Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Evren Atış ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Şaban Çelikoğlu'nun Filyos Vadi Projesi'ni bilimsel ve ekonomik yönden yaptığı araştırmanın rapor sonuçlarına göre; proje ile 8 bini doğrudan, 22 bini dolaylı olmak üzere 30 bin kişiye istihdam yaratılması beklenirken, yaklaşık 120 bin nüfusa geçim kaynağı oluşturması öngörülüyor.

Vadi yatağında gemilerle iç kesimlere sokulmayı planlayan proje ayağının uygulanması mümkün değil

Filyos Çayı'nın en yüksek akım değerlerine ilkbahar ayında ulaşmasında; Köroğlu, Bolu ve Ilgaz dağlarından kaynağını alan akarsuyun yukarı çığırındaki kar erimelerinin etkisi büyüktür. Akarsu seviyesinin düştüğü dönemde yukarı havzadan getirilen alüvyonun bir kısmı ırmak tabanında depolanmaktadır. Bu bağlamda uzun vadede vadi yatağında gemilerle iç kesimlere sokulmayı planlayan proje ayağının uygulanması çok mümkün görülmemektedir. Bunun yerine ilk etapta Filyos Çayı vadisi ağız kesiminde inşası devam eden Filyos Limanı ve kurulması planlanan endüstri bölgesi ile iç kesimler arasındaki bağlantının demiryolu ile sağlanması şuan için daha akılcı, ekonomik ve uygulanabilir durmaktadır. Bunun için halihazırda kullanımda olan ve söz konusu sahanın hemen yanından (doğu ve batısından) geçen mevcut demiryolu hattının geliştirilmesi, liman ve endüstri bölgesi ile Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi'ni birbirine bağlayan yaklaşık 25 kilometrelik demiryolu etki hattı kurulması yararlı olacaktır.

1990'dan sonra başka illere göç başladı

Araştırma sahasında 1990'lı yılların sonuna kadar Zonguldak ve Amasra taşkömürü ocakları önemli bir istihdam alanı oluştururken 1990'lı yılların sonunda madencilik politikasındaki değişimlere bağlı olarak istihdamda daralma meydana gelmiş, bunun sonucunda da yöreden dışarıya göçler yaşanmıştır. Araştırma sahasında iş sahalarının yetersiz kalması nedeniyle başta İstanbul, Ankara, Bursa ve Tekirdağ illeri olmak üzere ilçe dışına göçler başlamıştır. Bu durum ilin son yıllardaki nüfus değişimi üzerinde de kendini göstermektedir. Nitekim Zonguldak ili nüfusu 2009 yılında 619.812 kişi iken 2017 yılında 596.892 kişiye gerilemiştir.

Filyos Vadisi, endüstriyel yatırım açısından dikkatleri üzerine çekiyor

Uygun arazi koşulları, gelişmiş ulaşım ve enerjiye erişimin kolay olması gibi, sanayinin kuruluşu ve gelişimi için birçok avantajı barındırmakta olan Filyos Vadisi, son yıllarda endüstriyel yatırım açısından dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştır. Günümüzde Aşağı Filyos Vadisi nüfus ve yerleşmelerin yoğunlaştığı bir alan olarak dikkat çekmektedir. Nitekim vadi tabanının genişlediği alanlardan biri üzerinde Çaycuma şehri, bir diğerinde ise Saltukova kasabası ve Filyos Çayı'nın ağız kısmının batısında Filyos kasabası kurulmuştur. Bunun yanı sıra söz konusu vadide ekonomik faaliyetlerin de yoğunluk kazandığı görülür. Özellikle meyvecilik, sebzecilik ve seracılık gibi tarımsal faaliyetler ile sanayi ve ticaret ile ilgili işletmelerin çoğu bu vadi tabanı ve çevresinde yer almaktadır. Filyos Vadi Projesi 2. Abdülhamit dönemine kadar uzandığı dile getirilen mega bir projedir. Proje

Kamuoyunda, '2. Abdülhamit'in hayali gerçek oluyor' sloganıyla yer bulmuştur. Sultan Abdülhamit döneminde hazırlanan 'Anadolu'da Genel Üretim Raporu'nda Filyos'ta denizden açılacak kanallar vasıtasıyla gemilerin Gökçebey ilçesine kadar girerek yükleme boşaltma yapabileceği uluslararası bir ticaret ve sanayi alanı oluşturulmak istenmiştir. Havzanın 8 Eylül

2012' de Bakanlar Kurulu Kararı ile Karma Endüstri Bölgesi ilan edilmesiyle hayali gerçeğe dönülmesi yolunda ilk adım atılmıştır.

Filyos Vadisi Projesi, GAP'tan sonraki en büyük ikinci entegre yatırımı

Filyos Limanı ve geri sahasındaki endüstri tesisleri için hazırlanan 'Filyos Vadisi Projesi' ülkemizin gerçekleştireceği GAP'tan sonraki en büyük ikinci entegre yatırımı olduğu değerlendirilmektedir. Filyos Vadi Projesi; 597 hektarlık endüstri bölgesi, 1.116 hektarlık serbest bölge, 620 hektarlık genişleme alanı ve 324 hektarlık liman sahası olmak üzere toplam 2.707 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Filyos Çayı'nın Karadeniz'e döküldüğü sahanın hemen gerisinde çayın her iki yakasını içeren 597 hektarlık alan Filyos Endüstri Bölgesi olarak planlanmıştır. Endüstri bölgesi içerisinde 372 hektarlık arazi sanayi tesisleri için ayrılmıştır. Bunun yanı sıra 100 hektar park alanı, 119,8 hektarlık sulak alan ve 5,2 hektarlık kıyı kumulu mevcuttur. Batı Karadeniz iç kesimlere Bartın Çayı ve Filyos Çayı vadileriyle bağlanır. Bartın Çayı'nın ağız kısmında Bartın limanı bulunmaktadır. Ancak limanın doğu kenarında NATO'ya ait deniz altı üssü bulunmakta batı tarafından ise Bartın Çayı akmaktadır. Bu nedenle genişleme olanağı yoktur. Yani limanın kapasitesi arttırılamamaktadır. Bu bakımdan Filyos Vadisi Karadeniz'i iç kesimlere bağlayan en önemli doğal ulaşım koridorudur.

Filyos Limanı, Karadeniz Ortak Pazarı için önemli bir rol üstlenecek konumdadır

Sanayide yer seçimini etkileyen en önemli faktör grubunu hammaddelerin işlenmesi, montajı ve mamul maddelerin dağıtımıyla ilgili olan faktörler oluşturmaktadır. Filyos Vadi Proje Sahası, Yenice Vadisi ile Karabük'e ve Kastamonu'ya; Devrek Çayı Vadisi ile Bolu, Ankara, Sakarya ve İstanbul gibi merkezlerle bağlantıya sahiptir. Ankara-Bolu ve Batı Anadolu'nun Karadeniz'e açılmasını sağlayacak olan Filyos Limanı, Karadeniz Ortak Pazarı için önemli bir rol üstlenecek konumdadır. Bu durum söz konusu limanın stratejik önemini arttırmaktadır. Burada yüksek kapasiteli bir limanın kurulmak istenmesindeki temel amaçlardan biri, Tuna suyoluyla Avrupa ve Balkanları, Kafkas ülkelerini Akdeniz dünyası ile birleştiren bir konumda yer almasıdır. Yakın çevrede yer alan dört liman (doğuda Bartın, batıda Zonguldak, Ereğli ve Erdemir) kapasiteleri nispeten düşük limanlardır. Oysa yapılması planlanan liman, bu limanlardan daha yüksek kapasiteye sahip olacaktır. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Protokolü (KEİP) çerçevesinde yapımı düşünülen bu liman ile aynı zamanda Filyos Çayı vadisinde kurulmasına karar verilen Serbest Bölgelerin daha fonksiyonel olmasını sağlayacaktır.

Proje, boğazın trafik yükünü hafifletecek

Liman inşaatının tamamlanmasından sonra gerek konteyner taşımacılığı, gerekse kömür taşımacılığı gerçekleştirilmiş olacaktır. Filyos Vadi Projesi'nin Romanya, Rusya, Ukrayna gibi ülkelerin intermodal ağla Türkiye bağlantısını kurarak boğazların trafik yükünün hafifletilmesine katkı sunması beklenmektedir. Gerek hammaddelerin fabrikalara getirilmesi, gerek mamul maddelerin pazara nakli, hatta bir çok hallerde işçilerin tesislere gelip gitmeleri ancak önemli ulaşım imkanlarına bağlıdır. Özellikle Karabük Demir Çelik Fabrikası ile Bolu Kastamonu, Bartın, Ankara, Çankırı, Eskişehir gibi alanlardaki fabrikaların hammadde ve mamul madde taşımacılığı için yörenin bir giriş çıkış kapısı durumundadır. Bunun yanı sıra Eren Enerji, Çatalağzı Termik santralleri, Zonguldak Taşkömürü yatakları ve Akçakoca doğalgaz kaynaklarına yakın olması nedeniyle enerjiye erişim kolaylığı da mevcuttur. Dahası Aşağı Filyos Vadisi, Batı Karadeniz'de yer şekillerinin tesisleşme için uygun koşullar sunduğu arazilerin nispeten fazla olduğu bir alandır. Sahanın havayolu, demiryolu, karayolu ve denizyolu olarak dörtlü ulaşım ağına sahip olması da öne çıkmasını sağlayan unsurlar arasındadır. Yörede hazine arazilerinin fazla olması kamulaştırma maliyetlerini düşürmektedir. Bu durum endüstri bölgesinde daha ucuza arsa teminine zemin hazırlayacaktır. Ayrıca serbest bölge planlaması, uluslararası taşımacılık için önemli bir avantajı da beraberinde getirecektir.

Kurulacak yeni sanayi tesisleri ile yörenin çekim merkezi olması bekleniyor

Filyos Endüstri Bölgesinin Kardemir ve Erdemir gibi büyük demir çelik sanayi tesisleri ile Çaycuma, Bartın, Karabük ve Ereğli organize sanayi bölgelerine yakın bir alanda kurulacak olması sektörel kümelenme ve tamamlayıcılık bağlamında önemli bir sinerji oluşturacaktır. Bu bağlamda projenin karma endüstri bölgesi olarak planlaması da önem arz etmektedir. Projenin hayata geçirilmesi durumunda, yörede demir çelik ve madenciliğe dayalı istihdam yapısı , sanayi ve hizmet kollarıyla çeşitlendirilebilecektir. Kurulacak yeni sanayi tesisleri ile yörenin çekim merkezi olması beklenmektedir. Bunun yanı sıra Bartın, Karabük illeri başta olmak üzere, kurulacak limanla birlikte projenin Kastamonu, Bolu, Çankırı ve Ankara gibi illeri de kapsayan geniş bir hinterlanda sahip olması hedeflenmektedir. Filyos Vadi Projesi için üç etki sahası belirlenmiştir. Projeyi doğrudan ilgilendiren Zonguldak ili birinci derece etki sahasını oluştururken, Karabük, Bartın, Düzce, Bolu, Kastamonu ve Çankırı gibi çevre iller ikinci derece etki sahasında kalmaktadır. Batıda Kocaeli ve Bursa, doğuda Ordu ve Sivas, güneyde ise Konya ve Karaman illerini kapsayan geniş bir hinterlant üçüncü derece etki sahası olarak belirlenmiştir. Ayrıca Varna, Köstence, Odessa, Novorossiysk, Rostov ve Batum gibi limanlar da uluslararası etki sahasını oluşturması beklenmektedir.

Vadi projesi ile 120 bin nüfusa geçim kaynağı olacak

Zonguldak, madencilik sektöründeki daralmaya bağlı olarak, 2000'li yılların başından itibaren yıllık süreçte, istihdam sıkıntısı yaşamaya başlamış ve bunun neticesinde de göç veren bir il halini almıştır. Bu bağlamda Aşağı Filyos Havzası'nda yapılacak yatırımlar Zonguldak için önemli bir istihdam sahası oluşturması beklenmektedir. Yaklaşık 8,5 milyar dolarlık yatırım yapılması beklenen Filyos Vadi Projesi ile 8 bini doğrudan, 22 bini dolaylı olmak üzere 30 bin kişiye istihdam yaratılması beklenmektedir. Başka bir ifade ile söz konusu projenin yaklaşık 120 bin nüfusa geçim kaynağı oluşturması öngörülmektedir. Filyos Vadisi Projesi'nin gerçekleşmesi ile bölgede artacak olan nüfus ve işgücünün yakın çevre belediye ve beldelerine olan etkilerinin bütüncül olarak ele alınması gerekmektedir. Kamu yatırımlarının doğru ve ekonomik olarak yönlendirilmesi ve bu yatırımların mekansal dağılımının sağlıklı bir şekilde planlanması, sürdürülebilirlik açısından doğru bir yaklaşım olacaktır.

Editör: Pusula Gazetesi