Zonguldak; Sandraka ismi ile Heraklia (Ereğli) ve Tion (Filyos) yerleşkelerin arasında önemsiz bir yer iken, 1204 yılında kurulan Trabzon İmparatorluğu sınırlarında kaldı.

4. Haclı Seferleri ile birlikte İstanbul'un yıkıma uğraması sonucunda kurulan Trabzon İmparatorluğu'nun Kralı I. Aleksios ordusunun başında David vardır. Laz ve Gürcülerden oluşan ordusuyla Paflagonya'ya saldırmış böylece Karadeniz Ereğli'si ile Sinop arasındaki arazi de Trabzon topraklarına katılmıştır. İznik İmparatorluğu ve Selçuklular karşısında geri çekilmek zorunda kalan Trabzon İmparatorluğu, Orta ve Batı Karadeniz'deki hakimiyetini kaybetti ve Trabzon ve etrafını içine alan küçük bir bölgede varlığını devam ettirebildi.

Trabzon İmparatorluğu Rum Devleti mi?

1204 yılında kurulan bu devlet ile M.Ö 281 yılında kurulan Pontus Devleti hep birbirine karıştırılır. Pontus Devleti hanedanı aslında Pers soyundan geliyor. Bölgesel olarakta Makedon ve Rumlardan oluşan bir halk kitlesi var. Sınırları ancak Sinop'a kadar geliyor. Pontus Krallığı M.S 63 yılında yıkılıyor. Sonrasında bölgeye Toma imparatorluğu hakim oluyor. Ve Pontus Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olarak kalıyor.

Trabzon İmparatorluğu ise 1204 yılında Devrik bir Bizans İmparatoru'nun

Torunları tarafından kurulan bir krallık olsa da yine halkın kökeni olarak Lazlar, Gürcüler Makedonlar Rumlar oluşturmuştur. Bizans İmparator soyundan gelen Aleksios ve Davit, halaları Gürcü kraliçesi olduğu için bölgede kral olmuşlardır.

Rumlar ile Yunanlılar arasında köken olarak farklılıklar var.

Annesi Yunan, Babası Rum olan bir arkadaşım söylemişti. Yunanların Anadolu'da yaşayan halkına "Rum" denirmiş. Fakat durum bundan daha karışık. Bu konuyu geniş açıdan değerlendirmek gerekir. Ama ben bu yazıda kısaca belirteyim.

Eski kaynaklarda Anadolu'ya Helenistler "Anatolia" derlerdi.

Anatolia bugün "Anadolu" kelimesine çok benzemesine rağmen anlam bakımından birbirinden çok farklı açıklaması vardır. "Anatolia" Helencede "Güneşin Doğduğu Yer" olan "Doğu" anlamına geliyor. Yani Yunanistan'daki More adasına göre doğu tarafta bulunan topraklara "Anatolia" demişlerdir.

Yani Rum Bölgesi ile Anatolia ayni yere kullanılan adlar.

Yunanistan'ın doğusunda kalan halka da "Rum" deniliyor. Yani Anatolia'da yaşayan halk.

Türkler Anadolu'ya gelmeden önce bu topraklara "Rum Bölgesi" demiştir. Hatta Anadolu Selçuklular kendilerini "Rum" olarak betimlemiştir. Bu yüzden Cemalettin-i Rumi (Rum Bölgesinde yasayan Celadettin) gibi isimler de almışlardır. Rum kelimesi Greek isminden daha geniş kavram.

Trabzon İmparatorluğu'nun başkenti Trabzon olduğu için imparatorluğun ismi bu şekilde anılır. Fakat başka isimleri de vardır.

Selçuklular bu devlete "Tzaniti Krallığı" diyordu.

Tzaniti ismi de Laz kökeni ile aynı. Yani bu imparatorluğa "Laz İmparatorluğu" da deniliyor.Fakat Lazların kökeni Kafkasya'dan gelir. Bu kadar geniş kavramları olan bu isimler çok uzun uzun anlatılacak konulardır. Bu yüzden burada kesiyorum. İsteyenler ;Rumlar ile Yunanlılar arasında farkı İnternet'ten araştırabilir.

Zonguldak toprakları bir süre Trabzon imparatorluğu bünyesinde kaldıysa da Bir süre sonra yine Roma İmparatorluğu'na geçmiştir. Zaman zaman Cenevizliler tarafından yağmalanması ve bazı kalelerin Cenevizliler tarafından işgal etmesinden sonra Türkler ,Selçuklu Beylikleri ile bu toprakları ele geçirmeye başlamıştı.

1460'da Fatih Sultan Mehmet'in 150 bin kişilik ordusu ile birlikte Karadeniz seferi sonrasında Karadeniz'in tamamı Türklerin eline gelmiştir.

Bazı arkadaşlar Türkler öncesinde gerçekleşen bu olayları yazdığımda tepki veriyor. Onlara söyleyeceğim bir şey yok. Zonguldak'ın geçmişten günümüze kadarki süreci ve toprağın tarihini anlatıyorum. Bu toprakların tarihini anlamak için herhangi bir tarihi içinden çıkararak, yok sayarak anlatamazsınız. Tam aksine bu topraklarda gerçekleşen her türlü bilgiyi bilerek, farkında olmak, geleceğimiz için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bazıları Moğolları Türk sanırken, Türklerin Anadolu'ya gelişinin aslında Moğol istilasından kaçıp geldiğini hesaba katmaz. Batı'ya gelen Türklerin Kuzey'den gelen kolu Balkanlara yerleşiyor. Dolayısı ile Rumların içinde Türklerin de olduğunu bilmez.

Bugün Türklerin içinde yaşayan Rumlar olduğunu bilmediğimiz gibi...

Mesela bu ülkenin en büyük sanatçılarından, bağrımıza bastığımız Adile Naşid anne tarafından Rum kökenli idi.