir yanında canla başla çalışan hekimlerimiz ile en ücra köşelere kadar eczane açarak sağlık hizmeti götüren ve hasta danışmanlık hizmetleri veren eczacılarımız ile tüm sağlık çalışanlarımız ile bizler kocaman bir halkanın zincirleriyiz.

Bu halkanın zincirlerinden bir tanesinin bile kopmasına izin verilmeden sağlık hizmetlerinin aksamadan layıkıyla ülkemizde yürümesini tüm kalbimle temenni ediyor,

Herkese mutlu ,sağlıklı bir yıl diliyorum...

Yeni yılda görüşmek dileğiyle...

HOŞ GEL 2019

Editör: Pusula Gazetesi